Doğum ile başlayan hayat yolculuğu acısıyla tatlısıyla ölene kadar devam ediyor. Çocukluk çağını hariç tutarsak yaşamımız boyunca çeşitli kurallara tabiyiz. Amaçsız yaratılmadığımız gibi başıboş da bırakılmadık. Çevremizde her oluşum belirlenmiş kurallara göre işliyor. Gerek gök cisimleri gerek yer yüzünde olan şeyler programlandığı hal üzere varoluş/yaratılış gayesine uygun işleyip durur. Örneğin güneş vaktinde doğar, yörüngesinde hareket eder, tavuk yumurtasını üretir, İnek sütünü verir vs. Melekler gibi kimi varlıklar otomatik olarak kurgulandığı şekilde yaşarken insan ve cinler gibi kimi varlıklar da seçme hürriyetine sahip olup arzuladığı şekilde özgürce yaşar. Ancak bu süreç de bizi yaratan Yüce Allah bir takım sorumluluklar da yüklemiş ve akıbetini (sonuç)de tayin etmiştir.
Yüce Allah kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'de İnsan ve cinlerin yaratılış gayesini "Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım" (Zariyat Suresi:56. ayet) buyurarak beyan etmiştir. Allah'a kulluğun yegâne amaç olduğu hayat serüveninde şekil, zaman ve miktarı belirli olan ibadetlerden tutun yeme içme ve giyim kuşama kadar bir takım emirler ve yasaklar vardır. Allah'ın emirlerini harfiyyen yerine getirmek gerekirken, yasaklarından da kaçmak gerekir. Doğum ile başlayan hayatımızda muhasebat ergenlik çağında başlar ve ölünceye kadar devam eder. Öyle bir kayıt var ki zerresi şaşmaz. Yüce Allah Yapılan herşeyin kaydedildiğini "Hâlbuki üzerinizde muhakkak bekçiler, değerli yazıcılar vardır. Onlar yaptığınız her şeyi biliyorlar." (İnfitar Suresi: 10, 11, 12. ayetler) buyurarak bize haber vermiştir. Ve elbette bunların bir bir hesabının sorulacağını da belirtmiştir. Şöyle ki; "Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu (karşılığını) görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu (karşılığını) görür."(Zilzal Suresi: 7, 8. ayetler) buyrulmuştur. Yani yapılan her şeyin bedeli var.
Geçen bir yolculuk sırasında makalemizin başlığını konu alan bir konuşma yaptık. Yolda ilerlerken bir abimiz konuşmasında "Buralarda gizli radar var. Dikkat etmek gerekir. Cezalar da çok arttı" diye söyledi. Benim de aklıma Kiramen Katibin melekleri (Şerefli Yazıcı Melekler) geldi. Onlar da ister gizli deyin, ister açık radar misali her şeyi kaydediyorlar. Radar da aşılan hız sınırına göre bir ceza ödenmesi gerekiyor. Şu geçici dünyada yaklaşık olarak bin beşyüz lirayla başlayan dünyevi ceza için dikkat gerekiyor da ebedi hayatın olduğu ahiret yurdu için dikkat gerekmez mi? Radardaki hız limit aşımına göre cezalar arttığı gibi amel defterimize kaydedilen günahlara göre de azab artıyor. Rabbim bizi ve neslimizi günahı çok olup azaba uğrayanlardan değil de sevabı çok olup mükâfat alan salih, muttakî kullarından eylesin. Dikkat Radar Var!
RADAR VAR
R ahmet diyarına dalmak dururken,
A cıklı azaba bu koşuş neden?
D uymadın mı sen hiç varlık gayeni?
A llah'a Kulluktan kaçarsın neden?
R ıza-i Bari'ye daim talip ol!
V azifeni yap da, sen cennetlik ol!
A llah'a aşk ile doldur gönlünü,
R asulü örnek al, O'nun gibi ol!
Not: Bari Allah'ın 99 ismi şerifinden biri olup eşsiz bir şekilde yaratan anlamına gelir.
Dr. Resul Coşkun
3 Eylül 2024
