İnsan hayatını ticarete benzetebilir miyiz? Kar ve zarar mantığıyla baktığımızda elbet böyle bir benzetme de bulunabiliriz. Zira hayatta kazandıklarımız olduğu gibi kaybettiklerimiz de var. Bakara Suresi 286. Ayetinde belirtildiği gibi kazandıklarımız lehimize, kaybettiklerimiz de aleyhimizedir.
Mantıklı düşünen hiç kimse zarar etmek için ticarete girmez ve hiç kimse zarar edeceğini bile bile alışverişte bulunmaz. Dünya hayatı da bir ticarethanedir. Öyle bir ticarethane ki her iki alemi de ilgilendiriyor. Yüce Allah Hak kitabı Kur'an'da dünya hayatının ahirete göre çok değersiz olduğunu belirtir ve bizi bu konuda uyarır. Çok değerli olanı az değeri olanla, ebedi menfaatleri geçici menfaatler ile değiştirmememiz için uyarılarda bulunur. Yüce Allah "Muhakkak ki ahiret senin için dünyadan daha hayırlıdır" (Duha; 93/4) diye buyurarak bu hususu bize bildirmiştir.
Ticarette kazananlar olduğu gibi elbette kaybedenler de var. Gerçekte kazananlar Allah rızasını kazanıp ahirette Cennet mükafatlarına erişenlerdir. Kaybedenler ise şeytan ve yandaşlarının izinden gidip Allah'ın gazabını kazanıp ahirette de cehennem azabını hakkedenlerdir. Zira Yüce Allah şeytanı dost edinenleri ve onun izinden gidenlerin acıklı azaba ve cehennem ateşine atılacaklarını haber vermiştir. (bkz. Yâsîn; 36/62-64. Ayetler) Bu yüzden insan yaşamı boyunca Allah'ı ve Allah dostlarını dost edinmeli, şeytanı ve yandaşlarını düşman bilmelidir.
Gerek inanç gerek ibadet gerekse sosyal hayat konularında daima hakkın hakikatin peşinde olmalı, yalnız Hakk'a tapmalı Hakk'ı bırakıp da batıla tapmamalıyız. Alışverişlerimizde hileyle, el çabukluğuyla veya laf cambazlığı yoluyla geçici menfaatler uğruna ebediyet yurdu olan cennet kazancını yok etmemeliyiz. (Örneğin: maalesef pazar yerlerinde bazı hak ve hukuk bilmeyenler çürük meyve ve sebzeleri el çabukluğuyla müşteriye vererek kar ettiklerini zannediyorlar. Halbuki dürüst olup kusursuz meyve ve sebzeleri koysalar hem müşteri kazanacak hem de evlerine helal ekmek götürecekler) Hurafe ve batıl inançlardan ve İslâm dışı uygulamalardan da uzak durmalıyız. Aksi takdirde ayet-i kerime de "Onlar, doğru yol karşılığında sapkınlığı, mağfiret karşılığında azabı satın almış kimselerdir. Ateşe ne kadar da dayanıklılarmış!"( Bakara: 2/175) diye bahsedilen kimselerden oluruz.
Yüce Allah insanoğluna hakikat yolunu göstermek için ilahi kitap göndermiş ve onun tebliği için de insana en güzel örnek yine insan olabileceği için insanlardan elçiler seçip görevlendirmiştir. Bu hususta Yüce Rabbimiz: "De ki: “Ey insanlar, size Rabbinizden gerçek (Kur’an) gelmiştir. Artık kim doğru yola girerse, ancak kendisi için girer. Kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapar...” (Yunus; 10/108) diye buyurmuştur.
Ayet-i Kerime de belirtildiği gibi hidayet karşılığında sapkınlığı satın alanlardan, ticareti kar etmeyenlerden olmak istemiyorsak Allah'ın kitabına Rasulünün sünnetine sımsıkı sarılmalıyız. sapıklığı satın alanlara Yüce Allah şöyle buyuruyor: "İşte, hidayete karşılık sapıklığı satın almış kimseler. Bu yüzden alışverişleri onlara kâr getirmemiş ve (sonuçta) doğru yolu bulamamışlardır." (Bakara; 2/16)
Rabbim bizi ve neslimizi Hakk'a tapan, Hakk yoluna uyan, Rasulü örnek alan salih muttakî kullarından eylesin. Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in (sav) miladi doğum yıldönümünde Akrostiş olarak yazdığım şiirimi beğenilerinize sunuyorum. Rabbim sevdiği ve razı olduğu kullarından eylesin. Ahirette de Cennetlerinde Rasulünün sancağı altında buluştursun, Nur Cemaliyle müşerref kılsın.
HAZRETİ MUHAMMED (sav)
H akk dinin tebliğcisi,
A llah'ın sevgilisi,
Z ulmetten kurtaran bizi,
R asulü kibriyasın Sen.
E y güzel ahlak örneği,
T ut bizim elimizden!
İ ncil'de müjdelenen,
M uhammed nebisin Sen.
U lulazm sahibisin,
H ayat bulur Sana gelen.
A daleti tesis eden,
M uhammed (sav) Rasulsün Sen.
M üjdeledin hakkı bize,
E y sevgili, ey Rasûl!
D avet ettin Hakk dinine,
salât, selâm olsun Sana
şahidiz, şahidiz, şahidiz biz de,
vahyi tebliğ ettiğine.
Dr. Resul COŞKUN