Nur Suresi
Bismillahirrahmanirrahim.
1. Ayet: "Bu, bizim indirdiğimiz ve (hükümlerini) farz kıldığımız bir sûredir. Düşünüp öğüt almanız için onda apaçık âyetler indirdik.
2. Ayet: Zina eden kadın ile zina eden erkeğin her birine yüz sopa vurun. Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız, Allah’ın dinini uygulama hususunda o ikisine karşı merhamet duygusuna kapılmayın. Mü’minlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun."
Bir kanun hayal edin...
Kasten cinayet işleyen devlet eliyle kısas yapılarak öldürülüyor.
Bir kanun hayal edin...
Alın terinize, emeğinize göz dikerek çalan hırsızın eli kesiliyor.
Bir kanun hayal edin...
Zina eden erkek veya kadın, mü'min bir topluluk huzurunda yüz değnek vurularak cezalandırılıyor.
Bir kanun hayal edin...
İftira atana seksen değnek vuruluyor ve bir daha onun şahitliği kabul edilmiyor.
Bir kanun hayal edin...
Kendi aleyhine bile olsa doğruluğu emrediyor.
Bir kanun hayal edin...
Düşmanlık bile olsa haksızlığı yasaklayıp adaleti emrediyor.
Bir kanun hayal edin...
...
Böyle kanunların uygulandığı bir yerde söz konusu suçların işlenme ihtimali ne kadardır?
...
Bu kanunları hayal etmeye gerek yok, Yüce Allah zaten bu kanunların uygulamasını emrediyor. Kula düşen Allah'ın emirlerine uyumaktır. Gerçek huzur ancak Allah'ın koyduğu yasalara uymakla olur.
İslâm dininde iyi ya da kötü yapılan her işin bir karşılığı vardır. İyiliğin yayılması için iyilik yapanlara mükâfat verilirken, kötülük işleyenlere de caydırıcı cezalar verilmesi emredilmiştir. "Kısasta sizin için hayat vardır, ey akıl sahipleri, umulur ki sakınırsınız" (bkz: Bakara Suresi; 2/179)ayeti İslam'da ki cezaların caydırıcılığına işaret etmektedir. Suçların karşılığı olarak öngörülen cezalar bilindiği zaman kişinin kasten öyle bir suç işlemesi imkansızdır.
Ferdi ve ictimai huzur isteniyorsa bu Allah'ın indirdiği hükümleri uygulamakla olur. Allah'ın koymuş olduğu hükümlerle hükmetmeyenler kâfirler, zalimler ve fasıklar olarak nitelendirilmiştir. (bkz. Maide Suresi; 5/44, 45 ve 47. ayetler) Yasama, yargılama ve yürütme konusunda zikredilen ayetler yetki sahiplerine bir uyarı mahiyetindedir. Bu hususlarda yetki sahibi olmadığımız için Allah'a gönülden yalvarıyoruz:
Allah'ım! Musa aleyhisselam gibi Sana yalvarıyoruz. İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak etme. Allah'ım! Biz Sana inandık, Sana yöneldik, Sana güvendik ve Sana sığındık, bize ve neslimize bu dünyada da ahirette de iyilikler yaz. Sen bizim mevlâmızsın, bağışlayanların en iyisisin, bizi bağışla, bize merhamet et. Allah'ım! Bize emirlerine itaat ederek ömrümüzün son anına kadar müslüman olarak yaşayıp, müslüman olarak ölmeyi nasip et ve "Rabbin senden razı, sen Rabbinden razı gir Cennetime" hitabına muhatap olan salih kullarından eyle. Âmin. Yâ Muîn.
HÜKÜM
Hükmü koymuş ise Allah,
İfası gerek kuluna,
Hükmüne karşı gelenler,
Nasıl erer rızasına?
Allah'ın koyduğu hüküm,
Her mü'mine geçerlidir,
Kasten hükme karşı gelen,
Zalimlerdir, kâfirlerdir.
Muhibbi Rasul olanlar,
Hükmü ilahiye uyar.
Uğrunda canını verir,
"Rabbin razı..." sözü duyar.
Hakk'ı razı eden kullar,
Dünyada da huzur bulur.
Hesap günü geldiğinde,
Cennetlerine kavuşur.
