Yine bir Muharrem ayı ve Hz. Hüseyin’in şehadet günü olan Aşura Günü’nü yaşıyoruz.
İslam Ümmetinin tanık olduğu en büyük acı ve en ağır trajedinin yaşandığı o gün, Peygamber a.s.’ın ciğerparelerine, en yakınlarına, hane halkına, harem-i pâk’ine, yani evladı Resul’e reva görülen soykırım, yani Peygamber soyu ve nesebine karşı girişilen ‘kökünü kurutma’ operasyonu hâlâ hafızalarda canlılığını koruyor.
İnsanları karanlıklardan nur’a çıkarmak için görevlendirilen, Alemlere Rahmet olan o mübarek Elçi’nin soyuna ve nesebine karşı girişilen akıl almaz zulüm ve işkenceler ve bunları yapanlar, tarih sayfasında hep ‘tırnak içinde’ anılmaya devam ederken, her türlü engellemelere ve soykırımlarına rağmen O Kutlu Elçi’nin soyunun, seyyidlerle ve şeriflerle devam ediyor olması ne büyük bir bahtiyarlık.
Kur’an’ı ve İslam’ı getiren, yeryüzündeki kula kulluk ve zulüm zincirlerini kıran O Kutlu Elçi’nin mesajı, misyonu ve nesebi, Ümmeti Muhammed tarafından en büyük değer olarak kabul edilirken, O’nun nesline karşı soykırıma girişenlerin İslam Ümmetinden aldıkları tokat gibi en büyük cevap sizce nedir?
Kerbela gibi bu elim ve vahim hadiseyi yaşatıp, Peygamber’in canparelerini ortadan kaldırmak isteyenlere İslam Ümmeti’nin ma’şeri vicdanın verdiği tokat gibi en büyük cevap çocuklarına onların isimlerini vermemek olmuştur.
Ülkemiz sınırlarında yaşayan erkeklerden yaklaşık 8 milyonuna, Hz. Peygamber Efendimizin ismi (Mustafa, Ahmet, Mehmet, Muhammed, Mahmud vs) verilmişken, o zulmü yaşatanların ve ecdadının hiçbirinin isminin çocuklara isim olarak tercih edilmesi sizlerce manidar değil mi?
Aynı zamanda soykırım uygulanan Peygamber Efendimizin neslinin isimlerinin, O’nun isminden sonra ikinci sırada Hasan, üçüncü sırada Hüseyin olması, katliamı gerçekleştirenlere verilen en güzel mesaj değil midir?
Yine ülkemizde, kadın isim sıralamasında ilk sırada olan Peygamber eşi ‘Hatice’ isminin ve O’nun kızı olan peygamber neslinin anası ‘Fatma’ isminin ikinci sırada olmasına ne dersiniz? Ve yine ülkemizde sekiz yıldır kız çocuklarına açık ara ile en çok verilen ismin, Kerbela faciasının birinci derece tanığı Peygamber torunu’nun ismi olan ‘Zeynep’ olması tokat gibi bir cevap değil midir?
Bu katliamı ve soykırımı yapanlara karşı, mümin yüreklerde oluşan kin, nefret ve buğz, helalleşmesi olmayan, ancak huzur-u mahşerde kurulacak olan mahkeme-i kübrada son bulacak cinstendir.
