Bir yıla yakın bir zamandır ülkemizde yaşanan ekonomik krizin herkes tarafından en derin hissedildiği bir zaman diliminde, ülkemizin büyükşehirlerinden birinde miting yapabilmek ve bu denli büyük bir kalabalığı meydanda toplayabilmek, iktidar açısında elbette büyük bir başarı.
Kalabalığın büyüklüğü konusunda her ne kadar cumhur ve millet ittifakı yanlılarının rakamsal değerlendirmeleri her zaman olduğu gibi bu miting için de farklı olsa da, henüz seçim atmosferine tam girilmemiş olduğu bir dönemde küçümsenecek bir olay değil.
Bu miting aynı zamanda şartlar ve ekonomik konjonktür nasıl olursa olsun, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a gönülden bağlı ciddi bir kitlenin var olmaya devam ettiğinin de bir göstergesi.
Kayseri’nin ‘öz evladı’ olmasına rağmen önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün mitingten birkaç gün önce Kayseri’ye gelmiş olması, çok kısıtlı bir çevre tarafından karşılanıp, sessiz sedasız uğurlandığı düşünüldüğünde, bu kişisel gönül bağlılığının oturduğu zemini de yok saymamak gerekiyor.
Temeli atılan Kayseri hızlı tren projesi’ne son noktanın konmuş olması bir yana, ekonomiye ve istihdama katkı sağlayacak bir çok proje ve belediyelerin sayısız proje ve yatırımların da bu vesileyle açılışları yapıldı. Açılışlar mı mitingin gölgesinde kaldı yoksa miting mi açılışların gölgesinde kaldı sorusunun yanıtı hiç şüphesiz mitingin ön plana çıkması şeklinde oldu.
Cumhurbaşkanıyla beraber, bir kısım bakanların da Kayseri’ye teşrif etmeleri bu kent için siyasi protokol enerjisini yüksek bir noktaya çıkardı.
Kayseri’nin yöresel ürünlerinden ve Kayseri’nin önemli marka değerlerinden mantı, sucuk, pastırma ve gilaburu gibi ürünlerin Cumhurbaşkanı tarafından yeniden altının çizilmesi, Kayseri açısından önemli bir gastronomik başarı sayılabilir.
Seçim atmosferinin henüz tam olarak hissedilmediği bir zaman diliminde, Kayseri’ye yapılan ve yapılacak olan yatırımların açılışlarının da yapıldığı böylesi bir miting Kayseri açısından memnuniyet verici addedilebilir.
