Sivil toplum, bir ülkenin bir şehrin ve yaşadığımız bölgenin olmazsa olmaz can damarlarından bir tanesidir.
Sivil toplumu neden bu kadar önemli görüyoruz?
Toplumda siyasal çalışmalar ya da iş dünyası kendi içindeki yanlışları kolay söyleyemez söylese de kolay doğruya çeviremez.
Her zaman bir otorite baskısı altında ya da yanlış dahi olsa başındakine itaat kaygısı doğruyu söyleyemez koruma getirir hakkı, hakikati, hakikaten bilenleri.
Sivil toplum da ise istişare kültürü emri bil maruf, nehyi anil münker vazifesi başımızdaki sorumlumuz dahil yanlış yapsa bunu usulüne uygun bir şekilde söyleyebilme ortamına sahiptir ya da sahip olmalıdır.
Maalesef ülkemizde her geçen gün vakıflar, cemaatler, tarikatlar, dernekler kısacası sivil toplum hareketlerinde ve bunların İslami hizmet yapanları kendi oluşumlarını ya sağlıklı kuramıyorlar ya da temelde kurdukları sağlıklı düzeni işletme problemleri var.
Sivil toplumun sorunlarını bu makalemizde ele almayacağız daha çok Kayseri'de faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların güzel çalışmalarını ya da hatalarını ele alacağız.
Öncelikle Kayseri'de iki büyük oluşum dikkat çekmekte, birincisi gönüllü kültür teşekkülleri ikincisi Kayseri kardeşlik ve iyilik platformu her ikisinde de gayretli samimi Müslümanlar vazife yapmaktalar.
Hem kendi vakıflarında derneklerinde hizmet eden bu Müslümanlar aynı zamanda Kayseri için ellerinden geleni yapmaya gayret ediyorlar.
Dünyada mazlumun sesini duyurmaya gayret ediyorlar.
Kayseri'de yaşadığım 5 yıl içerisinde birçok basın açıklamasında mitinge eyleme sivil toplum kuruluşları ile beraber katıldık.
Kayseri halkının çok ciddi ilgi göstermediği bu eylemler yine de Vakıflar ve dernekler tarafından organize edilmeye devam ediyor.
Buradan özellikle bu çalışmalara destek veren kurum ve kuruluşlara ve değerli yöneticilerine teşekkür etmek gerekir. Buradan sonra yazacaklarım eleştiriden çok, daha iyi olma hedefi taşıyan maddelerdir.
1- Sivil toplum kuruluşlarında gençlik çalışmasına çok daha fazla önem verilmelidir.
2- Zaman zaman yöneticiler arkasından gelen tebaaya yol açma, erdem ile koltuklarını verebilmeliler.
3- Kayseri’de maalesef sivil toplum çalışmaları dar bir ekiple yürütülüyor genişletilme yapılmalı diye düşünüyorum.
4- Kayseri’de dikkatimi çeken sivil toplum çalışmaları içerisinde en can sıkıcı nokta ise, siyasi partilerle ve yöneticileri ile olan temas, hiç olmasın demiyorum fakat onların ne arka ne de ön bahçesi olmamak gerekir.
Bazı çalışmalar birlikte yürütülebilir fakat siyasetin sivil toplum üzerindeki etkisi azaltılmalı ve hatta sivil toplumun siyasete katkıları özellikle ufuk açıcı fikir ve projeler düzeyinde olmalı
5- Benim Kayseri’de sivil toplum hareketlerine anlam veremediğim bir başka madde ise eleştiri kültürüne çok sahip olmamaları. Halbuki büyük oluşumlar içeriden ve dışarıdan kendisini eleştiren insanların hakkaniyetle yaptıkları önerileri dikkate alarak daha emin adım atarlar geleceğe doğru.
Birçok Sivil Toplum Kuruluşunun yöneticileri ve gönüllüleri ile bizzat yakinen tanışma fırsatı buldum.
Burada ifade ettiğim önerilerimi kendilerini bizzat ulaştırdım.
Rabbim daha çok üreten, yol gösteren ve hizmet eden kurum ve kuruluşlarımızın sayısını ve bereketini arttırsın.
Selam ve dua ile.