Ömer Faruk ÖZCAN

Kayseri yazıları-1

Ömer Faruk ÖZCAN

Benim şu ana kadar yaşadığım ömür diliminin sekizde biri Kayseri’de geçti. Şu an kaç yaşındayım ve sekizde biri kaç seneye tekabül ediyor? Bu sorulara şöyle yanıt vereyim; ben Kayseri havasını tam 1695 gün teneffüs ettim. Yani 5 yıldan 3 ay eksik. Aslında bir şehre alışma ve topluma uyum sağlama ve hatta yeteneği varsa insanı birçok açıdan o kentle ilgili kapsamlı analiz yapmak için yeterli bir süre bu. Biz birkaç yazımızı Kayseri’de Hayat başlığı altında, tarihi, maneviyatı, sosyal hayatı, ekonomisi, insani ilişkileri, Kayseri’nin iyi halleri ve değişmesi gereken yanları gibi konuları gördüğümüz açıdan yazmaya gayret edeceğiz. Bu yazımız ise önsöz niteliğinde olsun istedik. Eylül 2012’den 20 Mayıs 2017’ye kadar Kayseri’de bulunduk ve çok güzel dostluklar ve kardeşlikler kazandık. Belki sayısal olarak değerlendirme yapacak olursam bu kadar bereketli bir dönem yaşamadım desem yeridir. Elliyedi aya kolayca sığmayacak kadar bereketli zamanlar geçirdim Anadolu’nun Selçuklu şehrinde. Bir yazımızda da genişçe dostlardan ve kardeşlerden bahsedeceğiz inşallah.
Kayseri’de yoğun sayılabilecek bir iş temposunda çalışmamıza rağmen bu kadar dost elde edebilmenin püf noktası galiba yaptığımız işlerin de sosyal yön olarak çak zengin olmasıdır.
Kayseri’de Zeki Soyak hocamızın (Allah ondan razı olsun) öncülüğünde kurulan ve hizmetlerine devam eden,  Enderun çatısı altında geçen tüm mesaimiz, bize eğitim, yayıncılık ve sosyolojik yaşam konularında çok ciddi birikim ve tecrübe kattı. Eğitim alanında, üniversiteli kardeşler başta olmak üzere toplumun birçok kesimiyle beraber olduk ve karşılıklı istifade ettik kanaatindeyim. Yaşamım boyunca kendimi belki de evimden bile daha huzurlu hissettiğim medresede Kayseri’de teşekkül etti. Çeşitli zorluklar yaşamamıza rağmen yazı ayrı, kışı ayrı güzeldi Mahrumların. Kuruluşunda öncülük yapan Nurettin Soyak Hocamız başta olmak üzere tüm hoca kardeşlerime ve bize evlat ya da kardeş olan tüm talebelerimize teşekkür ederiz. Bizlere çok hizmeti olan vakıf görevli ve yetkililerine de ayrı ayrı teşekkür ederim. (Şimdilerde Kazım Karabekir deniyor) Hem sunum anlamında hem de dinleyici olarak çok seminer ve konferanslara katıldık Kayseri’de. Tabi bu sosyal faaliyetlerden de dostluklar teşekkül etti. İbrahim Akyurt kardeşim Kayseri’nin en sosyal adamlarından biri belki de birincisi ve biz en güzel dostluklardan birini kendisiyle bu salon programlarında kurduk. Kayseri sivil toplumu ile buluşmalarımızda genel de bu saha da oluyordu. İnşallah bu konuyu Kayseri’de STK başlığı ile derinlemesine ele alacağız.
İkinci çalışma alanımız medyaydı Kayseri’de. Enderun FM ailesi bize ilk günden itibaren önemli vazifeler ve yapılan projelerde destek verdi. Kayseri’de kaldığımız süre zarfında yaklaşık 1200 program yaparken adım adım kendi bünyemize de hem manevi hem de sosyal kazanımlar katıyorduk. Radyo mesaimiz belki de en faydalı dostluklar tesis ettiğimiz en güzel zamanlardı desem hata etmiş olmam. Bir çırpıda onlarca isim sayabilirim. Betül Şişli, Meryem Erkan, Zehra Koçer bize hem kardeş oldular hem de radyo programcılığını öğrettiler. Fatih Köse, Fatih Vanlı, Harun ve Alparslan kardeşlerimizin bize teknik anlamda çok katkıları oldu. Özellikle Fatih Köse Kardeşime ayrı bir büyük parantez açmam gerekir işini çok iyi yaptığı gibi iyi bir kardeş oldu bize. Radyo yayın kurulu her biri ayrı değer olan buluştuğumuzda harika zaman geçirdiğimiz bir ekipti. Her birine ayrı ayrı teşekkür ederim. Yayın kurulu başkanımız Levent Adıgüzel, Radyo müdürümüz Salih Karakuzu, Genel sekreterimiz Caner Öksüz ve yayın Kurulu Üyelerimiz Engin Kutluay, Ali Özcan, Ali Osman Bağırgan, Seyyid Ali Garip, Gazali Kip, Abdullah Özgümüş, Ümid Tevfik Çakır ve Mehmet Berat Turalla güzel projelere ve kaliteli bir radyo oluşumuna katkı sağladık kanaatindeyim. Radyo da birbirinden kıymetli hocalarımla dost olduk. Furkan Yılmaz Altınöz hocamız bu dostluğa ahiret birlikteliği olacak inşallah diyor. Mükremin Karaağaç hocamızla “Tarihi bir dostluk” kurduk. İl Müftümüz sayın Şahin Güven hocamızdan çok istifade ettim. Lütfü hocam, Ali hocam ve sayılamayacak kadar güzel insanı radyo vesilesi ile tanıdım. Rabbim hepsinden razı olsun. Gazetemizle tanışmamız da yine radyo vesilesiyle oldu. Bünyamin kardeşim ve Rıfat beye burada kocaman bir teşekkür edelim.
Bu yazı devam eder gider…
Şimdilik veda edelim.
Selam ve dua ile…
 
 

Yazarın Diğer Yazıları