Mustafa URHAN

Size de bir çay söyleyeyim mi?

Mustafa URHAN

Siz bu satırları okurken ben kendime demli bir çay söylemiş ve muhakkak bir sigara tellendirmiş olacağım. Ha ha hay! Ne eğlenceli değil mi ? 

İçten içe bana kızdığınızı dişlerinizi sıkıp ne ahlaksız ne karaktersiz bir adammış dediğinizi duyar gibiyim. Bana bakın sizin ne dediğinizi asla umursamıyorum. Herkes duysun diye de tekrar söylüyorum. Hiçbirinizi sevmedim. Ha, yanımızda hiç böyle değildi, bizimle neşeli kahkahalar attı, gerçek yüzünü bize hiç göstermedi, nasıl da seviyesiz bir adammış diyeceksiniz. Sadece gülüyorum bu söylediklerinize. Şerefsizler, ikiyüzlüler, ahlaksızlar…Hepinizden nefret ediyorum. Yok canım ne nefreti, gerçek yüzünüzü gördüğüm o günden bu yana sizden nefret de etmiyorum. Acıyorum lan hepinize. Bu oyunun içinde bir daha olmayacağım. Hepinizi Allah'a havale ediyorum. Eğer bir Allah’ınız varsa tabii. 

Sizden uzaklarda olduğum için şimdi ne kadar mutlu olduğumu az çok tahmin ediyorsunuzdur. Benimki de laf işte, geri zekâlılar nasıl tahmin edeceksiniz. Karakter yoksunu, terbiyesiz herifler. Şunu söyleyeyim sevinçten dört köşeyim. Ahanda ikinci çayı da söyledim, ikinci sigarayı da tellendiriyorum. Bacağımı üçgen biçimde diğer bacağımın üstüne attım arkama yaslandım, sizin birbirinize düştüğünüzü hayal etmeye başladım. Ha ha hay ! Bunu hiç yapacağımı hiç tahmin etmediniz di mi? Çok ciddiyim, her şeyi tek tek planladım. Hadi kabul edin, sizi hiç beklemediğiniz yerden vurdum. 

Alçaklar sizi çıkarcılar, değerbilmez yüze gülüp arkadan iş çevirenler sizi ! Hoşunuza gitmeyecek ama giderken size büyük bir de borç bırakıyorum. Artık hayatınız boyunca bunu ödersiniz. Birbirinize bakıp durmayın, her birinize ayrı ayrı bıraktım borcu. 

Bunu yapmak aklıma nereden geldi biliyor musunuz? Çaydan. Yav şaşırıp durmayın, bildiğiniz çaydan. İnanın aklıma birden geldi. Evrakaaa  dedim. Aslında hep gözümün önündeymiş de ben fark edememişim. 

Hadi herkes bir düşünsün. Çayı nasıl demlersiniz; çay, en güzel nasıl demlenir, bunu hiç düşünmediniz di mi? Çünkü hiçbiriniz götünüzü kaldırıp bir çay demlemediniz. Her işi olduğu gibi onu da bana yaptırdınız. 

Bakın şimdi, bir aptala anlatır gibi anlatıyorum. İyi dinleyin beni. Çayın tarihini, yetişme şartlarını, iyi bir çayın niteliklerini, çayın kiminle içileceğini, hangi vakitlerde çayın içileceğini, protokolde çayın anlamını ve süresini size anlatıp küçük beyinlerinizi yormayacağım. Gerçi anlatsam da anlayacak bir seviyeniz yok zaten. Yine de ben iyi demlenmiş bir çay için konuşup bundan sonraki hayatınıza katkıda bulunayım. Lan buna da layık değilsiniz ama insan kalbi işte giderken bir faydam olsun size. Belki bu intikamım için oturur hararetinizi gidermek için bir çay demlersiniz de yaptıklarınızı bir düşünürsünüz.

Sözüm Necdet, Hikmet, Lami, Tayyar hepinize. İçinizdeki hangi karaktersize sesleneceğimi seçemediğim için hepinize birden sesleniyorum. 

Bakın şimdi şekerim. İyi bir çay şöyle demlenir: Bir kere soğuk bir su bulacaksınız. Su kısık ateşte kaynayabildiği kadar kaynayacak, kaynamakta olan suyun üstüne koyduğunuz demliğe de soğuk su koyacaksınız, içeceğiniz bardak adedince bir tatlı kaşığı çayı da saya saya ekleyeceksiniz, alttaki su kaynaya kaynaya yukarıdaki demliği  buharıyla demleyecektir.      Siz şimdi pinti ve acemi olduğunuzdan bunu da başaramazsınız ama ben gene de anlatmış olayım. 

Çayı lezzetli kılan bu soğuk su ve soğuk suyla demleme metodudur. Aynı benim intikamım gibi. İntikam soğuk yenilen bir yemektir derler ya aynen öyle.

Böyle mi demleniyormuş diye düşünmeye başladınız bile di mi? Kafanız karıştı, ne söylüyor bu manyak diyorsunuzdur şimdi.  Lan dalga geçiyorum. Ayrıca bana ne, çayı nasıl demlerseniz demleyin. Sizin iyi demlenmiş bir çay içmeniz sizce benim umurumda mı? 

Bana sorarsanız siz şimdi buz gibi soğuk su bulun ve bunu bir dikişte için. Adiós sefiller! Ben üçüncü bardağı da söyleyip üçüncü sigarayı da tellendiriyorum. Ne yaptığınızı hala hatırlamadınız di mi? Düşüncesiz herifler! Sizi Allah'a  havale ediyorum. 

Size de bir çay söyleyeyim mi? Hah hah hay! Tabi ki yapmayacağım. Zıkkım için!!!

Yorumlar 6
Salim K. 04 Kasım 2024 16:18

çay ve simit tadında güzel yazılarınızı özlemle bekliyoruz.

Emir Oker 04 Kasım 2024 13:58

Çayımın son yudumunu aldıktan cugaramın son nefesini çektikten sonra tesadüfen okudum yazınızı. Tam üçgen olmasada benimde bir bacağım diğerinin üstündeydi. Çay, sigara ve oturuş pozisyonu üçlemesinin vücuttaki kimyasal etkileşimi midir bilemem bende birkaç kişiye gerizekalı aptal beyinsiz dedim az önce yalan yok. Demekki tam üçgen yapınca bunu alenen yapıyormuş insan. Bir sonraki molada tam üçgen yapıp deneyeceğim, eğer alenen beynimden geçenleri dışa vurursam muhtemelen sizin gibi rahatlarım. işten falan kovulursam da bulurum sizi :) Bu cesur yazınız için sizi tebrik ediyorum, bende sizin taaa diğer yazınızı merakla bekliyorum efendim

Emir Oker 04 Kasım 2024 10:26

Çayımın son yudumunu aldıktan cugaramın son nefesini çektikten sonra tesadüfen okudum yazınızı. Tam üçgen olmasada benimde bir bacağım diğerinin üstündeydi. Çay, sigara ve oturuş pozisyonu üçlemesinin vücuttaki kimyasal etkileşimi midir bilemem bende birkaç kişiye gerizekalı aptal beyinsiz dedim az önce yalan yok. Demekki tam üçgen yapınca bunu alenen yapıyormuş insan. Bir sonraki molada tam üçgen yapıp deneyeceğim, eğer alenen beynimden geçenleri dışa vurursam muhtemelen sizin gibi rahatlarım. işten falan kovulursam da bulurum sizi :) Bu cesur yazınız için sizi tebrik ediyorum, bende sizin taaa diğer yazınızı merakla bekliyorum efendim

Kimin hocası 03 Kasım 2024 22:47

ŞMS ŞMS ŞMS ŞMS URHAN HOCAAAAA

Öylece biri 03 Kasım 2024 22:46

Hocam kitaplarınız harika bu kitabın devamını ben getirmek istiyorum ağağağağa

Yasin KARAKAYA 03 Kasım 2024 13:03

Yazılarınızın devamını bekliyoruz kıymetli hocam selamlar.

Yazarın Diğer Yazıları