Sayın Kırmızıgül, bu öfke ne diye?
Mustafa BOSTANCI
Terörle mücadele motivasyonumuza yönelik saldırılar dinmek bilmiyor.
Önce 1128 akademisyen devleti katliam yapmakla suçlayan bir bildiriye imza attı.
Sonra kendilerini sinemacı olarak tanıtan bir grup, akademisyenlere ve bildiriye olan desteğini açıkladı.
Benzeri örnekler yaşanmaya devam ediyor.
En güncel ve yersiz çıkış ise Mahsun Kırmızıgül'den geldi.
Mahsun Kırmızıgül Twitter hesabından aşağıdaki tweet başta olmak üzere yirmiye yakın tweet attı.
"Yaralı olan çocukları ve yaşlı insanları ölüme terk etmek hangi dinde yazar. Bu kadar zalim, bu kadar merhametsiz nasıl oldunuz ey başbakan?"
ve tıpkı akademisyenlerin bildirisinde olduğu gibi, Kırmızıgül de tweetlerinde terör örgütü pkk'ya tek laf etmedi!
"Hepimiz kardeşiz bu öfke ne diye, yaşamak dururken bu kavga ne diye" sözleriyle kardeşlik türküsü söyleyen sen değil miydin?
Sen değil miydin, kadrajlanmış fotoğrafların maillerle yayılarak pkk bayrağıyla poz verdiğine dair bir algı oluşturulmaya çalışıldığı vakit fotoğrafların sahte olduğunu her fırsatta ifade eden?
Peki şimdi bu öfke ne diye sayın Kırmızıgül?
Ne oldu o kardeşlik türkülerine?
Hepsi ülkenin havasını koklayan bir pazarlama taktiği miydi?
Eli kanlı terör örgütünün bölge halkına yaptığı zulme karşı kardan adam kadar dahi yüreği olmayan,
Sözde barış çağrısı yaparken, devletimi çocukları ölüme terketmekle suçlayan ve pkk’ya tek laf etmeyen Mahsun Kırmızıgül'ü kınıyorum!
Planlı ve programlı bir süreç işletiliyor.
Terör örgütü için cephe sadece hendeklerden ibaret değil.
Terör örgütü pkk tamamen köşeye sıkışmış olacak ki, etki altına alabileceği herkesi cepheye sürüyor.
Akademisyenler, sinemacılar, sanatçılar…
Bu saldırının son olacağını da düşünmüyorum.