Mustafa BAŞARAN

KURAN'I KERİM VE MÜSBET İLİM

Mustafa BAŞARAN

Yüce kitabımız Kuran'ı kerim, fizik, kimya kitabı değildir. Ancak Kuran kainatın fihristsidir. O bakımdan kuran ilim ve teknolojiden de bahseder. Bununla ilgili birkaç misal verelim.
1-Big Bang teorisi: Bu teoriye göre kainat bir anda var olmuş. Bu görüş kuranın (bir şey yaratmak istediği zaman onun yaptığı "ol" demekten ibarettir. Hemen oluverir.) Yasin 82. ayetinin açıklanmasından başka bir şey değildir.
2-Bilindiği gibi atmosfer tabakası güneşten gelen zararlı ve öldürücü ışınları süzer ve canlılara zarar vermesini önler. İlmin bu tespiti kuranın şu ayetini açıklamıyor mu? (Biz gökyüzünü korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise gökyüzünün ayetlerinden yüz çevirirler) Enbiya/32
3-Her şeyin boşlukta yüzmesi ilmi teorilere göre kainatta her şey belli bir yörüngede ve boşlukta yüzmektedir. Ama hiç biri de başıboş değildir. Hiç bir gezegen yörüngesinin dışına çıkamaz. Zaten gezegenlerin kendi yörüngelerinden sapması dengenin bozulması ve dünyanın sonu demektir. Her şeyin belli bir yörüngede hareket etmesi ve boşlukta yüzmesi Kuran’ın şu ayetine aynen uymaktadır. (Güneş kendisi için belirtilen yerde döner. İşte bu aziz ve aklim olan Allahın takdiridir. Ay içinde bir takım yörüngeler vardır. Nihayet o eğri hurma dalı gibi olurda geri döner. Ne güneş aya yetişebilir ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzerler)Yasin/38,39,40 Bugün astronominin ortaya koyduğu bu değil mi?
Gökyüzünde yüz milyar galaksi yok mu? Her bir galaksi de yüz milyar yıldız yok mu? Her bir gezegen boşlukta yüzmüyor mu? Dünyamız Samanyolu galaksiden değil mi? Quasr yıldızı dünyamıza 12 milyar ışık yılı ötede gezmiyor mu?
Astronominin bugün ortaya koymaya çalıştığı gerçekleri kuran asırlar önce ortaya koymuştur. Gökyüzünün haritasını ilk çizenler de İslam bilginleridir. Dünyada ilk rasathaneyi Müslümanlar kurmuştur. İspanya’da Müslümanların kurduğu rasathaneyi ( ne olduğunu anlayamadıkları için) çan kulesi yapanlar Hıristiyanlardır.
Ama ne acıdır ki ABD uzayı fethe uğraşırken Müslümanlar birbirinin gırtlağına sarılmaktadır.
4-Astronominin tespitine göre dünya dönmektedir. Dünyanın döndüğünü ilk keşfedenler de yine İslam bilginleridir. Çünkü kuran bunu asırlar önce haber vermiştir. Neml suresinin 88. ayetinde şöyle buyrulur. (sen dağları görürsün de onları yerinden durur sanırsın oysa onlar bulutların yürümesi gibi yürümektedirler.)
Bilindiği gibi dünyamız 24 saatte kendi ekseninde 365 günde güneş etrafında ve 225 milyon da Samanyolu galaksinin etrafında dönmektedir.
5-Her şey çift yaratılmıştır. Dünyada çift olmayan hiçbir şey yoktur. Cansızlar eksi artı canlılar bitkiler dahil erkek dişi olarak yaratılmıştır. Yüce kitabımız bu gerçeği de şu ayeti kelime ile bize bildirmektedir. (Her şeyden çift çift yarattı ki düşünüp alasınız) Zariyat /40
6-Rüzgârlar aşılama görevi yapılmaktadır. Erkek ve dişi olarak yaratılan ağaçların erkek ve dişi tohumları rüzgar vasıtası ile taşınmakta ve aşılama meydana gelmektedir. Rüzgarın aşılaması olmazsa çiçekler ve meyveler döllenmez. Meyve ağaçları da meyve vermez. Bu ancak ALLA HIN  lütfü ve rüzgarların aşılaması ile olmaktadır. Hicr suresinin 22. ayeti kelimesinde de bu gerçeği şöyle bildirmektedir. (Biz rüzgarları aşılayıcı olarak gönderdik.)
7-Yağmur ölçü dahilindedir. Kâinatta düzensiz başıboş hiç bir şey yoktur. Her şey Allahın takdiri iledir. Yağmurlar da öyle. Yer yüzüne düşen yağmur miktarı hep ölçü iledir. Her yıl yer yüzene aynı miktarda yağmur düşer (fakat insanlar cezayı hakkettikleri zaman bazı yerler kuraklıktan yanıp kavrulurken bazı yerle sel felaketine uğrayabilir bu da Allahın takdiridir. Zuhruf suresinin 11, ayetinden yüce rabbimiz şöyle buyurur. (gökten bir ölçü ile suyu indiren o dur. Biz onunla kupkuru ölü memleketlere hayat veririz.
8-İnsanların kimlik kartı parmak uçlarındadır.
Bugün ilim tespit etmiştir ki hiçbir insanın parmak ucu diğerinin aynı değildir. Teknolojinin 1856’da keşfettiği bu gerçeği kuran 15 asır önce bildirmiştir. (Ama ne acıdır ki Kuranın bu mucizesinin keşfi batılılara nasip olmuştur.
Kuranımızın kıyamet suresinin 3 ve 4 ayetlerinde şöyle buyrulur. (İnsan kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacağımızı mı sanır? Evet, bizim onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter.)
Burada parmak uçlarına dikkat çekilmesi önemli bir olaydır. Neden? Beyin, kaş, göz... Değil de parmak ucu? Demekki insanların parmak uçları onların doğuştan gelen taklidi de mümkün olmayan gerçek kimlik kartıdır. Buna benzer misalleri çoğaltmak mümkündür. Kuran baştan sona mucizedir.
Kuranı anlamak isteyen her akıl sahibi bu gerçeği görebilir. Yeter ki niyeti halis olsun.
Kuranın hayata geçirilmesinden başka insanoğlunun kurtuluş yolu yoktur.
Ya kuran hâkim olacak ya da insanlık helaka gidecek.
Tercih bizim elimizdedir. 

Yazarın Diğer Yazıları