Değerli dostlar, Ressam İlhami Atalay ile resim sanatı konulu söyleşimize devam ediyoruz.
Hocam, bir ekol olma, yeni bir bakış açısı oluşturma adına 1980’lerde bir manifesto yayınlayarak Yeni Dinamizm adlı grubu kurdunuz. Bu manifestonuzun ne olduğunu ve Dinamizm grubuyla neleri amaçladığınızı açıklar mısınız? Yani kurduğunuz Yeni Dinamizm grubunun misyonu neydi?
Onu yayınlamışım 1979’da. Burada albümde duruyor. Fotoğrafını çekersin.
İnşallah. Sizin ağzınızdan duyalım hocam. Genel olarak misyonu neydi?
Genel olarak kendi kültürümüzün bilincinde olmak, farklılığımızı ortaya koymak, farklı olduğumuza göre farklı şeyler yapmak, Avrupa kültür emperyalizminden kurtulmak için yayınladığım bir manifesto. 1979’da sergimde yayınladım. Sergimde talebeler gittiler, akademide Nurullah Berk Atölyesi’ni işgal ettiler ülkücü talebelerim. Yani milli bir sanattan bahsettim ya kendi kültürümüzden, sanatımızdan bahsettim, bu sanatın ise yanlış olduğundan bahsettim. Talebeler Nurullah Berk Atölyesi’ni işgal ettiler.
Onlar da yanlış yönlendirilmişlerdir.
Yanlış yönlendirildiler. Kilit vurdular.
Doğrusunu bilseler yapmazlardı.
Yani biz böyle bir eğitim istemiyoruz, dediler.
Onları yönlendiren akıl neydi acaba?
Onlar benim manifestomdan etkilenerek gidip akademideki atölyeyi işgal ettiler. Böyle bir çıplak modelden çalışmak, yapmak istemiyoruz. Böyle bir eğitim istemiyoruz, milli bir sanat istiyoruz diye. Resim Bilgisi Atölyesi diye kitap yazan Nurullah Berk devlet sanatçısı. Kilit vurdular, bu sefer kilidi kırarak tekrar atölyeyi işgal ettiler. Ondan sonra polis çağırdılar, bunları zorla dağıttılar. Yani o zaman o benim manifesto demek ki öyle tesir etmişti. Ondan sonra işte tekrar ben atölyeyi açınca grup oluşturmak için talebe yetiştirdim. Talebeler içinde sonradan grubumuzu dağıtmak için fitneciler çıktı ortaya. Grubumuzu dağıttılar. Öyle düşe kalka gidiyoruz yani. Yani grup kurmak o kadar kolay değil. Talebe yetiştiriyorum, 15 sene bekliyorum. Akademiyi bitirmesini, yüksek lisans yapmasını, benim talebem olduğunu gizlemesini yani korsan sanatkâr yetiştireceksin.
Şu an yeni bir grup kurma düşünceniz var mı?
Hâlâ daha korsan sanatkâr yetiştiriyorum.
Kuracak olsanız bunun misyonu ne olurdu?
Kurduk bile. Bak orda Yeni Dinamizm diye sergi bile açtık. Depremzedelere faydalı olsun diye.
Başka bir isimle bir grup kurma amacınız var mı hocam?
Bir başka ismi tanıtmak için uğraşmak lazım. İsim bulmak lazım o zaman.
Böyle bir amacınız şu an için yok diyorsunuz.
Yok, ben 76 yaşına gelmişim. Hâlâ daha amaçtan bahsediyorsun. Yerin altında sergi açacağım ben.
Hocam maşallah dinçsiniz ama. Büyük ustalara sanatkârlara baktığımızda hep 60’lı ve 70'li yaşlardan sonra büyük eserlerini vermişler. Sizin şu anda yaptıklarınız ustalık eserleri bütün yaptıklarınız. Peki hocam, resimlerinizi çizerken beslendiğiniz, ilham aldığınız kaynaklar nelerdir?
Ben koskoca tarihten ilham alıyorum. Kültürümüzden ilham alıyorum. Ondan sonra işte kendi tarih ve kendi milletimizin kültüründen, coğrafyamızdan ilham alarak yapıyorum. Yani yaptığım işler belli. Bak, şu gördüğün arkada 42 tane tablo yeni açacağım serginin tabloları. Burda 43. tablo. Orada var 44. Aşağıda var 45, 46 tane tablo. Sonbaharda sergim var Kültür Sarayı'nda.
Peki hocam, Güzel Sanatlar Üniversitesinin bölümlerinde öğretilen teknikler ile öğrencilerinize sizin öğrettiğiniz teknikler arasında ne farklar var? Öğrettiğiniz usul ve tekniklerden biraz bahseder misiniz?
Akademideki hocalar resim çizmesini bilmiyor. Daha desen çizmesini bilmiyorlar, çizgi çizmesini bilmiyorlar, teknik öğretecekler.
Bunları yüzlerine söylediniz mi hiç hocam?
Yazıyorum zaten.
Ne cevap veriyorlar?
Ne cevap verecekler? Akademideki hocalar hiçbir şey öğretemiyor. Profesör hiçbir şey öğretmiyordu ki bize. Geliyordu ayda yılda bir uğruyor. Dışarıda işlerini takip ediyor.
Acı bir durum hocam ya!
Acı durumlar çok. Profesörler sadece talebeleri zehirlemek için çalışıyor akademide.
Peki, Türkiye’de resimlerini beğendiğiniz ve beraber resim sevgisi açtığınız ressamlar kimler hocam?
Türkiye'de resmini beğendiğim bir Erol Akyavaş vardı rahmetli. İslami resim yapıyordu.
Başka var mı hocam?
Yeni talebeler olacak inşallah. Erol abi Amerika'da yaşıyordu. Onu grubun başına getirmek istedim. Başımıza geç. Sen bizden tanınmışsın, kıdemlisin. Bana karşı alerji var Türkiye'de, sana karşı bir alerji yok. Sen zaten tanınmışsın.
Benim size karşı alerjim olduğu için geldim hocam :))
Belli. :))
Dediniz ya Kayseri'den niye geldin diye. Ben de onun için geldim. :))
Yani ben artık mimlenmişim. Hiç şansım yok ama sen bu grubun başına geç, bizden kıdemlisin, yaşlısın.
Herkes bir şekilde mimli ama hocam o zaman.
Zenginsin, yırtmışsın, şöhret olmuşsun. Önemli değil. Tamam, kabul etti. Ama bizim o grupla bir hafta sonra tekrar bir araya geleceğiz. Bir hafta düşünelim dedi ve olur dedi filan. Bir hafta sonra Beşir Ayvazoğlu toplantıyı duydu. Gitti bahçeye çekti onu, bir şeyler fısıldadı, adamı vazgeçirdi.
Erol Akyavaş dediğiniz de İslamcı bir ressam değil mi hocam?
Müslüman olduğunu hiçbir zaman açıklayamadı Yahudi dostlarından dolayı.
Çok acı bir durum o da!
Ben İslam sanatkârıyım diye ortaya çıkabilmesi lazım. Çıkamadıktan sonra ne işe yarar ki?
Bunu Erol Bey'e söylediğinizde ne cevap veriyordu hocam?
Erol Bey bizim atölyeye geliyordu devamlı. Bizden bizim çalışmalardan ilham alıyordu. Ya biz söylüyorduk. Ama gazeteciler onun için ne diyordu? Bir daha ki sergisinde ibrikle ve takunyayla gelecek filan. Onlar da anlıyordu ama hiçbir zaman ben Müslüman sanatkârım diye ortaya çıkamadı.
Geçim derdinden dolayı. Yani tablolarını satıp da geçindiği için.
Tablolarını hep Yahudiler alıyordu. Yahudi çevresi vardı yani.
Resimlerini beğendiğiniz Batılı ressamlar var mı hocam?
Batılı ressamlar var tabii canım ya.
Mesela kimler?
Batılılar bu çağda Müslümanların yapması gereken resimleri yapıyorlar. Onlar araştıra araştıra Müslümanların ulaşması gereken noktaya geldiler, biz uyanamıyoruz. Müslümanların yapması gereken şeyleri şimdi yapıyorlar onlar. Onlar o noktaya ulaştılar. Bizim yapmamız gereken resimlere, soyut sanata bilmem neye ulaştılar ama biz ulaşamadık.
Batılı bir ressam ismi verir misiz? Beğeniyorsanız eğer.
Batılı ressamların isimlerini anmak istemiyorum.
11. bölümün sonu