Murat SERİM

Sanatkârın Erbaine Çekilmesi Nedir?

Murat SERİM

Sanatkârın Erbaine Çekilmesi Nedir?

Değerli dostlar, Küçük Ayasofya’da Hattat Fuat Başar ile hüsn-i hat konulu söyleşimize devam ediyoruz.

Hocam, Osmanlı padişahlarından hat sanatıyla ilgilenen padişahlar kimlerdir? Hat sanatıyla olan ilgilerini anlatır mısınız?

Dediğim gibi bir defa devletin başındalar. Bunların okuma yazma bilmemesi mümkün değil. Peki, yazıyı öğrenirken hüsn-i hat dersleri de alıyorlar. Bunların bir kısmı işinin yoğunluğunun imkan verdiği kadarıyla yazıyla uğraşıyor. Çoğusu yazı yazmış vasat derecede. Yalnız bunların içerisinde Sultan Mahmut… 

Birinci Mahmut mu hocam, II Mahmut mu?

2. Mahmut. Mustafa Rakım’ın öğrencisi. Yazısı son derece benziyor hocanın yazısına. Yazıda zirve padişahlar içinde. Lakin enteresan bir tespit söyleyeyim. Osmanlı'nın çöküşü onun zamanında başladı.

Evet, biz de öyle okuduk. Ya! Bu neye bağlıyorsunuz hocam?

Sebepleri çok. O, tarihçilerin uğraşacağı bir konu. 

Doğru söylüyorsunuz hocam. 2. Mahmut dışında başka hangi isimler var hocam hat sanatıyla ilgilenen?

Çok da meşhur olanları yok. Sade 2. Mahmut değil yani, 3. Selim filan var. Aynı zamanda musikişinas. Bestekâr birçok padişah var fakat yazı ve Osmanlı padişahı deyince akla ilk gelen Sultan Mahmut. 

Son dönem padişahlarından Abdülmecid ya da Sultan Reşat.

Sultan Abdülmecid'in yazıları var. Fena değil. Ee peki, Abdülhamid diyelim kendisi doğrudan  yazamıyorsa da yazıya son derece hürmeti var, rağbeti var. Hatta onun marangozhanesinde marangozların piri Hazreti Nuh olduğu için kalın talikle ‘’Ya Hazreti Nuh’’ yazısı asılı. 

Filmlerde gördük.:))

Tabii. Yani sade bir cengaver bir muharip değil onlar sahibi seyfi ve’l kalem. Röportajın başında söyledik ya. 

II. Beyazıt, IV. Murat, II. Mustafa ve III. Ahmet’in yazıları nasıl hocam?

Onların yazısı vasat. Yani Sultan Mahmut dirayetinde değiller bunlar. 

Evvela 2. Mahmut, diğerleri sonra gelir diyorsunuz. Değerli hocam Osmanlı'da ana akımdan farklı olarak Ahmet Karahisari ekolünün özelliğinin ne olduğunu anlatır mısınız? Hattatın çizginin çıkması ne demektir?

Karahisari rahmetli, tabiri caizse yazıya biraz grafik gözüyle bakarak yeni kompozisyonlar çıkartmış. 

Büyük bir ekol hocam o zaman.

Büyük bir ekol ama işin aslından saptığı için o ekol devam etmedi, kayboldu, gitti. 

Edemedi ya da.

İşin aslına uyarak yazdığı muhakkak. Nesih hattıyla yazmış olduğu bir Kur'an-ı Kerim var. Bugün bütün dünya ağzı açık seyrediyor onu. Tıpkı basımı da yapıldı büyük boy. Lakin kendinden sonra devam  etmedi. 

Onun sebepleri nelerdir hocam?

Milli zevke, İslam ruhuna, İslam zevkini çok uygunluk gösteremediği için; bir de talebeleri iyi seçmiş olmak lazım.

Yani devam ettirememe sebebi olarak siz de mi öyle görüyorsunuz hocam?

Bir yerde o tabii. Diğer yazı yazanların yazıdaki estetik zevki daha üstte. Onlar devam etti. 

Orada yoksa klasik ekol mü ön plana çıktı da bastırıldı. Yani klasik ekol Karahisari ekolünü mü bastırdı.

Yok bastırılmadı. Kendi kendine tarihi seyri içinde çekildi, gitti. 

İyi öğrenci yetiştiremediğinden diyorsunuz.

Bazı yazı çeşitleri de kullanımdan kalktı. Şimdi muhakkak yazı, kalemden hiç taviz vermeden yazılacak. Reyhani yazı nesih yazıdan daha okunaklı olduğu halde nesih yazı devam etti. 

Biraz toplumun herhalde burada rağbet göstermesi ile alakalı. Yönlendirilmesi belki de.

Toplumun hassasiyetleri, rağbet göstermesi yahut hadiselerin tarihi seyrinden dolayı. Bir düşünelim bir yazıdan toptan olmaktan zor kurtulduk yani.

Hocam, Osmanlı hattatlarından Şeyh Hamdullah’ın önemi nedir?

Şeyhi anlat anlat bitmez. Şöyle bir iki özelliğinden bahsedeyim. O, daha dünyaya gelmeden evvel ruhaniyeti kuvvetli bir zat babasına ‘’Senin bir oğlun olacak, adını Hamdullah koy.’’ tembihi ile başlıyor. Şeyh Hamdullah dünyaya geliyor. Amasya civarında şehzadelere yazı öğretiyor. Padişah buraya geldiğinde yanına alıyor. Eliyle bir sürü delaili şerif, şifa-i şerif, Kur'an-ı Kerimler yazıyor. Kendine kadar gelmiş olan yazı üsluplarının daha üstünde bir yazı ve enteresan bir şey söyleyeyim. Yazıyı geliştirme fikri ile o kadar dopdolu ki 40 gün çileye çekiliyor, erbaine çekilmek derler ona.

Erbain Arapça kırk demek.

Kimseyle görüşmüyor. Rivayet odur ki o, inziva sırasında Hazreti Hızır'la görüşüp onun tavsiyeleri doğrultusunda yazıyı geliştiriyor. Bugün Osmanlı yazı nesli ondan geliyor. Yazı deyip sanat deyip geçmemeli. Maneviyat dolu olmasa sanat, sanat olmaktan çıkar. Bugün bir heykeltıraşlıkta böyle bir maneviyat arayın. 

Hocam mümkün mü yani! Yani işte biz de ben de bunun için buradayım hocam sizden o güzel bilgileri hani bizimle gitmesin diye sizden aktarmak için geldim.

11. bölümün sonu

 

Yazarın Diğer Yazıları