Değerli dostlar, Küçük Ayasofya’da Hattat Fuat Başar ile hüsn-i hat konulu söyleşimize devam ediyoruz.
Hocam, hat sanatı ne zaman ortaya çıkmıştır? İlk örneklerini nerede görüyoruz?
O konunun tarihi epey detaylı. Yazının ilk örnekleri, yazının ıslahı ayrı ayrı safhalarda gerçekleşti. Fakat ilk kûfi yazıyla başladı. Hazreti Ali Efendimiz Kûfe’de vali iken orda geliştirdi yazının kolay okunabilmesi için fakat o dönemlerde harekeler, noktalar yoktu. Yanlış okumalar olabiliyordu. Daha sonradan İmam Ahmet Haccac-ı Zalim zamanında Ebu'l-Esved Ed-Düeli bunlar nahivde epeycene kudretli kişiler Haccac-ı Zalim’in emriyle bunlar noktaların ve harekelerin konulması ile görevlendirildi. O zamana kadar bile yazı güzel değil. Ne zaman ki işte bu İbn Mukle çıkıyor, yazıda bir deha. Bu, Irak coğrafyasında oluyor. Sonra İbn-i Bevvab çıkıyor. Yakut el-Musta'sımi çıkıyor. Yakut el-Musta’sımi’den sonra Osmanlı'nın ilk kuruluş zamanları ve daha sonrası Şeyh Hamdullah çıkıyor. Onun peşine Karahisariler, Hafız Osmanlar 1800’lü yıllardan bu yana bu işin devleri ortaya çıkıyor ki yazı o zamana kadar tekamül etmiş. Gel gelelim 1. Cihan Savaşı’nın akabinde ne Osmanlı kalıyor ne yazı yazanların çoğusu hayatta. 1928'de su kaynağından kesiliyor. Bir avuç fedakar insanın sayesinde kaçak göçek de olsa bugünlere ulaştı. Hamit Bey bunlardan birisi. Osmanlı'nın son uzantısı. Harf İnkılabı olduğunda kendi söylediğine göre sadece Cağaloğlu'nda 350 hattat dükkanı var. Harf İnkılabı olduğunun ertesi gün hepsi dükkanların tabelalarını indirip kapatıyor. Hamit Bey bile hayatını yazıdan kazanan bir adama yazı yasak. Ne yapıyor? Etiketçilik, etiket basıyor sağa sola. Yani çok acı bir şey. O konuda derginin birine bir makale yazmıştım. Zehir zemberek bir makale ama hepsi belgeli. Tahmin ediyordum ki beni herhalde 1-2 mahkemeye falan götürürler, hazırlıklıydım da. Allah'tan makale yayınlandıktan 2-3 ay sonra yazı inkılabı kanunu yürürlükten kaldırıldı. Şu anda yürürlükte değil.
Şükürler olsun.
Şükür, öylece yırttık yani.
Bayağı bir isim saydınız hocam. Hat sanatının piri kimdir?
Hazreti Ali Efendimiz, hiç tartışmasız. Bu, İslam dünyasında ilk pir odur. Lakin şimdi mesela İbn Mukle’yi, İbn-i Bevvab’ı, Yakut El-Musta'sımi’yi bunları pirler kabul etmeyecek miyiz? Edeceğiz. Şeyh Hamdullah Osmanlı Dönemi’nde Kutbü'l Hattatin veya Kıblet ül-Hattatin diye bilinir. Onun dışında Mir İmâdü’l Haseni talik yazıyı daha doğrusu nestalik yazıyı İran coğrafyasında en güzel şekli ile geliştirmiş. Kendisi sanıldığının aksine sünni bir Türk'tür. Tabii o da Pehlevi yazısından almışlar, Mir Ali Tebrizi filan biraz hizmet etmiş, güzel yazmış. İmad-ül Haseni almış, daha güzel yazmış. Bugün İran'da İran tarzı nestalik gerçekten çok güzel yazılıyor. Adamlar son derece ciddiye alarak çalışıyorlar.
Hocam, hat sanatı ile icra edilen tuğra neyi ifade etmektedir? Tuğra nerelerde kullanılmıştır? Pek çok ülkenin başkan ve bakanların sizden tuğrakeş olarak tuğra çekmenizi istediklerini biliyoruz. Hangi ülkelerin başkan ve bakanlarına tuğra çektiniz?
Tuğra aslında Oğuzhan zamanından beri var. Tugrak diye bir kuşun sembolü olarak farz ediliyor. Bir kısmı da boyaya veya mürekkebe elin basılıp pençe gibi padişah veya kaan alameti olarak kullanılmasından dolayı bugüne kadar geldiğini söylerler. Osmanlı sultanlarından ilkinin tuğrası henüz bulunamadı. İkinci padişahtan itibaren gelişim göstererek en son Sultan Abdülhamid zamanında en güzel formuna ulaştı. Tuğrakeşlik makamı en son Tuğrakeş Hakkı Bey ile kapandı ama Hakkı Bey tuğra çekmeye devam etti o 1940 küsürlere gelinceye kadar. İsimlere tuğra çekti. Osmanlı Devri’nde padişah adına olmayacaksa tuğra çekmenin cezası idamdı. Padişahın mührünü kullanmak da tabii. Resmi tuğrakeşler vardı. 1. Dünya Savaşı bittikten sonra cumhuriyetin ilanı, harf inkılabı derken… Tuğrakeş Hakkı Bey de tabii bir tarafa bırakıldı. Adamcağız aynı zamanda ressam, resim filan yapıyor, aynı zamanda tezhipçi olduğundan tezhip yapıyor, arada bir tuğra çekiyor. Tuğra çekmeyi ondan öğrenenler vasıtasıyla günümüze kadar geldi. Onun da aslında temsil ettiği çok manalar var. Rastgele değil o şekiller. Tuğranın ayrı ayrı bölümleri var. Her birinin ismi farklı. Muazzam, korkunç derecede bir estetiği var. Rastgele bir şey değil. Günümüzde hâlâ tek tük de olsa tuğra çekiliyor. Lakin kullanım sahasından kalktığı için tabii… Bazıları filanca ülkenin devlet başkanına hediye olmak üzere tuğrasını yaptırıyor. Ben 8 kadar devlet başkanına tuğrasını çektiğimi biliyorum.
9. bölümün sonu