Dr. Mücahit Yılmaz’la bütünsel tıp konulu söyleşimize devam ediyoruz.
Hocam, hastalar üzerinden ‘Hastalarımın kendisi tavsiye etsin.’ dediniz ama insanlar bazen de şifa bulmak istediklerinde -belki de hastalarınıza denk gelmeyebilir. Şu anda diyelim ki Almanya’da, Amerika’da, Rusya’da veya Türkiye’nin herhangi bir yerinde - Mücahit Yılmaz vasıtasıyla bir şifa bulacaksa illa ki az da olsa bir reklama ihtiyaç var. Bunu sağlayacak olan da sosyal medya. Onun için açıkçası ben sizin başta Kayseri, sonra Türkiye’miz açısından büyük bir değer olduğunuzu düşünüyorum. Buradaki gözlemlerim benim için çok kıymetli. Dört katlı binada var gücünüzle çalışıyorsunuz, saniyelerle yarışıyorsunuz. Tabi burada bir de merak edilen konuyu cevaplamanızı istiyorum. Hastalarla ilk görüşmenizin bir ücreti var mı? Biraz ondan bahseder misiniz hocam?
‘’Bizim bazen zamanımız sıkışık olduğu zamanlar maalesef bedelli görüşmeler talep ediyoruz hastalarımızdan. Ama vaktimizin müsait olduğu her an ben tabi ki bedelsiz görüşmeler alıyorum. Hastalarımız her zaman bize ulaşabilirler. Bilgilerini bize iletebilirler. Kendi Whatsapp portallarımız var. 0538 611 06 90 Whatsapp hattı üzerinden veya 0352 222 19 00 numaralı hatlardan kliniğimize ulaşabilirler. İnstagram hesabından ulaşmak istediklerinde mutlaka ben ilgileniyorum.’’
Şunu yapabilirler mi hastalarınız? Tetkik sonuçlarını, hastaneden aldığı diğer sonuçları Whatsapp üzerinden sizlere gönderip ön bilgileri sizden alabilirler mi?
‘’Ön bilgi vermeden muayeneye almıyoruz zaten. Biz mutlaka bir ön bilgi veriyoruz. Hastalarımız soru sordukları zaman mutlaka cevaplandırıyoruz. Biz de ona göre hastamızı seçiyoruz. Belki siz bizim için uygun bir hasta değilsiniz. Muayeneye kadar anlayamazsak hasta için külfet neticede. Biz bunu hiçbir zaman yapmıyoruz klinik olarak. Mutlaka hastanın bizimle temasını sağlıyoruz. Bu, İnstagram’dan temas, sosyal medyadan temas olabilir, direkt Whatsapp’tan temas olabilir. Kliniği arayabilirler, yüz yüze görüşme teması da olabilir. Yüzde doksan da bunu ücretsiz olarak sağlayabilirler bizden ama sosyal medyadan hasta bakmıyoruz. Danışabilirler, sorun yok. Yüz yüze görüşmelerde vaktim müsait olduğu sürece her zaman görüşüyorum hastalarımla. Çok sık vakitlerimde maalesef bedelli yapıyoruz ki caydırıcı olsun diye. Neye caydırıcı? Sosyal medyaya caydırıcı, telefona caydırıcı olsun diye yapıyoruz aslında. Bir art niyetimiz yok.’’
Görüşmeleriniz ücretsiz ama muayenelerinize ücret elbette talep ediyorsunuz. Bu da gayet normal.
‘’Tabi.’’
Hocam ben gerçekten çok memnun kaldım. Çok değerli bilgileri bizimle paylaştınız. Yüreğinize, ağzınıza sağlık. İyi ki varsınız diyorum. Çok teşekkür ederim.
‘’Allah razı olsun. Biz teşekkür ederiz Murat Bey. Biz de sizi yorduk. Çok güzel bir söyleşi oldu. İnşallah dinleyenlere, izleyenlere, okuyanlara çok faydalı olur.’’
Tabi ki şifayı veren Rabbim. Bu dünyada hepimiz gelip geçiciyiz. Kalıcı olan, baki olan Rabbimiz.
‘’Buraya niye geldiniz? diyorum hastalara. Birçoğu cevabı veriyor artık. ‘Bütünsel bakışınız için geldik.’ diyorlar.’’
AÇ KARNINA SPOR YAPAN ŞEKER HASTASININ VAHİM DURUMU
Son olarak söz uçar yazı kalır misali birkaç anınızı paylaşır mısınız?
‘’Yıllar önce bodrum katta spor salonumuz vardı. Eski klinikte çok ahdetmiştim. Demiştim ki: Bir yerim olursa mutlaka hastalarıma spor salonu yapacağım. Hastalarımı koşturacağım, yürüteceğim. Yaptık neyse. Kayseri’de inşaat sektöründen bir arkadaşımız ve hastam. Sen spor salonuna gel, sabah bir tane marul ye, eriteceğim diye bizim koşu bandında koşmaya başla. O zamanlar diyetisyen kızımız var. Kilo tedavileri falan çalışıyor aşağıda. Ben de yukarıda hasta bakıyorum. Sonra kızımız koşa koşa geldi. Gözleri kocaman olmuş zaten kızın gözleri büyüktü. Kocaman fal taşı gibi gözleri olmuş kızın. Dedi ki: ‘Doktor Bey, Doktor Bey! Hasta öldü.’ Nasıl öldü? Ne oldu? Paldır küldür aşağı indik. Senin ki köpürüyor tabi. Ağzından köpükler falan çıkıyor. Hemen aldık, yatağa koyduk. Ben biliyorum tabi, şeker hastalığı var. Hemen damar yolu açıldı. Serumla şekeri gönderdik, gözü açıldı. :)) Bu arada gözü açıldı ama etrafındakilerin gözleri kocaman.’’
Eyvah! Herkes merakla bakıyor.
‘’Sekreter hanım var, diyetisyen kızımız var, o var, bu var. Hemen müdahale ettik vesaire. Şeker hastalığının olduğunu bildiğim için arkadaşın da aç geleceğini tahmin ettiğim için mevzuyu çözdük. Sonra dedim ki: ‘Sen bi gittin, geldin.’ ‘Evet, hocam fark ettim ben de.’ dedi. Şekerden bir gittin, geldin. Devamı şöyle: İki gün sonra arkadaş bir kutu baklava alıp gelmiş. Dedim ki: ‘Ya sen şekerden gittin, şimdi de şekerden götüreceksin. :)) ‘Yok hocam, sen ye, ben yemeyeyim.’ dedi. İkinci anım da şöyle.’’
YAŞLI İKİ KIZ KARDEŞİN KISKANÇLIKLARI
Buyurun hocam.
‘’İki kız kardeşle çalışıyoruz. Yaşça büyük ablalarımız. Çok uzun yıllar önce belki 10-15 yıl oldu. Onlara da böyle bir enjeksiyon yapıyorum karından. İki kız kardeşin biri altmışlı yaşlarda, diğeri yetmişli yaşlarda. Yan yana yatırdık. Kıskanç oldukları için perdeyi açtım. Ama karınları görünüyor sadece. Birine enjeksiyon yaptım, ötekine geçtim. Ablası beni bir fırçaladı.’’
Neden hocam?
‘’Dedi ki: ‘Benim hayatımda kız kardeşim karnımı hiçbir zaman görmemişti. Siz nasıl gösterirsiniz?’ :)) Çok enteresan bir tecrübe oldu benim için. Dedim ki: ’Bir daha tövbe. Şimdi karı kocayı bile tedavi için yan yana yatırsam perdelerini çekerim. Bir musibet bin nasihatten hayırlıdır. Hayatımda böyle enteresan noktalar var. Bunlar da onlardan birkaçı diyebiliriz.’’
Ağzınıza sağlık hocam. Değerli dostlar, Doktor Mücahit Yılmaz’la bütünsel tıpı efradını cami ağyarını mani nispetinde konuştuk. Başka bir söyleşide buluşmak üzere.
Söyleşinin sonu
