Dr. Mücahit Yılmaz’la bütünsel tıp konulu söyleşimize devam ediyoruz.
Hocam, yurt dışından da hastalarınız geliyor mu?
‘’Tabi. Hem yabancı uyruklu hastalarımız da var aynı zamanda gurbetçilerimiz var. Bizim biliyorsunuz Anadolu gurbetçisi yoğun olan bir bölge.’’
Özellikle Kayserimiz Almancısıyla meşhur. :))
‘’Almancısı, Alman çikolatası hepsiyle meşhur Kayseri. Yılın altı ayı nisandan ekime kadar onlarla yoğun çalışıyoruz. Çünkü sebebi şu aslında: Oradaki insanlarımızın aldıkları sağlık hizmeti çok düşük. Her ne kadar ülkeler ileri gibi olsa da bizden ileri görünseler de sağlık hizmeti olarak bizden çok aşağıdalar. Hatta normal sağlık hizmeti alamazken bütüncül sağlık hizmeti orada çok lüks. Bir rakam vereyim. Mesela biz akupunktur uygulamalarını hastalarımıza 150-200 TL’ye yapıyoruz. Bunu Euro bazında seans bedeli olarak söyleyeyim. Bizde yaklaşık 10 Euro yapar. Almanya’da bir seansı 700 Euro. Şimdi nasıl ulaşsın insanlar bunlara? Normal sağlık hizmetinin bir bedeli var ama doğal tıpa orada ulaşılamaz bir meta.’’
BÜTÜNSEL TIP HEKİMİNİN BAKIŞI HASTA ODAKLIDIR
Bu Amerika için de geçerli sanırım. Sadece Avrupa için değil.
‘’Amerika’ya çok hakim olmadığım için fikir beyan etmem doğru olmayabilir. Avrupa’ya hem gittim, gördüm. Oradaki klinikleri, uygulamaları biliyorum. Bir de orada şu var: Bizim gibi bütünsel düşünmüyorlar. Yani bütünsel tedaviler de tek yönlü. Bütünsellik içinde bütünsel düşünüyoruz biz. Ne demek istedim? Mesela hastaya aynı anda hem akupunktur hem ozon tedavisi hem başka uygulamalar yapabiliyorum. Bir gün birini bir gün birini yapabiliyoruz. Biz bunu düşünebiliyoruz ama onlarda klinikte sadece akupunktur var mesela. Gidiyorsunuz, orası sadece akupunktur kliniği. Orası ozon yapmıyor. Ozon için başka bir kliniğe gitmeniz gerekiyor. Yani çok bölmüşler, sistemi kendi içinde çok parçalamışlar. Aynı bizim Türkiye’de mevcut tıpta yaptığımız gibi. Pediatriyi çocuğu 10 tane ayrı parçaya bölmüşsünüz. Çocuk uzmanına gidiyorsunuz. Diyorsunuz ki: Çocuğun kalbinde problem var. Sen çocuk kardiyoloğa gideceksin. Hocam sen doktor değil misin? Ben çocuk kardiyoloğum. Böyle parçalamışlar. Aynısını Avrupa’da bütünsel tıp için yapmışlar. Dolayısıyla bununla ilgili bir hatıramı anlatayım.’’
Buyurun hocam. :))
‘’Hepsini bir yapan hekime farklı bakıyor bu insanlar.’’
BİR TÜRK HEKİMİNİN İMKANSIZI BAŞARMASI
Ulaşılamaz. Hepsini nasıl yapıyor?
‘’Kraniosakral terapi eğitimindeyiz. Eğitimi veren hocamız. Heidelberg Üniversitesi kompleks salonundayız. Orada eğitimi yapan profesör hocayla molada konuşuyoruz. Dedi ki: Sen ne yapıyorsun bütünsel tıpta? ‘Ben ozon terapisi yapıyorum.’ dedim. Tamam dedi. Kahve içiyordu. Güzel falan dedi. Akupunktur da yapıyorum. Hemen döndü bana. Sen mi yapyorsun? dedi. Aynı kişi mi yoksa başka biri mi? ‘Hayır, ben yapıyorum.’ dedim. ‘Kolon hidroterapi yapıyorum.’ dedim. ‘Mümkün değil, impossible.’ dedi. Ben bunları yapıyorum. ‘Daha bir de fitoterapi de yapıyorum.’ dedim. ‘Mümkün değil. Hayır, bir insan 4 tane metodu katiyen yapamaz. Yapamazsın sen. ’ dedi. Ben de dedim: Kraniosakral terapiyi de eğitimi aldıktan sonra bunu da yapacağım.’ dedim. :)) Bozulmuştu adam, neyse sonra arayı düzelttik. Onlar için imkansız.’’
Tıbbı nasıl ki çok eskiden bizden öğrenmişlerse de herhâlde tekrar bize dönecek. Türkiye’nin son 10 yılda sağlık turizmi açısından katettiği mesafe hakikaten kayda değer. Hocam sosyal medya hesaplarınızdan sadece gurbetçilere mi yoksa yerli halka da hitap ediyor musunuz? Biraz sosyal medya hesaplarınızdan bahseder misiniz?
SAĞLIK HİZMETİ VERDİĞİMİZ HASTALARIMIZ EN İYİ REKLAMIMIZDIR
‘’Sosyal medyada çok aktif olan bir klinik değiliz. Bizim her zaman reel görselimiz sosyal medyadaki görselimizden çok daha ağır. Tersi olmak hiçbir zaman istemedik. İnsanlar buraya geldiklerinde ‘Aa! İnstagram’da gördüğümüz gibi değilmiş.’ desinler. Biz bundan çok memnunuz. ‘Daha geniş klinik, daha donanımı yüksek bir yapı.’ Bizim için aynı şeyi söylesinler, biz onu isteriz. Reklam taraftarı bir hekim hiç olmadım. Sebebi de şu oldu: Hastalarım yeni hastalarıma tavsiyede bulunsun istedim. Bu çok uzun vadeli bir reklam tarzıdır. Bunun için yıllarca bekledim. Ben yıllarca reklam yapmadım. Çok az hastam varken de reklam yapmadım. Şimdi de yapmıyorum. Şimdi ihtiyacım yok, yapmıyorum. Eskiden hastam azken de istiyordum ki Murat Bey beni tavsiye etsin. Ben istedim ki Ahmet Bey beni tavsiye etsin. Çok şükür o oldu. Çünkü siz şişirme bir sistem üzerinden giderseniz o zaman insanları yanıltırız. Çünkü biz sağlık sektöründe çalışıyoruz. Sağlık sektöründe reklama belli bir sınıra kadar evet yapılır. Ben böyle doktor arkadaşlara bakıyorum. Pat pat her dakika karşıma çıkıyor. İnstagram’ı açtığıma açacağıma pişman oluyorum. Açıyorum, bir arkadaş konuşuyor. Biliyor konuşuyor, bilmiyor konuşuyor. Bir şey de söylemiyorum kimseye. O kadar çok bilgi kirliliğine sebebiyet veriyorlar ki! Niye? Çünkü kimlikleri doktor. Ben kendi hastalarımda bu düzeltmek için gayret sarf ediyorum. Ben yoruluyorum yani. Dolayısıyla kendimi yoran bir işi ben niye yapayım? Ben kendimce tabi ki hiçbir zaman kayıtsız, hiçbir zaman desteksiz, hiçbir zaman belgesiz konuşmuyorum. Ben kitap yazdım, kitabın indeks kısmı belki kitaptan daha uzun. Ben binlerce tarama yaptım. Onun üzerinden o cümleleri yazdım. Hepsiyle de bir bağlantı kurduk. Şu cümle şurda geçiyor, şu cümle burda geçiyor gibi. Siz neye göre konuşuyorsunuz. Çıkıyorsunuz Youtube’da konuşma yapıyorsunuz ama neye göre, bir sebebiniz var mı? Biz sizinle söyleşi yapıyoruz ve çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Hakikaten çok güzel bir söyleşi olduğunu düşünüyorum. Sebebi şu: Sizin sorularınız çok çalışılmış. İnşallah cevaplarımız da ona karşılık gelmiştir.’’
Estağfurullah hocam.
‘’Tecrübeyle olan cevapları vermeye çalıştım. Tecrübe etmediğim bir şeyi burada konuşmamaya çalıştım. Bu çok kıymetli. İşte o zaman sosyal medya çok kıymetli hâle geliyor. Paylaşım platformu oluyor adı üstünde. Paylaşım değil yanıltma platformu olunca iş karışıyor o zaman.’’
Sosyal medyadan sizlere nasıl ulaşabilirler hocam? Adreslerinizi verebilir misiniz?
‘’Şöyle: Doktor Mücahit diyebilirler. Doktor Yılmaz diye yazabilirler. İnstagram’dan da o şekilde bizi bulabilirler. Dr. Yılmaz klinik diye de arayabilirler. www.dryilmaz.com.tr web adresimizden bize ulaşabilirler. İnstagram yazışmalarını kendim takip ediyorum. Benimle yazışmak istedikleri zaman kişisel telefon numaramızı kimseye vermiyoruz ama İnstagram adreslerimiz var. Bu şekilde hastalarımızla irtibat kurabiliyoruz.’’
18. bölümün sonu
