Bir yolculuk ki, ilk yolcu Hz. Adem, ilk hancı ise Hz. Havva’dır. Cennetten yola çıkarıldılar; yasak meyve sadece bir bahane, asıl amaç yoldu. Zira “yolcu yolunda gerek.” Yol uzun, menzil kısa; yol aynı fakat yolcular farklı farklıdır. İlk yol, Kalûbelâ’da başladı. Yaradan, tüm yaratılanlara “Rabbiniz kim?” diye sordu. Ve yaratılanlar “Rabbimiz sensin” dediler. İşte o anda yol kuruldu, yolcular yola dizildi.
Bu yolculuk, insanlığın en büyük sınavını temsil eder. Kim sözünde duracak, kim cayacak? Kim savrulacak, kim tutunacak? İnsanların dünyadaki varlığı, bu soruların cevaplarını ortaya çıkaran bir sınavdır. “Yolcu yolunda gerek,” çünkü yolcu yolunda olmazsa kim kimdir bilinmeyecek. İnsan, kendi sınırlarını aşacak, sabrını deneyecek, sadakatini sınayacak.
Hz. Ömer’in insanı tanıma konusunda söylediği sözler bu yolculuğun derinliğini çok güzel ifade eder. Bir gün bir adam, Hz. Ömer’in yanında birisini övüyordu. Hz. Ömer ona üç soru sordu:
Onunla bir yolculuk yaptın mı? Adam hayır dedi.
Onunla alışverişte bulundun mu? Adam yine hayır dedi.
Onunla komşuluk ettin mi? Adam yine hayır dedi.
Bunun üzerine Hz. Ömer adama, “Demek ki onu tanımıyorsun. O halde niye övüyorsun?” diye sordu. Buradaki mesaj çok açıktı: Yolda olmayan yolcu tanınmaz. İnsanın gerçek yüzü, ancak hayatın zorunlu yolculuklarında, günlük sınavlarında ve ilişkilerinde ortaya çıkar. Bir insanı tanımak için onunla aynı yolda yürümen, aynı sınavlardan geçmen gerekir. Ancak o zaman, kişinin gerçek karakterini, sabrını, sadakatini ve ahlakını anlayabilirsin.
Peki, Yaradan’ın insanı tanımaya ihtiyacı var mı? Elbette ki hayır. Zira O, her şeyi bilir, her kalbi ve niyeti gözetir. Ancak insanın kendini tanımaya ihtiyacı vardır. İnsanın, kiminle ve ne için yolda olduğunu, yolculuğun amacını ve bu dünya hayatındaki yerini fark etmesi gerekir. İşte bu yüzden yolcu yolda gerek.
Yolculuk, insanın kim olduğunu, neye inandığını ve neyi savunduğunu keşfetme sürecidir. Hayat, bu anlamda bir yolculuktur; herkes bu yolda farklı bir sınavdan geçer. İnsan, hayatın yolunda ilerlerken kendini tanır, sınırlarını öğrenir ve Yaradan’a olan sadakatini gösterir. Bu dünyadaki yolculuk, insanın kendini tanıma ve geliştirme fırsatıdır.
Yolcu, yolda olmadıkça ne kendini ne de başkasını tanıyabilir. Ancak yolculuk, bu anlamda insanın kendisini inşa ettiği bir süreçtir. Hayat bir handır; yolcular gelir ve geçer, fakat asıl olan bu yolculukta nasıl bir insan olduğundur. Yaradan seni tanır, fakat sen kendini tanıyabilecek misin?
Bu yüzden, her yolcunun bilmesi gereken bir gerçek vardır: Yol uzun, menzil kısa.
Yolcu yolunda gerek