Yetim ve öksüz Gazze
Mehmet KESER
Akit gazetesi yazarlarından Rahmetli Hasan Karakaya 28 Şubat günlerinde gazeteci Fatih Altaylı'ya köşesinde bir yazı kaleme almış ve yazıya şöyle başlamıştı: "Bugün yazmak gelmiyor içimden... Sövmek istiyorum - Öncelikle; böyle bir yazıyı kaleme almış olmaktan dolayı hepinizden, özellikle de hanımlardan özür diliyorum."
Yok benden de siz bugün sövgü veya küfür beklemeyin. Yazıya bugün niye böyle başladım? ABD kongresinde işgal devletinin tutması, gelmiş dakikalarca konuşturmuşlar hepsi sabun fabrikasına gitmesi gereken moruklar 79 kez konuşmasını keserek alkışlamışlar!
285 gün olmuş 40 bin şehit var, 90 bin yaralı var, artık yok olmuş, her tarafı viraneye çevrilmiş bir Gazze, 100 tane çocuk açlıktan hayatını kaybetmiş.
Ve insan müsveddeleri bu katliamı, bu soykırımı yapanları alkışlayarak katliam ve soykırıma onlar da imza atıyorlar ve bütun bir Dünya olanı biteni bir kaç kuru gürültü çıkarıyor ve seyrediyor.
Bunları söylerken yapılan hiç bir şeyi küçük görmüyorum, bilakis emeği geçen tüm insanları tebrik ediyorum. Burada anlatmak istediğim gücümüzün farkında değiliz.
Hayvanlar aleminden bir örnek vererek durumumuzu net bir şekilde özetlemek istiyorum: Aslan yüzlerce sürü halinde dolaşan zebra veya öküz sürüsünün içerisinden gözüne kestirdiği bir tanesini sürünün bakışları içerisinde yakalar, parçalar, yemeye başlar. Aslında ayaklarını oynatsalar durum çok farklı olacak, ama kardeşlerine yapılanları öküz gibi seyrediyorlar!
Ne öküzler var şu dünyada aynı havayı teneffüs etmek zorunda kaldığımız, Cumhurbaşkanimız sayın Erdoğan kongredeki o gelişmenin ardından Filistin Devlet başkanı Abbas'ı Turkiye'ye davet ediyor ki gel de misilleme yapalım, adam gelmiyor reddediyor!
Seneler önce
Özal Cumhurbaşkanı, Demirel başbakan iken o dönemler , Ermenistan'la ilişkilerimiz sıkıntılı. Rahmetli Özal demişti ki; "Şu Ermenistan'a uçaklarımız dört tane bomba atsalar! "
Demirel hemen feryat etmişti: "Türkiyenin Cumhurbaşkanı bizi savaşa sürüklemek istiyor" demişti. Bunun üzerine Özal, "Ya bu adam ne blöften anlıyor ne stratejiden" anlıyor demişti.
Bazen de hani amiyane bir söz var ya? Yağmasanda esip gürleyeceksin.
Önceki gün Cumhurbaşkanımız Rize’de konuştu. İsrail ‘e verdiği uyarı çok önemliydi: “Biz güçlü olmalıyız ki İsrail Filistin’e bunu yapamasın..."
"Karabağ’a nasıl girdiysek
Libya’ya nasıl girdiysek
israil’e de öyle gireriz!”
Akşamdan beri uyuyamıyorum vallahi ateşler içinde yanıyorum, tam da Müslümanların beklediği bu.
Hayalini kurmak bile cihana değer, Teşekkürler sayın Cumhurbaşkanım.
Selam ve dua ile...