Kaplumbağa ’ya sormuşlar:
“Buradan karşı köye kaç günde gidersin?”
Kaplumbağa da cevap vermiş:
“Yağmuru, çamuru, yokuşu, inişi, rüzgârı hesap ettim. En fazla üç günlük yol ama ben altı günde giderim.”
Altı gün geçmiş, kaplumbağa hâlâ karşı köye varamamış. Bunun üzerine arayıp bulmuşlar ve sormuşlar:
“Hayrola? Sen üç günlük yolu altı günde bile gelemedin. Ne oldu?”
Kaplumbağa, şu cevabı vermiş:
“Ben inişi, çıkışı, yağmuru, yokuşu hepsini hesap ettim. Ama yoluma çıkan şerefsizleri hesap etmedim. Ne zaman hızla ilerlemeye başlasam, onlar beni tutup ters çevirdiler. Düzelip yoluma devam etmem işte bu nedenle uzun sürdü.”
Ülkemizin durumu kaplumbağadan farklı değildir.
Nuri Demirağ, kendi uçağını yapmak istedi, fabrikası kapatıldı.
Devrim otomobili üretildi, demiryolları atölyesinde çürümeye terk edildi.
İlk cep telefonunu ASELSAN üretti, üzerine düşülmedi, kaderine terk edildi.
Toryum kullanarak enerji alanında devrim yapılacaktı, ancak bilim insanlarımız uçak kazasına kurban gitti.
İHA ve F-16 projelerinde çalışan ASELSAN mühendisleri katledildi. İntihar süsü verilerek, dönemin FETÖ savcıları soruşturmaya gerek bile görmedi.
Kaplumbağanın başına gelenler gibi, bu ülkenin de sayısız örneği var. Ama burada hangi bir şerefsizi sayalım?
