Fransa’nın Cannes kentinde düzenlenen 76. Cannes Film Festivali’nde sanatçı Merve Dizdar aşağıdaki metni okumuştu:
"Filmde canlandırdığım Nuray karakteri, inandığı şeyler ve varoluşu için mücadele veren, bu uğurda bedeller ödemek zorunda bırakılmış bir kadın. Onu tanımak ve anlamak için uzun uzun çalışmak isterdim ama ne yazık ki yaşadığım coğrafyada bir kadın olmak, Nuray’ın ve Nuraylar’ın duygusunu doğduğum günden beri ezbere bilmeyi gerektiriyor. Ödülü, Nuray ve onun gibi kadınların mücadelesine güç verebilmek için; kendine layık görülenlere boyun eğmeyip eyleme geçen, bu uğurda her şeyi göze alan ve ne olursa olsun umut etmekten vazgeçmeyen tüm kız kardeşlerime ve Türkiye’de hak ettiği güzel günleri yaşamayı bekleyen tüm mücadeleci ruhlara armağan ediyorum."
İddiaya göre, Türkiye’yi küçük düşürmeye yönelik bu metni Ayşe Barın hazırlamış. Barın mı desek, baron mu desek daha doğru olur, size bırakıyorum.
Ödül törenlerinde halkı aşağılayıcı böylesine metinler, sorozcular tarafından sözde sanatçıların ellerine tutuşturuluyor. Güya Türk toplumunun Batı karşısında ne kadar geri olduğu anlaşılsın diye. Tabii ahmak bir kesim var; böyle manipülasyonlara hemen teslim olan. Türkiye’deki kadının değeri, Fransa gibi katliamcı bir ülkede meze yapılacak bir konu değildir. Sorun varsa da bu, Fransa’nın çözeceği bir sorun değildir.
Bu tutuklamaların devamı gelmesi gerekir. Ülkesini küçük düşürmeye çalışan bu operasyonel ajanlara gereği yapılmalıdır.