Memlekette bulunan atom bombalarının kumandası bize geçmeden, yok öyle tam bağımsızlık iddialarının bir tutarlılığı ki memleketten uzaklaştırılmadıkça, atılmadıkça da demiyorum, açık ve net el koymadıkça diyorum. Neden el koyma, bu hakkı ne ile iddia ediyorsun diyenlere derim ki, çektirdiklerinin bedeli olarak hakkımızdır.
*
Vicdan içinizdeki tanrıdır. Victor Hugo
Yani bu sözü Victor Hugo değil de Ömer veya Ali söyleseydi, sahiplenecek kitleye bir sözüm var, bu söz Adem Peygamber'den bu yana, her insanın DNA'sına kazılıdır, hiç eveleyip gevelemeye mahal yok.
*
Adil olmak maharet değil, adil kalabilmek hünerdir, aynen insan doğmanın tabii, insan kalabilmenin olağanüstü olduğu gibi.
*
Anlayasınız diye onu dilinizde indirdik denilen İlahi Mesajı, ne dediğini anlamadan, yüzüne veya ezberden terennüm etmek mi ibadettir, Mesajı anlamaya çalışmak mı sorusuna vereceğiniz cevap, sizin atalar dinine mi, Allah'ın Muradını mı itibar ettiğinizin göstergesidir!
*
Soruyor vatandaş: Dedemin %93 engelli raporu var ve engelli raporu ile araç almayı düşünüyoruz, aracı torunu olarak ben de kullanabilir miyim? (farklı şehirlerde yaşıyoruz, ama sürekli onlarla beraber biniyoruz )
Cevap vereyim: Hukuk, dedenizin ulaşımı için vergi bağışıklığından yararlanma hakkı tanımıştır. Evladı iyali ona ait bu hakla araç alıp, kullansınlar diye değil. Bence bu ahlaki de değil. Vergisini ödeyin, alın ve dedenize de araç ile hizmet edin.
*
Ötenazi kavramının tasarıdan çıkarılması bir ayıba devam edilmemesi adına zaruriydi. Zira ötenazi rızai bir tercihtir. Hangi hayvandan, nasıl bir rıza talep edilecekti?
Bir hukuk cahilinin sokuşturduğu bu kavramın hayvanlar adına sahiplenilmesi zaten düşünülemezdi!
Zarar veren hayvanların yetkin bir heyet kararı ile itlafı, eğer genel uygulama haline gelmez, kendi halindeki canlara yaşama hakkı tanınır ve bu konu denetime açık bir şekilde yapılabilirse sıkıntı olmaz kanısındayım.
