İsmail ARSLAN

Vesayet kırıldı mı?

İsmail ARSLAN

Kırıldı!
Vesayet isteyenler bitti mi?
Hayır!
Hiç bir başka sebep aramadan, yeniden vesayete fırsat vermeme adına, menfi bir çok uygulamaya rağmen, mevcuttan başka çaremiz yok.
Haydi şimdi ABD istila tehdidi yok diye söyleyin de, basiretinizi ölçelim!
*
40lı yıllarda Türkiye'yi, o zamanın şartları gereği diye ABD mandasına mecbur ve mahkum görenler sonrası, ilk defa, bu mandadan kurtulabilme gayretleri adına atılan adımlardan dolayı, bir 10 seneye daha, tam bağımsızlık için ihtiyaç var kanaatimce, yanlış işlerden haz etmesem de bağımsız Türkiye için o uçakların semada olması gerekliliği ile mevcuda rıza göstermek ve iştigal alanımdaki ufak tefek dokunuşlarla, ıslaha katkı sunma gayretimden başka  çare yok diyorum kendi adıma.
*
Amerika yangınını Gazze zulmü ile ilişiklendirenlere hatırlatma:
Allah zalimi cezalandırmak için, nebatat ve hayvanatı, mazlumları da arada zayi etmez, O Kadir i Mutlak, öyle bir irade sergiliyor olsa idi, direkt zalimleri nokta vuruş imha ederdi!
Zaten zalimin bu yangın da umrunda değil bu arada!
Karıştırmayın lütfen!
Lakin ABD, dünyayı yangın alanına çevirirken, kendi ülkesindeki yangını söndürmekten aciz olduğunu tüm dünyaya ilan etmiştir, evet!Gezizekalı Amerikalılar!
Dünyaya ayar ile uğraşırken, cayır cayır yanıyorlar ve kafaları basmıyor yaptıkları halta
Bizdeki gezizekalılar da bunlardan medet umuyorlar! 
*
Ölümden sonra hayat ve ahiret alemi, sonsuz yaşam hakkında insanların kafası, özellikle tıp ve yazılım teknolojisi büyük bir atak yaparak, DNA RNA dizilimleri tam anlamı ile çözümlendiği ve önce yedek organlar ve sonra tüm bir organizma yapımı mümkün olduğunda, mevzuya kamilen idrak edecek.
İnsan gibi ve ama insan olmayan yapay organizmalar, insanlar arasında yaşam sürmeye başladıklarında, insan ne olduğunu idrak edecek, lakin çok bir zaman geçmeden o büyük gün gelip çatacak. Sonrasında yeni bir yaratılışla, onun için dizayn edilmiş, beden ve ortamlara, bu dünyadaki konumlarına göre sevk edileceklerdir.
Sonsuz hayat bir tercih değil, zorunluluktur insan için. Onu var edenin iradesi ile. İnsan için tercih, buradaki yaşamı ile ortaya koyacağı irade kökenli bir vücut ve ortam belirleme ilgilidir sadece.
*
Aklı başında kimsenin Türkçe, Kürtçe, Arapça ibadet diye bir açmazı olamaz, ancak herkesin Allah, ona ne diyor diye bir davası olması şartı vardır.
Yani konu Türkçe, Arapça Kur'an konusu değil, mesajı alıp, almama konusudur.
Allah, ilk Peygamberden son Peygambere kadar, hiç değişmeden, hep aynı mesajları, farklı kültür ve topluluklar kanalıyla, ama özde hep ilke bazlı bildirmiş ve insana bir tercihleme hakkı vermiştir.
Kim, ne ile, ne ölçekte, nasıl, ne şekilde muhatap olduğunu idrak etmek istiyorsa, tabii olarak mesaja kulak kesilmelidir.
Tüm konu buna yönlendirme, veya mani olma konusudur.
İnsan, insanı en çok inançla vurmuş ve aldatmıştır tarihi boyunca. Siyasal güç devşirmenin en makul ve neticesi kesin olduğu alan inanç eksenli sahadır ki kutsallık sirayet etmeye elverişli bir kavramdır ve kutsal insanlar, kurumlar siyasal iktidarların vazgeçilmezleridir. Bunun için mesaja katkı üstüne katkı yapmada da mahirdir insan evladı.
*
Dindarlar, kurtarıcılarından kurtulmadıkça ve dinin sadece ilkelerden ibaret olduğunu, iyi insan olmak davasından başka bir davayı talim etmediğini, siyasi ikbal için dini kağnı edinmenin en büyük günah olduğunu idrak etmedikçe huzur onlardan uzak olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları