İsmail ARSLAN

Uzaylılar ne zaman gelecekler?

İsmail ARSLAN

Vaad edilmiş topraklarda Büyük Yahudi Krallığının kurulması sonrası!

Pavlus sağlam bir Yahudiydi. Yeni Ahit'e Mektuplar aracılığı ile göksel krallığının başına geçmek için İsa'nın vaad edilmiş topraklara ineceğini ve hristiyan olmanın şartının bu krallığın kurulmasına hizmet etmek olduğunu işledi.
Bugün özellikle evanjelist hristiyanlar bu ideale hizmeti iman şartı olarak inanırlar.
Ortadoğu bu inanış var oldukça kan ve vahşet ile anılmaya devam edecektir.
Ardından uzaylıların gelişini bekleyin! 
*
Bugün İsrail, Amerika desteği ile gelsin, vaad edilmiş toprakları içinde bulunan Türkiye illerini işgal etsin, ama bana gıda, içki versin, kız arkadaşımla barda biramı keyifle yudumlama hakkı tanısın diyen bir güruh var mı bu ülkede diye sormak, ne kadar da abes değil mi?
*
Hayber'den kovulan Yahudilere Suud, vatandaşlık versin ve tazminat ödensin demiş Birleşik Arap Emirliği vatandaşları, helal olsun, tebrikler açık sözlülüklerine, kolay iş değil mert olup, yerini yurdunu tarafını net ifade edebilmek ki, şu zulum 1453'te başladı diyenlerden de açık açık kendilerini izhar etmelerini ve taleplerini duyurmalarını bekliyoruz.
*
Vatandaşın babası 82 yaşında, kronik rahatsızlıkları var, ona rapor çıkartıp, vergi bağışıklığından yararlanarak araç alma derdinde ve sonra, olmayınca kahrolsun yetkililer diyor, demiyor ki kahrolayım ben, ben nasıl bir evladım!

Bizim insanımızda bu kadar deformasyon herhalde tarihte hiç bu kadar ayyuka çıkmamıştı.

Hak mı, evet olsaydı hakkı idi, ama derdi babası mı, kendi üç kuruşluk refahı mı?
*
Soru:
Engelli bakım parası almak için engelli ile aynı şehirde ikamet etmemiz şart mı?
Cevap: Şecaat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler! 
*
Bu halka izlettirilen dizilerdeki yaşamlar ise arzulanan üç vakte kalmadan işgal gerçekleşecektir!
*
Emniyet teşkilatında yerli üretim elektroşok silahları kullanılmalı!
*
Japonya'da bir ilçenin belediye başkanı, halefini internet iş bulma sitesinden belirleyeceğini bildirdi.
Sorumluluk büyük diye görevi devretmek isteyen başkan, kim böyle bir göreve talip olur diye, internete ilan verdi.
*
Satırlarda yazılı olanı okumak için göze ne kadar ihtiyaç duyuluyor ise, satır aralarındaki boşluğu doldurmak için de diyalektiğe o denli ihtiyaç vardır.
*
Allah ile hususi bağını kurmayı başaramamak bir inanır için en dehşet günahtır. O bağ farkında olunsa da olunmasa da var olsa da, fark edilmedikçe inanırca, yok hükmündedir. Tüm o namaz, niyaz ile tahsili umulan bu farkındalıktır, ancak en çok da en umulmayan halde bu bağdan en uzaktadır inanır. Mesela namazda ki yöneldiği Rabbine, anlamını bilmediği dualarla yakarır. Halbuki hiç dili kıpırdama da, gönlü kimin huzurunda olduğunu idrak etse idi, maksat hasıl olacaktı.
*
Doğum günü belirlemesinde ay odaklı hicri takvime itibar edilemez, zira bugün sonbaharda doğdum dersiniz, 20 yıl sonra ilkbahara denk gelebilir. Dolayısıyla Aleyhisselam, bu ayın (rebiülevvel) 12'sinde doğdu diyen biri, 20 yıl sonra bir ilkbaharda Onun doğduğunu da iddia etmiş olacaktır ki esasen Onun doğumu güneş takvimi esas alındığında 20 Nisandır.
Böylece Kadir gecesi, Mekke'nin fethi vs tüm tarihler güneş takvimi esas alındığında doğrudur.
Ama bunlar sembolik tarihler denilirse, işin sonunda z kuşağına rezil olmak da var diyeyim. 

Yazarın Diğer Yazıları