İsmail ARSLAN

Türkiye'nin parti batağından kurtulması şarttır, evet…

İsmail ARSLAN

Sonra bana çok kızma diyorlar da omzum yine sızlıyor ve aklıma gelen, canımı sıkıyor. Felç sonrası ilk raporda engel oranım %63 idi. Felce bağlı epilepsi de gelişince oranı 82'ye çıkardılar. (İki rapor da sürekli idi) Vergi indirimi yazısını güncellemek için bu raporu vergi idaresine ibraz sonrası, rapor Ankara'ya gitmişti. Oradan raporun dayanak belgelerinin gönderilmesi talepli bir yazı gelmiş idareye. Bu yazıyı ilgi tutarak beni yeniden heyete sevk ettiler. Bu arada epilepsi krizi sebebi ile düştüm, omzumu kırdım. 5 parçalı kırık platin takılarak ameliyatla tedavi edildi. Heyet muayenelerini tekrarladılar ve heyet raporunu yenilediler. Omuz kırığının bir yıl sonra yeniden kontrol edilmesi gerekliliği bahanesi ile süresiz raporumu 1 yıl süreli yaptılar ve 82 olan oranı da 81'e düşürdüler. Sizin mevzuatınıza da size de deyip susuyorum burada.
--
Ey âkil ilahiyat eğitimi idarecisi, sözüm sana! Devir internette bilginin geziştigi, insan hırsının dünya ötesini hedeflediği devir ve bu devirde, yok öyle ahlaki ilkelerden sıyrılmış bir din algısına rağbet edecek insan profili. Acilen mekasıt ilmini önceleyen bir ilahiyat müfredatı kurgulayın, emir ve yasakları hikmet noktasında irdeleme kabiliyetine sahip, örf ile dini ayrıştırmaya elverişli muhakemeyi edinmiş bilginleri, topluma, hakkı Hakça anlatmaları adına ulaştırın, aksihalde aksilikler asla sonlanmayacaktır.
--
Zengininin zekatını tam ve yerine verdiği bir ülkede fukara kalması imkansızdır, bırakın eksta sadaka verilmesini. Lakin derneklere, vakıflara, cemaatlara verilince bu zekatlar, verenin gönlü fukaralaştığı, basireti kapandığı için en dibindeki fakir ve miskinden bile haberdar olamayangiller diye bir taife türemektedir.
--
O kalksa, onun yerine, ondan daha sağlam oturacak ve o yerin imkanlarını en az onun kadar ve hatta daha fazla kullanacakgillerin memleketinde hala nefes alıp verebiliyorsak bu Allah'ın şefkatindendir.
--
Rasulü Muhterem aleyhisselam güzel ahlakı tamamlamak için gelen bir Peygamberdi. Yanı Ondan önce de ahlak var ve bilinen bir gerçeklik, lakin nakıs. Aleyhisselam'a ittiba onun ahlakı ile vasıflanmak ile tefsir olunur. Onun tüm hayatı insan onuru ve haklarını koruma ve geliştirmeye hasrolmuştur. İnsanı sevmeyen dinini gözden geçirsin.
--
Allah'tan başkasından yardım ve kurtuluş beklentisi şirktir. Allah, ilacı şifaya, filanı maddi darlığa vesile kılabilir, ama şifayı veren, darlığı gideren Allah'tır. İtikadımız budur.
--
Güce talip olan cemaatlerin hepsi, istisnasız, bir gün emellerine kavuştuklarında, kendilerinden olmayanlara zulmedeceklerdir. Hiç kimse, yok, ama benim cemaatim öyle değil demesin. Bu sebeple devlet idaresi girişinde, vazife almak için, adım atarken, mensubiyetini kapı önünde bırakamayacak, kim olursa olsun, o ve onu içeri alan hainin en önde gidenidir.
Tüm cemaat yapılanmalarının maddi varlıkları bağımsız denetime tabi tutulmalı ve siyaseten veya ekonomik anlamda kendine hedef belirleyen tüm cemaat oluşumlarının mal varlıklarına el konulmalıdır. Bu kadar net.
--
Parti bazlı meclis sistematiğinin Türkiye macerası bitmeli ve toy temelli başkanlık sistemine geçiş yapılmalıdır . Toy milletin oluru ile âkillerden kurulur ve başkanı da toy seçer. Toyun ilk işi siyasi etik yasasının hayata geçmesini sağlamaktır. Yani siyasinin mevki makam ile variyetini, imkanını çoğaltması engellenir. Bu olursa devlet de devlet olur. Mailis Nalars
Şenol Eker de der ki: Toy'a "Aday" olunmamalı. Dar bölgelerde seçim yapılmalı. Örneğin her aile içinden bir kişi, sonra bu bir kişiler toplanıp (oy miktarları gözetilerek) her apartmandan bir kişi, o bir kişiler toplanıp sokaktan bir kişi, mahalleden bir kişi... Böylece her seçimde seçecek olanlar, birbirlerini tanırlar, herkes kendi dışında en "dürüst", "güvenilir" gördüğü kişiye oyunu verir. Sonuçta örneğin her bir milyona 5 kişi, 350-400 kişilik bir kurul da içinden başkan seçer. Başkan da dışarıdan bakanlar seçer. Bu kurul da meclis olur. Mecliste asla "grup" olmaz. Çok kısaca anlattım; uygulanabilir mi bilmiyorum ama en tehlikeli şey "aday" ve "parti" bana göre.
--
Türkiye’nin parti batağından kurtulması şarttır, evet…

Yazarın Diğer Yazıları