İsmail ARSLAN

Tüm muhalif söylemleri izaha yeterli

İsmail ARSLAN

Tamam Fetö konusunda bir zamanlar onlarla içli dışlı olmada ciddi hata yapmış olabilir Erdoğan, lakin bunların dış destekli darbesini püskürtmeyi başarmış ve ülkede darbeye karşı direnmiş ilk cumhurbaşkanı da unutulmamalı ki odur.
Bundan sonra yapılacak olan da şu olmalıdır: Bir fırsat yakalanmışken, tüm siyasiler tüm enerjilerini yüzde yüz milli bir devlet idari mekanizması kurgulamaya sarfetmelilerdir. Bu olursa, ülkeyi kimin yönettiğinin bir önemi kalmaz, özümüzden olan ilkeler yönetmiş olur bizi ki kim hainlik ederse bilir ki ona, ölümden beter bir utanç vardır artık.
--
Tüm hayatım boyunca Fetö ile bir kez muhatap oldum. Kayseri İlim Yayma Cemiyeti Şube Müdürü olarak görev yaptığım dönemde, bir kız çocuğu talebe geldi ve 'Ağabey çaresiz durumdayım, bana yardım edin' dedi. 'Hayır olsun, ne oldu, ne derdiniz var' diye sorunca, 'Ağabey, ben hocaefendinin evlerinde kalıyordum, beni evden attılar, dönemin ortasında, açıkta kaldım, ne yapacağımı bilmiyorum,' dedi. 'Neden böyle bir şey yaptılar, özel değilse anlamak için soruyorum, anlatabilir misiniz' dedim. Bu talebe kızı okulun son senesi diye, babası bunların cemaatimden tanıdığı biri ile nişanlamış. Bu çocuk da, sorumlu ablalarına bu durumu söylemiş, ablaları, 'kurallar var, biliyordun, artık bu evde kalamazsın' diyerek, valizini hazırlatıp, atmış evden. Çocuk, ne kadar da, ben ne yapacağım, nerede kalacağım dese de dinlememişler. Siz bir 5 dakika oturun bizim görevlilerle dedim, bunların abilerinden olduğunu bildiğim bir muhasebeciyi aradım, durumu anlattım, bu iş böyle olmaz ama dedim ve şunları duydum: 'Bu talebeler kurallarımızı bilerek yerleştirildiler, müsamaha edemeyiz, ancak bizim yönlendirdiğmiz biri ile nişan yapsa idi, onlar için açılan eve alınması için aracı olabilirdim, elimden bir şey gelmez bu durumda' dedi. Bu çocuğu, o dönemde öğrenci ev faaliyeti vardı Cemiyetin, yerleştirdik.
Topu topu tüm muhataplığım bu kadar da olsa, yetmişti alçaklıklarının kalibresini algılamak için. Daha söz boş lakırtı olur diyerek burada keseyim.
--
Bir kısım elbette istisnadır, lakin bizim millet 15 Temmuzu çoktan unuttu, ne oldu da bu olabildi sorgusunu naftalinleyerek rafa kaldırdı.
Önder,  lider, şeyh ne diyorsa vardır bir hikmeticilik artarak devam etmede, ilkeler, muhakeme sümenaltı muamelesi görmekte.
Allah muhafaza ki bundan çok endişe ediyorum. Bu mevzunun devamı hamleler mehdi ve halife ayağı ile yine hortlatılabilir zira. Birileri gelsin bizi kurtarsıncılık gizli şirktir.

Zamane müslümanların en ciddi problemi ikinci bir Ömer beklentisi içinde olup, Ömer ne etti, niye etti, neden onun gibisini bekleriz sorularına beyinlerini kapatmalarıdır.
Hazreti Ömer mekasıdı önceledi. Kuralları gayeler noktasında irdeledi ve ilkeleri idareye hakim kıldı 
Yeni bir Ömer beklentisi saçmalıktır, ama Ömer'i Ömer kılan ilkeler apaçık ortadadır. Ilkeleri göz ardı edip, bir Ömer gelsin bizi kurtarsıncılık kanaatimce şirke bir kapı aralamaktır.
Kangren olmuş kolu kesen mi, onu okşayan mı merhametlidir sorusu gibi saçma bir yaklaşım  da şudur: İdarenin hatasını savunan mı, hatayı tespit ile idareyi ikaz eden mi makul olanı yapmaktadır.
Tamam idareden nefsi için beklentisi olan, onu yere göğe sığdırmayabilir, bu anlaşılabilir bir durumdur, ama idarenin temsiliyetinin asli gayesinin idrakında olan için nefsine tatmin peşinde olmak idrak ile tefsir olunabilir mi?
Bazen işte o muhalif sözlerin bu kadar basit bir izahı vardır.
Devlet bürokratik yapılanması eğer bu güne kadar geldiği şekilde yarın da devam edecekse bu devletten bir beklenti içinde olmak saflıktır 
Arpalık mantığı terk edilmeli liyâkak her kademede her şartta esas olmalı. Devlette hiç bir klik grup cemaat yapılanmasına müsade edilmemeli.
Olmayacaksa bu, devletin kapısına kilidi hemen vurmak, bunlarli bir devletten hayırlıdır.
Türkiye'de ne zaman asgari ücret ve emekli maaşları açlık sınırının üstüne çıkarsa, işte o zaman insanımıza hakikaten değer veriliyor demektir, bu olana kadar civarını eşini dostunu yandaşını gözeten kollayanların insanımıza yönelik sevgi söylemleri kuru palavradır. E ama bunun için uğraşıyorlar diyenler, biraz daha çalışın,  belki o mutlu azınlığa siz de dahil olabilirsiniz.
 
 

Yorumlar 2

Yazarın Diğer Yazıları