İsmail ARSLAN

Rakamlar aldatabilir

İsmail ARSLAN

(4) bazen (5)'den büyüktür; bazen küçük...
Rakamlara bel bağlayanlar aldanırlar.
Misal:
(4.5) (5.4)
Çok askerden oluşan ordulara malik nice kudretli komutanlar, çok çok daha azını doğru koordine eden komutanlara mağlup olmuşlardır.
Önemli olan (5)'in noktanın sağında mı, solunda mı olduğudur.
(5)'in daima (4)'ten büyük olduğuna saplanmış bir beynin, bir gün bir yerde büyük yanılgısını tecrübe etmesi çok olasıdır. Mailis Nalars Sarpust Yazıtları
--
İslam, Allah'ın insan için muradından ibaret dinin adı ise ve Hazreti Adem aleyhisselâm'dan Hazreti Muhammed aleyhisselam'a kadar gelen tüm peygamberlerin anlattığı aynı ise, Peygamberlerin yaşadıkları topluluğun kültür, örf ve hayat tarzlarını İslamdan ayrıştırarak, Murad ı İlahi noktasına yoğunlaşmak makul olan olsa gerektir. Yani İslam 1500 sene evvelki Arab'ın hayat tarzından daha farklı bir vizyon ve misyonun adıdır. Özde tevhid ve iyi insan olma davasıdır kısaca.
--
'Yargıda Alevi ağırlığını kırdık, Feto yapılanmasını çökerttik' tarzı demeçler ahmaklıktır ve yanlıştır. Devlette hata yapıldı ise aslolan bunu telafi ve yeni hatalara sebebiyet vermeyecek mekanizmayı kurgulamaktır. Mesela konu yargı ise, kesinlikle liyakat ve ehliyet esastır. Falan mensubiyet, feşmekan tabiiyet aranmaz ve böyle bir hava oluşmasına bile asla müsaade edilmez.
Tamam iyi hoşsunuz, geçmişte yapılan ahmaklıkları temizlemek derdindesiniz, pek güzel, lakin bunu liyakat minvalinde yapmaz iseniz, esasta kınadıklarınızdan zerre farkınız yok demektir diye kanaatimi ifade etmiş olayım.
Barolarda muhaliflerin de yönetimde ilkeler bazında yer alması, sorumluluk üstlenmesi, yetki kullanması önerisini sunanların, bu yönetim tarzını devlet yönetimine de uyarlayarak önermelerini isterdim.
Burada anahtar kelime ilke bazlı yönetimdir. Liyakat, hakkaniyet, ehliyet, adalet hakim ise bir idarede, o idare muvaffak olmaya mecburdur, aksi muhaldir.
--
Gençlerin sohbet edebilecekleri, sözüne, fiiline güvenebilecekleri, kendisinden kendilerine bir zarar gelmeyeceğine emin olacakları amcalara teyzelere ihtiyaçları var, lakin yaşı kırkı geçmiş olmasına rağmen kendini hala onsekizindekilere denk zannedenler ne gençlere o güveni verebiliyor, ne de amca teyzeliği kabullenebiliyorlar.
--
Çok basit bir kuralı hatırlatalım büyük ekonomist devlet ricaline!
Eğer üretimi yerlileştiremez iseniz ve talep edilen mal ve hizmetleri ithal etmek durumunda iseniz nerenizi yırtarsanız yırtın o üreten ve size satanların borusu ötecektir.
Dışarıdan almak zorunda kaldığınız ürünleri burada üretmekten daha büyük bir hedefiniz olamaz. Madem talep var, arzı sizin çözmeniz lazım.
Borcu borçla çevirmek evet bir sanat ve bazı tüccara bazı imkanları tahsis ederek onları güçlendirmeniz de bir gaye içindir, eyvallah da onlarca değil, yüzlerce değil, binlerce fabrika açmadan, yerli tarım ve sanayiyi şahlandırmadan bağımsızlık hayaldir.
--
Bizim memlekette karizmatik liderliğe ve cemaat yapılanmasına itibar o safhadadır ki partilerimiz bile cemaat kurgusuncadır ve parti liderleri de bildiğiniz şeyh modundadır. Bunun sebebi biri çıksın beni kurtarsıncılığın insanımızın dnasına işlemiş olmasındandır.
--

Bendeniz Başkanın her şeyden anlamasını ve her hususa dair bir sözü ve fiili olmasını beklemiyorum. Sadece işleri ehillerine havale etmesini umuyorum.
--
Bir hukuk safsatası
Vergi davasında hakim devleti kayırır hurafesi
Dava kaybedenlere önerim: Dilekçelerinizi somut olay bağlamında mahkemeye sunmadan önce muhakkak başka bir vergi hukuku uzmanının tahkikine sunmanızı öneririm. Haksız davayı asla savunmayın. Müvekkil vergi kaçırmışsa ve bunu incelemede tespit etmiş iseniz,  dava etmeyin olayını. Usulden kurtarma imkanım olsa dahi. Yani kötüniyetli müvekkili kollamayın ve savunmayın.
--
Herhangi bir ilimizdeki, hangi sebeple olursa olsun, herhangi bir orman yangını sonrası, yanan bölgeyi orman harici değerlendiren kim olursa olsun en az derecede vatana ihanetten ceza almaz ise, hakkı haram olsun yurdum insanının ve ceddimizin.

Yazarın Diğer Yazıları