İsmail ARSLAN

Mevzunun Özü

İsmail ARSLAN


Mevzunun özü şu: Zaten milyon milyon göçmüşlerdi ve son kalan adam gibi adamlar da Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarında gittiler, geride döküntüler kaldı ve onların evlatlarından da bu nesil geldi. Bizim bu duruma izah budur. Yeni bir ihya lazım. Delikanlı ruh, adam gibi adamlar lazım.
Dini imanı kolaycılık iltimas köşe kapmacalık olanlarla bir istikbal beklentisi ahmaklıktır.
İnternet üzerinden inek satana kısa yoldan zengin olmak için para kaptıranla, cennete hesapsız girmek için tarikata girip ahlaksız yaşamını terk etmeden şeyhinin onu koyun cebinde sırattan geçireceğine inanan esasen aynı zibididir.
Kısa ve net konu bu.

Ebrehe, Kabe'yi yıkmak için ordusu ile Mekke önüne vardığında, Kureyşliler, Abdulmuttalib'e dediler ki: Sen olgun ve sözü etkili bir insansın. Şuna söyle Kabe'ye saldırmasın.

Mevzu şu: Kabe, o devirde de bir cazibe merkezi ve Kabe'nin varlığını ticari ve siyasi rant için kullananlar, ona zarar gelmesini istemiyorlar. Ayrıca tüm Arabistan'ın faiz işleri de Mekke'de dönüyor.

Abdulmuttalib, Ebrehe'ye gitti ve dedi ki: Benim 100 tane devem var, develerime dokunmaman için ricaya geldim.

Ebrehe, şaşırdı ve: Sen buraya Kabe için eman dilemeye gelmedin mi? dedi.

Abdulmuttalib: Hayır, ne münasebet! Bana ne Kabe'den. Kabe, Allah'ındır; onu koruyacak olan odur. Develer ise benimdir ve onlar için geldim.

Bu kıssa tüm tefsirlerde üç aşağı beş yukarı aynı formatta anlatılır ve Kur'an'da ise, Allah'ın, Ebrehe'nin ordusunu darmadağın ettiği anlatılır.

Diyeceğim o ki:

Kim ki Allah, Kur'an, mukaddesat, din, diyanet savunuculuğu yaparken zenginliyor, dünyevi anlamda güçleniyor, yani girişimciliğini inancı üstüne kurguluyor ise bu kıssayı bildiğimden beri ona suratım ekşiyor.
Kese ve kasasını doldurmak, ego ve hevesini doyurmak için din ve mukaddesatı kullanan müslümanlar, bilinen en tehlikeli düşmandan daha tehlikelidirler. Böyleler her zeminde sadece çıkarlarını gözetir ve emelleri için her türlü melanete bulaşmayı caiz görürler. Fark edilmeleri de imkansızdır. Bu sebeple ahlak, ibadetten daha önemli bir ayraçtır. Kişinin ibadetine değil, muamelesine bakmak gerekir.

Devlete sızarak, devletin imkanlarını sadece kendi inandığı ve savunduğu şeylere hizmete tahsis niyetinde olan kim olursa olsun hain muamelesi görmüyor ise, onu muteber tutan da ihanet ehlidir.
İlim aldatmaz; insan aldatır.

Altında son model araba olmayan alim/kanaat önderi/şeyh kalmadı; iyi bir ev, su döken, havlu tutanlar, peşinde pervane misali dolananlar da cabası...

İman, ahlak değil; kese kasa koltuk son 20 yıldır müslümanların gündemi.

Namaz kılan ve zenginleyen müslüman çoğaldı; en Allahsever patron müslümanların yanlarında çalışan işçiler, en maddesever patronların işçileri gibi sadece asgari ücret alıyorlar.

Son yıllarda dinde ve müslümanda, o kadar çok şey değişti ki, bu dinin Peygamberi faraza gelse görse şu hali, ne derdi acaba?

Herşey hilei şeriyye kavramının dine montesi ile başladı. Hani cumartesi çalışma yasağını delmek için Yahudilerin cumadan sahillere hendekler kazıp, oraya giren balıkları pazar günü toplamaları mevzusunca. Hülle, ine akti, demokrasiyi kullanmak vs tüm bu hileler ile Allah'ın Muradını dolanıp tanrıcılık oynama hevesi.
Allah bu işe tevessül edeni ma'mur eder mi ama?


Yüzde ısrar etme doksan da olur
Dört dörtlük arama noksan da olur
Bir ben deme yoksan da olur
Hatasız dost arayan dosttan da olur.
Anonim Türk atasözü

Sadakat kör itaatin ürünü ise beş para etmez aynen vicdanı esas almayan adalet gibi. Dostta vicdan ararım ne sadakat ne adalet.

Alın size komplo teorisi

1918 yılında dünya nüfusu yaklaşık 2 milyar idi ve bugün o kadar insan neredeyse sadece Çin'de yaşıyor ve 2020 nüfusu 8 milyar civarı. Çok çoğaldık çok ve hepimiz bir diğerimizin fena halde gözüne batıyoruz.
Hani şöyle 5 milyar azalsa nüfus, kalanlar ne de güzel paylaşırdı malı mülkü değil mi ama?
Lakin kim kala kim gide ayarı hususunda bu virüs, diğerleri gibi bir test çalışması izlenimi veriyor. Asıl virüsü henüz labaratuvarda imal etmediler, lakin yakın olabilir zaman.

 
 

Yazarın Diğer Yazıları