İsmail ARSLAN

KIR!

İsmail ARSLAN

Bendenizin mesleği hakkı müdafaadır. Özellikle çalışma alanım olan vergi hukuku bağlamında hakkı ve menfaati ihlal edilenlerin müdafiiliği ile iştigal etmekteyim. Meslegimi icrada temel yaklaşımım, devletimin kasasına haksız bir kuruş bile girmemesi ve haksızlığa uğrayanın hakkına kavuşmasına vesile olabilmektir. Alanım gereği bendenize yöneltilen işte, iş sahibinin haklı olup olmadığını ölçebilecek mikyaslara sahibim ki, bu mikyaslardan geçememiş, haksız davaya asla vekaletname sunmam. E diyelim ki yanılıyorum, işi kabul, veya red edebilme hürriyetimiz olduğu için vicdan kürsüsünü geçmeyenin vekilliğini red hakkımı hep kullandım ve niyazım, haksız işe Rabbim beni vesile kılmasındır. Bu alanda esasen en önemli artım da şu ki, her biri alanında duayen bir çok vergi hukuku üstadı ile birlikte çalışma imkanına sahibim. Yeminli mali müşavir bağımsız denetçi üstadlarım Ahmet Kutsal, Kemal Etçi, Niyazi Özkök, Ersin Özkan ve Muzaffer Demir ile sürekli istişare ve mütalaa imkanım bulunmaktadır ki, vergi hukukunun asıl uzmanları gerçekte YMM'lerdir.
--
Suriye petrol rezervi çok bir ülke değilken Amerika'nın petrol bahanesi ile burada kalma gayesi doğru analiz edilmeli. Amaç petrolü korumak, kullanmak filan degil. Başka bir argüman olmadığı için, bu bahane ile bölgede kalıp, büyük yahudi krallığının kurulması için ortam hazırlamak sadece. Bugün Amerika siyasetini yönlendiren evanjelistlerin asli varoluş gayeleri, bu krallığının kurulmasıdır ki, inançlarına göre bu krallık kurulunca İsa gökten inerek krallığın başına geçecek. Tüm mevzu bundan ibaret. Yani mevzu bugün sapkın bir dini akımım gayeleri için ölen ve öldürülenlerin müslümanlardan müteşekkil olması. Öldüren müslümanlar da kendi dinsel algılarında sapkın dini gayelere hizmet ediyorlar. Yani tüm dünya esasen dünyayı bir an önce cehenneme çevirmeye niyetli sapıkların eğlenceligi olmuş bulunmakta ve insanlık için en ciddi tehlike bunların başarılı olmaları olacaktır.
--
Kur'an'ı yatarak okuyan mı edepsiz, oturduğu yerde okurken, Onda yazan emr ve nehiylere itibar etmeyen mi misalince hey vali! Sana saygı mı duyulmasını bekliyorsun, öyle bir idarecilik yap ki saygısızlık edeni, başkaları tenkid etsin sana bırakmadan.
--
Kır!
Sonra yaşamaktan şikayet ediyorsun. Aslında sen sana yaşam engelisin. İstiyor; ama yapamıyorsun. Yapabilmek ise bir küçük parmak hareketi, bir dağı kaldıran. Kır ve gel... Ya da nasıl olsa geçiyor zaman.
--
Suriyeli müstakbel vatandaş adaylarına kaynak temini için özellikle mazlum, mağdur kimi engellilere saran, üfürükten saçma sapan gerekçelerle yaşlılık aylıklarını iptal eden ve kimisine de geçmişe dönük vergi borcu ve vergi ziyaı cezası uygulayanların din iman bağlamlı insanlar olduklarını, dertlerinin kasa kese olmadığını söyleyen ve hatta söylemine kendisinin dahi inandığı insanların var olduğu aziz memleketim.
--
Niyeti halis olan bir yöneticinin, işlerinde başarısız olması imkansızdır. Bir problem varsa ihlasında arasın sorunu, gayrında değil.
--
Anne babaların çocuklarına en güzel hediyeleri, yalanın berbat ve dürüstlüğün mükemmel bir vasıf olduğunun uygulamalı öğretimleridir. İyi insan olmak, bir insanın erebileceği en üst makamdır. Bu da 'Allah'a inandım de ve dosdogru ol' nasihatı ile bildiğimiz dürüstlük ile mümkün olacak bir vasıftır. Mailis Nalars
 

Yazarın Diğer Yazıları