İsmail ARSLAN

Kendini sever kendini öper

İsmail ARSLAN

Yani güvenli bölge oluşturulup 1 2 milyon mülteci geri gönderildiğinde bu mevzu bitecek mi diyorsunuz, bendeniz de derim ki: Bilakis yeni başlamış olacak. Evangelistler, bizim yapacağımız evlere yerleştirilecek o insanları sahiplenecek, Güneydoğu tarikatlarını da tetikleyerek mehdiyyun faaliyetini sahneye sürerek özerk bir Kürt Islam Teali yapılanmasını tesis ile büyük yahudi krallığının kurulması için yollarına devam edeceklerdir. İşin tuhafu şu ki, bizde Yahudi lafı duyulunca işin altında hemen bir İsrail parmağı aranır ki bu mevzuda bu durum derin yanılgıdır. Zira proje bir Evangelist projedir ve yüzde yüz hristiyan işidir. Özü de şudur: Bu krallık kurulunca inançlarına göre, İsa gökten krallığın başına geçmek için inecek.
--
Önümüzdeki tercihlerden en makulü 30 km'ye razı olarak, mevzuyu ötelemek olarak görülecek, buraya yazmış olayım. Terör devletine de mani olamayacaklar, ama günü kurtarma adına ses de çıkaramayacaklar. Sonraki nesiller uğraşsın denilecek.
--
Övgü ve sövgü üzerine
Öven ve söven esasta aynı kişidir.
Meziyetincedir sözü
Algısınca
İyiyse iyi
Kötüyse kötü
Esasta o kendini över,
Kendine söver...
Sözü önemsemediğinizde
Üstüne düşmediğinizde
Siz sıyrılırsınız,
O kafayı sıyırır
Kötü niyetliyse..
--
Kendiniseverkendiniöper
Seviyorum dediğinde görmeyi ummadığın bir şeyi gördüğünde; ya da onda beklentini bulamadığında uzaklaşıyorsan ondan, o diye bir şey yok demektir. sen bir kendiniseverkendiniöper'sin. Dürüst ol ve aşkın adını kirletme.
--
Avcı yaşamak için tetiktedir, gözleri av arar; av ölmemek için tetiktedir, gözleri avcı arar.
--
Kişilik, emanete bırakılmaya gelmez.
--
Ondan ne bekliyorsan kendi adına sen, sen de onu yap ona.
Mailis Nalars Sarpust Yazıtları
--
İnsan doğmak elinde değildi; fakat insan kalabilmek tamamen gayretinin mahsulü olacaktır. Mailis Nalars
--
İsteyebilmek çok zordur; fakat verebilmek daha da zordur. Konya'nın manevi mimarlarından Halit Zıvlak Hocaefendi
--
Ermeni ve Rumlar Kayseri'den uzaklaştırıldıklarında, onların bağ bahçe dükkan evlerine konanlar, 6 yıl Kale'de restorasyon bahanesi ile kazı yapıp, oradan çıkan hiç bir şeyi devletine teslim etmeyenler diyorlar, aslı var mı, bir bilen cevaplasa.
--
Ah ne ciddi bir çözüm ama. Hukuk fakültelerine giriş için 190 bin olan başarı sırası şartı 125 bin olarak güncellenmiş. Devlet üniversitelerinde en düşük başarı sırası 59 bin ve vakıf üniversitelerinde 190 bin imiş mevcut durumda ki 88'de yüzde birlik dilimde hukuk kazanılan zamanlardan gelinen noktada büyük bir iş gibi sunulan bu şarlatanlıklarla eğitim kalitesi yükseltilmez. İşin bir de fakültelerdeki eğitim kalitesi boyutu var ki onu ifadeye istatistikler yetersiz kalır. Durumu yukarıdaki tek kelime ile ifade etmek yeterlidir: Şarlatanlık...
--
İdam değil, parçalayarak öldürme cezası verseniz bu topraklarda kadına şiddete mani olamazsınız. Arap örf ve hayat algısını İslam diye dinin içine sokup, hakim kılanların sapkın algılarından din kurtulmadıkça olmaz o iş. Olayın başladığı yer, malı görüyor hergele. Hatta diyor ki mesela, ya benimsin ya toprağın. En önce bu mülkiyet algısının beli kırılmalı. Bizim kültürümüzde kadın insandır ve biz de insan evladıyız. Arap, kadını mülkü, eğlencesi bilmiş, ona eziyeti duruma göre farz bile addetmiştir. Peygamber bu algı ile yetiştiği kültüre rağmen savaştı, ama maalesef son tahlilde Arap ırkçıları özellikle Emevi saltanatı ile İslamın içine kadına yönelik sapkın algıları yeniden monte ettiler. Peygamber'e ittiba eden kişi, kadına hürmeti dini kabul eder, Arapçı nefs düşkünlerine ittiba edenler ise, onu mülkü kabul ederler.
--
Kılı kırk yardığımda kırk yarılacak kıl önümde yığılmıştı.
--
Adil olabilmek değil; adil kalabilmek maharet...
 

Yazarın Diğer Yazıları