İsmail ARSLAN

Kandil yanmalı artık

İsmail ARSLAN

Kandil pkklıların psikolojik eşiğidir. Bu mevki öyle uçaklarla bombardımana tabi tutulmakla değil, karış karış askerimizin postalları ile çiğnenmedikçe ve tüm teröristlerden temizlenmedikçe pkkya okkalı bir tokat attık demek gerçekçi olmayacaktır.Burası düşünce Türkiye sınırları içerisinde de aktif bir temizleme gayet başarılı olabilecektir.
--
Bazı yorumlarda şunu fark ettim : Toplam vaka sayısından, iyileşen ve vefat edenleri düşmeden, sürekli artan bir trent algılayanlar var.
138657 bugüne kadar görülen toplam vaka sayısı
3786  vefat
92691 iyileşen var
Kalanlar da tedavi görüyor yani.
--
Oraların nasıl bir havası var ise artık, kim çıkarsa çıksın, hepsi istisnasız bir havalara illa ki giriyor.
"Güç, uyuşturucudan daha yüksek dozaj bağımlılık nedenidir." Eskimez söz.
Bu aralar en rağbet gösterilen meslek itibar cellatlığı...
Önüne gelen önüne çıkanın tepesine bununla çıkıyor.
İnsanın insan nezdindeki itibarı oynak zeminlidir. 
İnsan bazlı itibarın da, bu itibara itibar edenin de diyor ve sesimi kısıyorum.
--
Bir mahkeme efsanesi:
Vergi davasında hakim devleti kayırır hurafesi
Dava kaybedenlere önerim: Dilekçelerinizi somut olay bağlamında mahkemeye sunmadan önce başka bir vergi hukuku uzmanının tahkikine sunmanızı öneririm. Bendeniz bunu hep yaparım ve çok nadir ilk derecede dava kaybederim. İlk derecede kaybettiğim davalar da umumen üst yargıda lehime döner. Şöyle de bir prensibim vardır: Haksız davayı asla almam. Müvekkil vergi kaçırmışsa ve bunu incelememde tespit etmişsem dava etmem olayını. Usulden kurtarma imkanım olsa dahi. Yani kötüniyetli müvekkili kollamam ve savunmam. Kaybettiğim davalar da olmuyor değil, burada da ya kaçırdığımız bir hukuka aykırılık durumu oluyor, ya da mevzu, aleyhte karar çıkmasına müsait yoruma açık bir mevzu oluyordur.
--
Tüm mekanizmasını karizmatik lider üzerine kuran her idari yapı bir yerinden pırt yapmaya mahkumdur. Sistem odur ki, kişi ile kaim değildir. Nitekim lider dediğimiz son son insandır ve insanın başına yaşarken envai çeşit iş gelebilir, dahası insan ölebilir. İlke bazlı yönetim sistematiğinde her yönetici işini yapar ve birinin başına bir iş geldiğinde düzen yıkılmaz, o kişinin işini belirlenmiş ilkelerle bir başkası yapar.

Bu cemiyette öyle variyet sahipleri vardır ki, en yakın akrabası, dostu, akranı, komşusu borç batağının içindedir, fakirdir, muhtaçtır da, onlara karşı "oh olsun" edasındadır ve sosyal yapıdaki konum, mevki ve itibarına Allah rızası sosu bulayarak, nice görkemli faaliyete de ihtişamlı destekler vermektedir.   
Ey okuyucu, en çok dinden bahsedenler de işte onlardır.
--
Düne kadar bu topraklarda at koşturan, asan kesen, yiyen, yolan, konanların hayallerine bile gelmeyen güç kayıplarının tek nedeni, dışlarında olan dünyanın varlığını kıymete almamaları idi. Onların bugün başlarına gelenin yarın onların başına bunu getirenlerin başlarına gelmemesi için tarihin tekerrür etmemesi icap ediyor ki, sebep işlendiğinde akıbet de değişmeyecektir.

Yazarın Diğer Yazıları