Sizin antisemitizm lafazanlığızın canı cehenneme!
Hiç bir etik gözetmeksizin insanların üzerine bomba yağdıran hayvandan daha değersiz olanları, bu argümanla korumaya çalışan kanı bozuk taifesi, en dehşet acılarla en kısa zamanda geberin inşallah!
*
Banyo yapıyoruz, çay içiyor, yemek yiyoruz, bir damla içmeye su bulamayan Gazze’deki çocuk aklımızdan çıkıyorsa insan mıyız?
*
Büyük Yahudi Krallığını beceremeyeksiniz, hepiniz tek tek yok olacaksınız. Bu budur!
*
Bugün ilk öncelik halkları müslüman olan ülkelerin idarelerinin mandadan sıyrılmalarıdır.
*
Bir insanın kafası ve kalbi aynı programa bağlı değilse, ya kalp ya da kafa zamanla vitesten atar.
Kalbi merhameti kafası zulmü öngören birinin fiili hem kendini hem civarını sıkıntıya sokacaktır.
Vermeyi seven biri, verdiğinin tanrısı neden olur diye sorulursa; bundandır...
Kalbinde semavî iman olanın kafasında beşerî felsefe varsa, bu da onu zora sokacaktır.
Kafa ve kalp uyumu önemli...
Referans noktalarının uyumu önemli...
Ağız tadı önemli...
Mutsuzluk bulaşıcıdır ve kanserden daha tehlikelidir.
*
Amerika ve teba müttefikleri, askeri alanda bağımsız bir Türkiye istemezler. Yarın kendilerine karşı kullanılacak bir silahı, bu sebeple vermezler.
Bu yüzden milli perspektifli yönetim düşene kadar, onlardan ülke menfaatına bir şey bekleyenler varsa, daha çok beklerler diyeyim.
Maalesef tarih yine tekerrürde.
Ellerinde iklim silahları da var üstelik. Zor savaş olacak, ama biz kazanacağız, üstelik biz görünümlü hainlere rağmen.
*
Devlet idaresini, falanın filanı yönetmesi olarak algılayan zihniyetin sakatlığı, tüm insanlık tarihi boyunca sayısız kere test edilmiştir. İdare ilke bazlı olmalı ve insan hak ve özgürlükleri kökenli, hayatı ağız tadı ile yaşatma odaklı kurallar idareye hakim olmalı. İnsanın insanı köle bildiği, emel kağnısına öküz ettiği idari sistemlerden kurtulabilmek için, ilkelerin hakim olduğu nizamları kurgulamak, insani beceri ve zaafların sistem içinde etkilerini minimize etmek şarttır.
Ahlâk bir kişinin değil bir devletin en belirgin ve baskın vasfı olmalıdır. Adalet bir devletin dini olmalı ve insan hak ve özgürlükleri odaklı var olmak, devletin amacı olmalıdır ki şahıs refereli idari sistemler ile bu mümkün değildir. Zira kurtarıcılarından kurtulabilmek için, anasının ağladığı bir tarihi vardır insan neslinin.
*
Kendilerini selefi sıfatı ile vasıflayan bir kısım siyasal dinciye göre oy kullanan, mahkemeye baş vuran, çocuklarını okula gönderen müslümanların canları, malları, ırzları onlara helaldir ki işte ışıd mışıd dedikleri bunlardan türemedir ve bunlar o kimselerdir ki yüzünüze gülümser, ama fırsat gözlerler. Senin canın, malın bunlara helaldir ve kızın karın da cariyedir bunlara.
Anadolu'da yaşanmamış, genel kabul görmemiş İslam algılarında sakatlık vardır.
*
Müzik seven biri, anlamını bilmediği bir Afrika türküsüne el çırpmış, kabile gençleri, onu ortalarına alıp, evire çevire dövmüşler, neden beni dövdüler diye sorduğu bir ihtiyar demiş ki: Atalarımıza yaktığımız ağıta sevindin diye dövdüler seni.
Buradan alınacak ders, siz, siz olun, anlamını bilmediğiniz dualara da amin demeyin.
*
Anne babaların çocuklarına en güzel hediyeleri, yalanın berbat ve dürüstlüğün mükemmel bir vasıf olduğunun uygulamalı öğretimleridir.
İyi insan olmak, bir insanın erebileceği en üst makamdır. Bu da 'Allah'a inandım de ve dosdogru ol' nasihatı ile bildiğimiz dürüstlük ile mümkün olacak bir vasıftır.