İsmail ARSLAN

İşte böyle

İsmail ARSLAN

Suud, BAE, Katar, Ürdün Lübnan konusunda sessiz, neden diye sormak da saçma!
*
Toplum, o kadar çok haber, analiz, öğüt, öneri manyağı oldu ki, annesinin, babasından doğduğunu söyleseler, inanan ve savunanlar çıkacaktır.
*
"Allah rahmet eylesin inşallah" hatalı bir cümledir. Allah, Allah uygun görürse rahmet eylesin demektir ki hatayı hemen fark edersiniz.
*
İlim iddiacısı için en büyük günah, bağnazlıktır. Kör kabul yahut red. Unutulmasın ki Maturidi akidesinde imanına delil araştırmayan günahkardır. Derdi öğrenmek olan için tahkik şarttır. Tahkik de tez antitez sentez saç ayakları üzerine kurulu diyalektik ile sahih netice verir.
*
Bizi, bizden sıyıranlar, kendilerini giydirdiler bize.
*
İdeolojiler, yayılmacı istilacı virüslerdir. Her fikre hakim olmayı, her karşıt fikirle çarpışmayı amaçlayan ideolojilerin en kolay sızdıkları saha ise dindir!
*
Atatürk döneminde yapılan en büyük yanlış, derdi iyi insan olmak ve iyi insan yetiştirmek olmayan din tacirlerine yeraltına çekilme ve varlıklarını güçlenerek sürdürme imkanı verilmesidir.
Bunu o dönemin yetkinleri, İstiklal Mahkemeleri marifetiyle başarmışlardır. Mazlum nice insanı dindarlıkları bahanesi ile asanlar, asılmayı asıl hak eden simsarların kamufle olmalarına imkan sağlamışlardır.
*
Bir ülke düşünün ki, orada okul yok, ezberhaneler var. Talebe yok, müsabakacılar var. İşte orada muhakeme zaten olamaz, bol muhayyile olur.

İlim iddiacısı için en büyük günah, bağnazlıktır. Kör kabul yahut red. Unutulmasın ki Maturidi akidesinde imanına delil araştırmayan günahkardır. Derdi öğrenmek olan için tahkik şarttır. Tahkik de tez antitez sentez saç ayakları üzerine kurulu diyalektik ile sahih netice verir.
*
Gıda, barınma, sağlık, ulaşım, eğitim, haberleşme, hukuk gibi ihtiyaçlardan özel tüketim ve katma değer vergilerinin kaldırıldığı zamanlar ümidi ile!
*
Aleyhisselâm'dan sonra göklerden gelen kararlarla iş yaptığını iddia edenlerin hepsi öyle veya böyle bir şekilde rezil oldular. Milyonlarca insan bir lidere bir misyon biçti ve o lider bu misyonu zedelemeden, hasar vermeden ya devredecek ya da altında ezilecek ki inşallah milletin selameti için başarı ile devredebilir. Yani yok öyle göklerden gelen bir karar var, kimse bana dokunamaz yanlışı ile yanlış yapma  lüksü.
*
Bin yıl önce şöyle demişlerdi: Biz helvadan tanrılar yapar, acıkınca da onları yerdik...

Bugün farklı mı?

Ona uymaya icbar edilen yasa yapılıyor ve yasa, yasa yapıcının işine gelmediğinde önceki yasaya taban tabana zıt yeni yasa ile lağvediliyor ise...

Hukuk bu değil...

Hukuk, dupduru vicdandan ibarettir. 

İdeolojisini, kasasını, kesesini, menfaatini gözetme adına gün kurtarma yasaları sıralama sıradanlaştığında, o yasayı durumuna uygun gören devrilince, ardından gelen kendi yasasını aynı perspektif ile dayatır ki bu döngüye giren iflah olmaz.

Hukuk ise taraf tutmaz; ya hukuka taraf olursunuz, ya da hukuksuzluğa...

Dünyanın  en zelil insanı, ihtiyaç sahibinin işini görüp, bununla, onu kendine teşekkür ve takdire zorlayandır.

Tüm sakatlıklar insandaki tanrılık öykünmeleri kökenlidir.
*
Bu Kürdistan devleti mevzusu bizden sonraki neslin başını ağrıtacak, bizim neslin değil. Şöyle ki, önce Kuzey Irak'ta bağımsız devlet, sonraki adım Suriye kantonlari ile birleşme ve daha sonra Türkiye'de özerk bölge kurdurma ve birleşme süreci. Ardından Büyük Yahudi Krallığını için bu devletin İsrail ile birleşmesi ki BAE ve Arabistan da zaten çantada keklik. Bunun için çalışan o kadar işçi var ki, her dinden. Allah torunlarımıza yardımcı olsun amin

Kürdistan'ın sınırlarını çizen ve hamiliğini yapan, Türkiye'yi atadığı valiler ile yönetme meylindeki ABD'dir. Bu tezgahın bozulabilmesi, ancak tam bağımsız Türkiye ile mümkün olabilecek, bu sebeple mandanın sonlanması şarttır.

Bu, bugün olmazsa, yarın muhakkak olmak zorundadır.

Siyaseten kim Atatürk ölür ölmez girilen ABD mandasını sonlandırmaya gayretli ise, destek ona olmalıdır..

Yazarın Diğer Yazıları