Görüşlerim
Dini argümanlar ile piyasa yapan cemaat, cemiyet ve tarikatların varlıklarını bağımsız denetime tabi tutun, kötüniyetlilerin yarıdan fazlası denetim lafını duyar duymaz, kalanların da büyük bölümü denetim sırasında kendilerini kapatırlar. Samimi olan, dava derdindeyim, davam da İslama hizmet diyen hiç bir yapı, denetimden sakınmaz.
*
Eğe oruc tutmanızı bahane edip, sinirle ortalığı karıştırıyor iseniz, tutmayın, daha az günaha girerek, daha çok sevap alırsınız.
Yazılmamış fetva
*
Yargı, elcağızının eseri. Eserin adaleti tesis edecek ise, yüreciğin pişman olmayacak, gam etme. Etmeyecek ve "ah vahın fayda vermediği o gün, elbet gelecek" inancın var ise, ellerini yıka ve geç bu sevdadan.
*
Hep bir başkasının iyi ve düzgün olması beklentisi hakim ise bir topluluğu oluşturanlarda, orada iyiye dair bir görüntü ancak serap olmaz mı? Aslolan kişinin kendini iyi etme, düzgün olma gayreti olmalı değil midir?
*
İnsan, kendi kendinin özgürlüğüne öyle bir kelepçe takar ki, o kelepçenin anahtarı kimse de yoktur, kendinde bile...
Bu kelepçe; itibardır!
İtibar için yaşayanlar, onun için ölür ve öldürürler.
O zarar görmesin diye her şeye razıdırlar ve o olsun diye civarlarındaki herkesin itibarsızlaşmasına da...
Halbuki insan olmanın anlamı bazen kaymak ve düşmek, ama kalkmasını da bilmek demektir. Ben halt yemem diyenler beşareti kabullenmeyenlerdir.
*
Karakter yoksunu şahsiyetsiz kişi, kendinden zayıf gördüğünü ezerek varlığını ifade etmeye çalışır. En kolayından da kadına, çocuğa ve dilsiz hayvanata eza cefa ile bu şerefsizliği tatbik eder. Bu sebeple kadına, çocuğa ve hayvanlara yönelik şiddetin ağır müeyyideleri olmalı.
Yok öyle yatarsız hapis, veya para cezası ile bu tarz alçaklıkları ödüllendirme ile adaleti ikame etme aymazlığı.
Mevzuya buradan başlamak gerekiyor:
Şiddeti doğuran, besleyen mekanizmayı halledemeyecekseniz, şiddeti insana, insandan da hatta kadın ve çocuğa diye ayırmadan ve hayvana yapılanı da aynı kategoride değerlendiren bir ceza mantığı kurgulanmalıdır.
Canavarca his diye tanımlanan vahşiliğin muhatabı insan veya hayvan fark edilmeden, vahşiye, vahşetin karşılığı ödetici değil, önleyici bir yaptırım öngörülmelidir, zira vahşetin bir ödetici cezası olamaz. Olursa bile, yapanın, yaptığından azı olamaz. Bu sebeple her türlü vahşete aynı ceza mantığı ile mukabele edilmelidir.
Önleyici, caydırıcı ceza mantığı kurgulanmalıdır.