İsmail ARSLAN

Görüşlerim

İsmail ARSLAN

Eğer içerisi karışır ve sokaklarda kan akarsa BM gelir, bu karışıklığa müdahale eder ve sonra bize iktidar olma yolu açılır diye düşünen bir güruh var ise, bilsinler ki bu işler böyle olmuyor. Gelirler, işgal ederler ve bir vali atayarak, geri plana çekilirler.
Zibidiliğe tahammül yok!
*
Eğer bazılarını ihya etme uğruna kurgulanmış ekonomi politikaları ile devam etmeyi tercih eder, adalet, insan hakları ve özgürlük ilgili asıl yapılması gerekenleri yapmaktan, bu bazılarının  semizlemelerine devam adına, ısrarla kaçınırsanız, yarına çıkmadan her türlü zemini kaybetme ile muhataplık kaçınılmazdır!
*
İmam Azam kişinin Arapçayı öğrenene kadar ibadetini kendi dili ile yapmasını uygun buluyor diye hatırlıyorum ki anlamını, muhtevasını bilmeden Kur'an'dan, namazda, 100 sayfa okuması yerine, anlamına, muhtevasına hakim olduğu 3 ayeti okuması yeğdir kanaatindeyim bendeniz de.
Anlamadığı bir metni ibadetine temel edeni, birileri, o eylemle rahatlıkla emeline kul edebilir ki bu sebeple Kur'an'ın anlaşılması en çok da, emeli için dini kullananların kaçındırdığı, yasak saydıkları bir gayret olmuştur her zaman. 
Zira tevhid ve iyi insan olmak gibi açık öğütler ortada iken, o zaman ne ile gayelerine hizmet ettirebilecekler inananları. En güzeli siz anlamazsınız diyerek kendi algılarını dinleştirmektir onlar için.
*
Bu aralar engellilerin üye oldukları sanal plaktformlarda konuşular konuların kahır ekseri şunlar: 'Ne zaman maaşım kesilecek kaygım ne zaman bitecek, kontrol muayenesinde oranım düşerse maaşımı keserler mi?' Türkiye'de hiçbir iktidar döneminde engelli bireyler bu kadar tedirgin edilmemişlerdi. Bir türlü rayına oturtulamayan engellilik kriterleri ve raporlama mantığı sebebiyle yaşatılan problemlere siyasilerin kulakları tıkalı olsa da, bendeniz çözümü yazayım yine de: Engellilik kriterleri, her bir alan için ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Maaş alma kriteri ile vergi bağışıklığından faydalanarak araç alma kriteri aynı rapor oranlaması ile belirlenmemeli. Gerçek durum doğru  tespitlerle ortaya konulmalı ve reel durum ne ise, onunla orantılı uygulama ortaya konulmalıdır. Engelli birey vardır, tek başına hayatını idame edemez, engelli birey vardır çalışabilir durumdadır, ikisine de % şu kadar engeli var tarzı bir tespitleme mantığı ile raporlama yapılmaktadır ki bu yanlış ve hatalıdır. Misallendirmek gerekirse, araç kullanamaz durumda olmasına rağmen, sırf o oran kağıtta yazılı rakama tekabül etmiyor diye vergi bağışıklığından yararlanamayan binlerce engelli var. Suistimaller bahane edilerek, hayatları zaten zor olan engellilere yeni problemler ihdas edilmemeli, suistimalin kaynağı olan liyakatsız atamalar, görevlendirmeler engellenmeli, ayakları yere basan düzgün bir mevzuat oluşturulmalıdır.
*
Siyasiler hakikatli bir hizmet yapmak istiyor iseler, Türkiye'ye dayatılan idari yönetim sistematiğini (bürokrasiyi) acilen değiştirerek binlerce yıllık devlet idare sistematiğinden  feyz alarak, hızlı, güvenilir, işleyişi ve denetimi basit bir yapıya dönüşü gerçekleştirmelilerdir. 
En önemli husus ilkeler ile yönetimi benimsemek, şahısların kalitesine işi bırakmamak olmalıdır.
Bu olmadan yırtınılsa da çırpınılsa da particilik, adamcılık algısı memleketi batıracaktır er geç.

Av. İsmail Arslan

Yazarın Diğer Yazıları