İsmail ARSLAN

Görüşlerim 

İsmail ARSLAN

Dünya televizyonlarına satılan teşkilat isimli dizide senaryoda teröristler üniversiteye silahlı saldırı yapıyorlar, bunu da yayınlıyor TRT, bunun ne kadar ciddi bir menfi propaganda olduğunu akledemiyorlar!
*
Hazreti Muhammed aleyhisselam ve hazreti Adem Aleyhisselam arasında çok sayıda Peygamber geldi ve İslam dini son olarak, Aleyhisselam ile ekmel olarak ilkesel anlamda tamamlandı,  lakin insan nesli Aleyhisselam'dan bu yana halen devam ediyor ve tüm insanlık, belirlenen ve bildirilen ilkelere uymak ile mes'ul tutuluyor ise dini, bir coğrafyanın kültürel değer yargılarına tahsis ile, ilkelerden sıyırarak uyulamaz hale getirmek, ancak açık şekilde Allah'a düşmanlığını ilan etmiş şeytan'ın işidir.
Yani tüm Peygamberlerin ortak talimi olan tevhid ve iyi insan olmaktan gayrı her din bazlı gaye belirlemesinin altında esasen İslam düşmanlığı vardır. 
1400 küsur yıl geçti, lakin bu husus hâlâ layıkı ile işlenmedi.
Bugün İslam alimlerine düşen öncelikli vazife, din ile kültür ve örfü ayrıştırıp, Murad ı İlahi noktasını vuzuha kavuşturmaktır.
Peygamberler muhakkak bir topluluğa hitap ettiler ve bir yaşama standartı içerisinde hayat sürdüler, ancak hepsi de cemiyetlerinin kabullerine değil, Allah'ın Muradına insanlıği davet ettiler.
Bu husus mekasıt bağlamlı bir terminoloji ile apaçık belirlenmelidir.

Örf ile din arasındaki farka basit bir misal verelim:
Ağız ve diş temizligi talebi dindir, bu maksatlı kullanılan malzeme tercihi ise örftür.
*
Affeden affedilir, örten örtülür, alandan alınır, verene verilir.
Bu kadar nettir ölçü.
*
Bir kuzunun boğazı kesildiğinde, boğazımız için nelere kadir olduğumuzu biliriz. 

Kuzunun başını okşayan müstakbel kasaptan nefret etmemek için geçerli tek bir nedenimiz yokken üstelik, açık açık şunu söyleyebiliyor:

'Beni sarar, beni kollar, okşar, beni barındırır... O benim herşeyim'

Ve seni sonra........

Mal...

Mal dediğinde biri ona, yüzünü kin ile buruşturan mal,
Yumuşak sıfatlı dikenlere mayışan mal.
Sert ve güçlüsüne yavşayan mal

O olmazsa şu olur malı.
Bonservisi emanette mal.
Ödeyenin malı...

Madame mal
Sinyor mal

Övgü ile etlendirilir okşanırken ruhu...

Çok fenasın övücü.

Bu dâma düşmemek imkansız, 
Düşüren istisna olmamak üzere...

Düşme açıları farklı olur, bir de düşme şekli...
O kadar.
*
Dinde iman iki ilke üzerinedir. Tevhid ve Adalet.
Fazlaya dair her kelam ya bu iki hususa dair izah ya da inkardan ibarettir.
*
Denetim denenmiş bir hata ve yanlış engelleme yöntemidir. Tabii ki bağımsız ve tarafsız bir denetim olması kaydıyla. Bu denetimden kaçınan veya böylesi bir denetime kapısını kapatan organizasyona itimat etmek ahmaklıktır.  Denetime rıza göstermeyen bir yapının sıkıntılı işlere bulaşmış olma ihtimali çok yüksektir. 
*
İnsandaki en ciddi zaaf, yaşamını idamede kurtarıcılara bel bağlaması gerektiği şapşallığıdır. O, şu, filan olmazsa olmaz, yapamam, beceremem şapşallığı ile, irade ve muhakemesine birilerine bağlayanlar sebebiyle, o birileri, fırsat ve zemin buldukça zulmü bir yaşam tarzı haline getirebiliyorlar.

Devlet, onu kuran topluluğun ilkesel tavrının varlık bulmuş tanımıdır, devletin ekmeğini yemek diye bir tanımlama olmaz, devletin dini de olmaz, zira hükmi bir varlıktır devlet. Devleti cennete koyamaz, cehenneme atamazsınız. Hikaye işlerle meşgul olmamak isabetlidir. 

Av. İsmail Arslan

Yazarın Diğer Yazıları