İsmail ARSLAN

Görüşlerim

İsmail ARSLAN

Kahraman şehidimiz Ömer Halis Demir 30 kurşunu siyonist evanjelistlerin hesabına iş tutan fetöcüler eliyle bu vatan işgal edilmesin diye yedi.

Ey Türk evladı, sen de bu vatanın kıymetini bil ve düşmanına yol verme!. 
*
Türkiye NATO peşinde dolanırken bugün Suriye'de bulunun Türkiye düşmanlarına yeni bir silah sevkiyatı yapıldı.
Hep söylüyorum, Kandil, kandil misali yanmadıkça, alevler Beyaz Saray'dan görülmeden  bayrağımız Kandil'de dalgalanmadan her vur çekil operasyonu sadece gaz aldırır.
Ama o gücümüz yok derseniz, daha çok beklersiniz, adım adım gelirler ve bir mehdi ataması ile ortalığı karıştırırlar.
*
İdareye talip olanlarda gram akıl var mıdır?!
Yapacakları, veya vesile olacaklara bir haksızlık hem dünyalarını, hem ukbalarını mahvedebilir!
Bu sebeple yönetime talip olanları ben sevemiyorum kendi adıma!
Yolu şudur: Önerilenler arasından seçim yapılır.
*
Tüm ÖTV ihdas tarihi boyunca ülkemde bir vicdan sahibi milletvekili de engel oranı ne olursa olsun, araç kullanabilir durumda olmayan engelliler için ÖTV ve MTV istisnası için yasa teklifi vermemiş!
Yahu tamam bu konu iktidarın gündeminde değil de, muhalefetin kafasına silah mı dayamışlar ki onlarda da hiç ses çıkmamış!? 
*
Özellikle kıyı şeridinde otel işletmeciliği yaparken konkardota ilan edenlere işletmecilikten men cezası gereklidir!
İnsanlar tatil için oralara akarken, bu nimeti değerlendiremeyenin ne işi olabilir işletmecilikle!
Üstelik 3 kuruşluk hizmeti 3000 katına sunarken ve buna da müşteri varken!
*
Orman yangınlarına yönelik bir başka tedbir de esasen şu değil midir: Bölgenin kadim ağaç yapısına göre dikim yapmak.
Kolaya kaçarak her yere çam ağacı dikilmesine karşıyım.
*
Mali varlıklarını bağımsız denetime açmayan her dernek, vakıf, sendika, oda vs STK kapatılmalı, varlıkları, denetime tabi benzer amaca hizmet eden kurumlara devredilmelidir.
*
Bir cemaate, kliğe mensup olup, tabiiyetini devlet kapısından içeri girerken dışarıda bırakamayacak olanlar, devlette asla görev almamalı, alamamalı.
*
Dünya hırslarına hizmet için muktedirlerin ihdas ettikleri din, lamsız cimsiz kesinlikle afyondur!
*
Fahiş fiyat ile mücadelede bir yöntem de ceddimizden: Halk önünde tazir! Hem de canlı yayında daha güzel olur! 
E ama insan hakları mı dediniz?
Halkı insan yerine koymayana az bile derim!
*
Nikahta aslî unsur birlikte olma iradesinin aleniyetidir. Bu hem ırzı, hem nesli, hem de karı kocanın haklarını ve toplum dengesini korumaya vesiledir. Yani yok öyle dört duvar arasında kendi aranızda nikahlanma işi, ayrıca muta nikahı da modern zinanın ta kendisidir. Yani süreli nikah.
*
Hayvan hakları söylemleri ile perdelenemeyecek bir gerçek şu ki, yurdumun muhtelif bölgelerinden sürekli insanlara saldıran köpek haberleri geliyor.
Önceliğimiz bu saldırıları engelleyici tedbirler alınması ve bunu da insana yakışır biçimde yapmak olmalı.

4 mama firmasının oyuncağı oldu başıboş köpek mevzusunda hayvanseverler!
Atatürk'ün köpeği foks neden öldürüldü bilmeyenlere söyleyelim: Atatürk'ü ve ziyarete gelenleri ısırdığı için!
Yasa tasarısında sıkıntı olacak bir husus yok. Saldırgan, zarar veren köpekler heyet kararı ile itlaf edilsin, diğerleri sokaklardan toplansın, barınaklara alınsın der özetle.
*
Piyasa, acaba bana nasıl bir menfaat nasip olur derdi ile yaltaklanıp, yıkama yağlama yapanlar ile dolmuşken, hak bildiğini Hakk'ın hatırı için söyleyenler, eğer kınanıyor iseler , Hakk mevzuya el atarsa, kuru yaş yanarız, bilginize.
*
İktisatta bir markalı mal tüketicisi sınıflaması vardır. Örneğin: Sağlam kaliteli; ama meşhur marka olmayan ayakkabı 250 liradır da, o reklamı çok yapılan belli bir sınıfın tercih ettiği aynı ayarda markalı ayakkabıya 2500 lira vererek sahip olur. Bunlara bir de isim takarlar söylemeyeyim, siz bulun.

Bazen biri bir cümle söyler, o cümleyi bin filozof/şair/yazar -bütün birikimlerine rağmen- o söyleyene kadar söylememiş olurlar. Ünvansızın kalite ve sağlam sözünü, markasız kalite malı elinin tersi ile itenin halince umursamayanın, onu yok sayanın, ona burun kıvıranın edebiyatla sanatla adamlıkla ne işi olabilir? Ünvanla, isimle sözü değerlendirenleri din/ideoloji/tarikat/cemaat kurmaya; ya da kurulmuşların meddahçılığına, tabiiyetine davet ederim, edebiyata, fikir adamlığına değil... 

Cümleyi yazana değil, cümleye bakmak kafidir. İsmini çerçevelettikleriniz öldü geçti gitti, sözleri baki kaldı. Ey isme methiye düzenler! Siz ne büyük bir tezatın içindesiniz?

Yazarın Diğer Yazıları