İsmail ARSLAN

Denetim ve siyasi etik yasası

İsmail ARSLAN

Denetime açık olmayan, şeffaf olmayan her müessese er geç niyeti bozar. 

Esasen her STK, vakıf, dernek, sendika, oda, parti, cemaat, klik ve sair örgütlenmenin en azından maddi varlıkları bağımsız denetime tabi tutulmalı ve denetime yanaşmayan her oluşumun kapısına kilit vurularak, faaliyetlerine son verilmeli, tüm varlıkları devlete geçirilmelidir. 

Devlette de denetim mekanizması hakiki anlamda işletilmesi ve her türlü iltimas, menfaatlenme, haksızlığın engellenebileceği bir yapılanma geliştirilmelidir.

Devlette liyakat tek ölçek olmalı, siyasi ve idari etik yasa en hızlı şekilde çıkarılmalı ve mevki makam sonrası variyetlenen ve civarına menfaat dağıtanlar en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. 
Bunlar  olmadan Ali gider Veli gelir, sadece menfaatlenenler değişmiş olur, başka değil.

Daha önce de benzer bir talep iletmiştim, hiç bir çalışma yapılmaması oldukça manidar.

Dava diyor ya Başkan, bendenizdeki direkt çağrışım şu oluyor: Bu güne kadar ocular, bucular bu memleketin varlıklarını götürdü, artık bizimkilerde sıra.
Muhafazakar burjuvalar var olsun, yolları açık olsun.

Evet dava tam aksini ifade ediyor olsa da realitede dava maalesef sadece bundan ibaret ve sair ne var ise boya badana.

Surda bir gedik açılmıştı ve sonra sur komple yıkıldı. İhale akıncıları akıyor şimdi dört bir yandan.

Yanılıyor muyum?
Çıkarsınlar etik yasayı.
Nedir etik yasa?

Bir mevki, makam, ünvana sahip olanların kendilerine ve civarlarına, kendilerinden olanlara, makamın, ünvanın gücünü kullanarak imkan sağlanmasının engellenmesi.
Bu olmadıkça her dava lafı sadece teneke gürültüsüdür kulağıma.

(Bu yazıyı CİMER üzerinden de gönderdim.)

Yorumlar 6

Yazarın Diğer Yazıları