İsmail ARSLAN

Dava türküleri

İsmail ARSLAN

Çocuğun kuşu ölmüştü. Peygamberimiz o çocuğa taziyeye gitti. Bu dindir, buna ruh olarak uymayan ise hurafe... Dinin ta'lim ettiği ilkelerin yeniden maksatlar dahilinde ele alınması şarttır. Şari ne der ve ne ister? Murad ı İlahi nedir?
--
Dava diyorlar ya, bendenizdeki direkt çağrışım şu oluyor: Bu güne kadar ocular, bucular bu memleketin varlıklarını götürdü, artık bizimkilerde sıra. Muhafazakar burjuvalar var olsun, yolları açık olsun. 
Evet dava tam aksini ifade ediyor olsa da realitede dava maalesef sadece bundan ibaret ve sair ne var ise boya badana.
Surda bir gedik açılmıştı ve sonra sur komple yıkıldı. İhale akıncıları akıyor şimdi dört bir yandan.
Yanılıyor muyum?
Çıkarsınlar etik yasayı. Nedir etik yasa? Bir mevki makam ünvan sahibi olanların kendilerine ve civarlarına, kendilerinden olanlara, makamın, ünvanın gücünü kullanarak imkan sağlanmasının engellenmesi.
Bu olmadıkça her dava lafı sadece teneke gürültüsüdür kulağıma.
--
Avukatın cübbesine cep koydurup, o cübbeye ilik açtırıp, düğme ekletir, avukatı hak değil rant peşinden koşturur her düzenleme adalete ihanettir der, çoklu baro hakkında fikrimi böylece ifade ederim.

--
Televizyonda bir kanalda konuşmacılar birbirlerinin sözlerini keserek bir konu tartışıyorlar. Niye söz kesilir?
Bu coğrafyada basan, ezen daima rağbet görmüştür. Mesele fikir ifadesi değil, mevzu bak benden iyi siyasi olur mesajı ki evet yolu açık konuşmacıların.
--
Engelli ve yardıma ihtiyacı olanlara devletin bazı imtiyazları sağlamasının temel mantığı, pozitif ayrımcılığı anlamakla algılanır. Devlet neden engelliye bazı imtiyazları sağlıyor sorusuna doğru bakış, neden 300000 liralık araç alan engellinin bakım yardımı kesilir sorusuna da cevaptır.

--
Sayıklamalar Yazıtı
 
Hepimiz bir avuç buğday 
Bir yudum suyla doyanlarız. 
Senin ballı benim tuzlu onunki ekşi.
Biraz ben oyalanayım, biraz da sen...
İfrazat aynı, 
Salya sümük idrar ter... 
Çıkan aynı giren gibi. 
Toprakta süzülür, malzeme olur.
Belki bir fare
Belki bir böcek
Ve belki bir meşeye...
 
Herkes yaşadığı alanın keyfini çıkarmayı Bilmeli... 
Tezekle uğraşan keyf alıyor ve ben Alamıyorsam 
kim yaşıyor acaba? O mu ben mi? 
Milyonlara malik; ama yiyemiyor. 
Günübirlik yaşıyor; ama suratsız değil...
Çok kalabalık yaşıyor ve yalnız
Yalnız; ama çok kalabalık
 
İçimi neyle doldurursam benden çıkacak 
Sadece o değil mi? 
Hücrelerin senfonisine kulak kabartsam 
Acaba oradan bir manifesto kapar mıyım? 
Ya da ses tellerinden gitar yapsam 
Notalar hangi dilden olurdu?
Hepimiz aynı notanın sesleriyiz
Si ile do aynı kavalın ıslığı...
 
Fani dünyaya saçıp savurduğum kelimeler
Bazen zahmet oluyor bana.
Bir şey yapmalı
Bir ses duymalı mı?
Ya da
Öylece kalmalı...
Kalmalı evet
Akası varsa tutamazsın.
Belki bu zamanın değildi.
Bir sapma hatası,
Refleks tutuşlar...
Aşmaya beş var.
Beş adım sonra oluğu bulacak nasıl olsa;
Ya akacak
Ya da akıtılacak...
Mailis Nalars Sarpust Yazıtları
 
 
 

Yazarın Diğer Yazıları