Asıl karmaşa çok daha sonra. En az bir yüzyıl daha böyle gider ve armegeddon planını başlatırlar
Daha uydu devlet için yapacakları bitmedi. O iş olmadan Büyük Yahudi Krallığının kurulması mümkün değil.
*
Sayın Bahçeli de biliyor kanımca, Türkiye'de Kürt milliyetçiliği tezi kurgulu terör örgütü işi bitti. Bunu Suriye'de devam ettirecek ABD.
Türkiye'de bir genel af ile bu davayı güdenlere halkın arasına karışma hakkı vermek için bir yol kurgulanıyor, ama bu işin bir aması var:
Kandil baronlarından biri demişti ya: 'ABD Türkiye'yi bölecek' Ne alaka mı diyorsunuz. Kendisine kemik verenin niyetini haliyle bizden daha doğru analiz edecektir. Fakat atladığı husus şu. ABD bu maksatlı planında PKK'yı gözden çıkardı. Suriye'de pyd ve Türkiye'de mehdiyyuncu taife ile yol alacak artık. Bu güvenlikli bölgeye yerleşeceklerin ve komşu şehirlerindeki insanların üzerinde özellikle tarikat yapılanmalarını kullanarak mehdi hareketi ile bir bölme niyeti olduğunu düşünüyorum. Hatta PKK'yı hem de can evinde, Kandil'de ordumuza peşkeş çekeceğini de söylemek çok olası. Zira mehdiyyuncu taife, onların asla yapamayacakları şeyi, Kürt İslam Teali fikri ile başarmaya daha yakın çünkü. Bölgede hem Suriye'de, hem Türkiye'de, özellikle tarikatlar arasında çok rağbette olan bu inanışı, haliyle en iyi suistimal edecek olanlar evangelistlerdir.
*
Onu bunu bilmem, nükleer başlıklı uzun menzil füzelerimiz olmazsa, uluslararası arenada bir hiçiz ve binlerce KM öteden bir gaye ile buralara gelenlere karşı da savunmasız durumdayız. Kim ile mi anlaşılır, Pakistan mı olur, fark etmez, acil bu işi çözmemiz lazım. Kolay yol, İncirlik'e bindirme, ama bu zayıf halimizde, ocağımıza incir ağacı dikerler.
E ama İncirlik zaten bizim toprağımız, ne biçim dil, bindirme diyen varsa, iyi uykular ona
*
Türkiye sınırları içerisinde tüm ABD üsleri kapatılmadan, kimse tam bağımsızlık iddiasında bulunmasın.
*
Yol bitene kadar yoldadır yolcu.
Beyaz ve duru başlanan yolda, ilerledikçe toza bulanır. Leke ve çizik, yara berelerden tanınmaz bir haldedir.
Daha da bir yol görünür yolcuya.
Ufuk oradadır çünkü ve yeri gelir yürüyerek,
olmadı sürünerek, ufuğuna doğru ufak ufak yol almak zorundadır.
Yol bazen kimine stabil,
kimine asfalt ve kimine patikadır.
Dikkat noktası şu:
Stabil yolda ralli yapanın tozu, pasağı, lekesi, yarası da ona göre olacaktır.
Asfaltta eşek süren ise, ıslık çalmayı bilmiyorsa bir de, vay haline...
Yani dostlar!
Öyle ya da böyle bir yaşam var ve üstelik yarası beresi az, çok az bu yaşamda yol alanlarda.
Yaralarını büllüğünü ona buna gösteren çocuk gibi teşhir edenlerin kaybettiği zamana ve enerjiye değmez diyeyim.
Yolunuza düşün ve keyif almaya bakın.
*
Bazen bana tamamen iyiniyet ve güven duygusu ile diyorlar ki, sen de bedensel engelli bir hukukçu olarak, engelli haklarını savunma ve geliştirme maksadı ile politikaya girmelisin. Onlara şunu söylüyorum: Mevcut ahvalde siyasete atılmak, hem benim, hem de tanışlarımın cehennem ameli olur. Bugün bir partide, kendi ve civarının çıkarı için çalışanların hepsi halt içindedirler ve öyle bir düzenek var ki, şimdi olmazsa yarın, illa cenderesine çeker diye düşünüyorum. Bendeniz hukukçu bir hak müdafii olarak, mevcut durumumla hamd olsun daim haktan yana kalma imkanımı kaybetmeyi asla istemiyorum ve bu halimi de Allah'ın bir lütfu olarak görüyorum. Kendine güvenen ve ben asla bu cendereye girmem diyene hayırlı olsun politika, benden ırak olsun.
Av. İsmail Arslan