İsmail ARSLAN

Çekiştirmeye gelmeyen şeyler vardır! 

İsmail ARSLAN

Bu ülke gençlerinin belli bir maddi seviyenin üstünde hayat sürme imkanına sahip olanlarının çoğunun kendi dünyalarından başka dünyaların da olduğunu fark ettikleri, farklı mizaçlarla muhatap olabildikleri en reel ortam asker ocağıdır ve ücretli askerlik ile, sosyal dünyayı da bozduğunu idrak etmesi gerekirdi muktedirin ki, çok şey gibi bu da atlandı.
*
Daha çaplı hizmet edeceğiz diyerek devlete sızan ne kadar yapı varsa, hepsini kör kuyulara gömmek şarttır. 
Hizmet diyenlerin bir zaman sonra, yapısına hizmeti dinleştirdikleri çok kere tecrübe edilmiştir.
*
Islamın garip kaldığı zamanlardan bir zamandayız.
Her köşede bir cambaz, ağızlarda ayet mealleri, hadisler bol bol, tatbikat hayal... Ahlak ve iman müslümanın yitiği. Dünyadan bir pay daha kapabilmek üstün amaç.
Lideri, tebası toptan dünya gaileleri ile meşgul ve bunda da başarısız, müslümanların sırtına binip dehledikleri dinleri de onları asla tatmin edemiyor.
Sonuç son nefeste onları kurtaracak helvadan tanrılar ve koyun cebinde din baronlarının onları sırattan geçirme safsataları da inanılası değil, öyleyse kol kola ateşe...
Var mı bir çare? Var evet!
İman tazeleyerek islamı kurtarma safsatalarından sıyrılarak islam ile kurtulma derdi ile dertlenmek... Ya da ukbada daha az azap için din ve dindarlık lafazanlığından sıyrılarak deist veya ateist olmak.
*
Çekiştirmeye gelmeyen şeyler vardır.
Sündürmeye kalktığınızda kopan şeyler...
Sabır güzeldir; ama metrelik sabrı kilometre sündüremezsiniz.
Birlikte olmak güzeldir; ama birliği kaybetmek değildir.
Birlikte olduğunla 'oflamaya püflemeye' başlamışsan eğer, ya çıkacaksın o halden; ya da gömüleceksin yalnızlığına...
Ağız tadını kaybettiğinde hormonların seni geldiğin yere çekiştirmeye başlarlar.
Toprağa...
Yaşama sevinci diyorlar ağız tadına.
Olmayınca o, 'yaşama bu fazla geldi' derler onlar ve bir anda ihtiyarlamaya başlarsın. Ayakta tutmaya değil, göçertmeye başlamışlardır çünkü.
Saçlar dökülür, beyazlar, cilt buruşur filan. Bunlar zahir alametler... İçeride ise feci şeyler olur.
Hep bu hormonlar...
İyi geçinin onlarla.
Süründürürler ve işleri güçleri duygu avcılığıdır. Hangi halini yakaladılarsa onun için çalışırlar.
Ölene kadar yaşamaya mahkum insanlık, özgürlük türküleri ile eğleniyor bu kelepçeli şakşaklıkta...
Evet böyledir yaşam...
Sizin pencereden ne görünüyorsa emin olun yan penceredeki manzara da üç aşağı beş yukarı odur.
Kanmak isteyen kanar.  Kanatana kan bulunur. Yaşamak isteyene yaşam...  
Kıyıları vardır yaşamın, ortaları, derinleri...
Şehvet, şöhret, servet ve hepsinin zirvesi enaniyet/ego...
Hisseli harikalar kumpanyası malzemeleri..
Onlarlı olmaz, onlarsız olmaz...
Silkelendim, kurtuldum dediğin yerde ısırır seni üçkağıdın kralı...
Sevginin hahahalısına inancınıza derhal neşter vurun. 
Farkedemiyor musunuz hala!
Seni istediği gibi görmeyen, seni civarından uzaklaştırıyorsa,
anla ki, o seni sevmiyor!
O sadece kendinin hayranı...
Kendindeki seni istiyor yaşamına.
Sen de bunu yaparsın zaman zaman.
İnkara luzum yok; bu işin doğasında bu var.
Müşterekler çok zaman yeterlidir.
Sadece yaşamının uçlarını fark etmen gerekiyor.
Uçlara geldikçe ufkun çoğalır, görürsün.
Silkelenip sıyrılman lazım darlıktan; yoksa
ağız tadı arama!
Çünkü ben'ini ucuna varmadan büyütenin ayağına batan diken beynini kanatır!
Kendiniz gibi olanları aramaya devam edin!
Var onlar bir yerlerde
Onlar da sizi aramadalar...
Ruhlar bazen sürtünür gezişirken birbirine...
İşte o zaman,
sadece farketmek yetmez, hamle de yapmak gerekir.
Ağlarsan bulursun yalnızlığında
Gezersen de bulursun seyranında...
Ama illa ki bulursun...
Sabır sabahına doğum olduğunda samimiyet bebişlerinin ınga'ları kulaklarda senfoni olur...
Sen inancını kaybetme!
Gelecek sana!
Bugün; ya da varsa yaşanacak zamanın, sonra...
*
Suriye'de bölücü teröristler bu ara havlamalarını artırdılar, zira ölüm enselerinde ve çareleri olmadığını da biliyorlar. Ne ABD ve ne de onun mandaları sonlarını değiştiremezler.
*
Ey bir adet lahmacunu fırsatçılık yaparak 1500 liraya satan açgözlü! Sen bat ki ülke kurtulsun! 
*
Büyük Yahudi Krallığı'nın kurulması için çalışan her Müslüman, Hristiyan ve Yahudi dünyadan sürülmeyi hak etmiştir.
Nereye mi sürülmeliler?
O krallık kurulunca başına geçmek için geleceğini umduklarının yanına! 
 

Yazarın Diğer Yazıları