Takva denilen mefhum, tam anlamı ile üstün bir saygıdan ibarettir. Bir misalle izah gerekirse, insanların sende görmesini istemediğin şeyi, yalnız kaldığın zamanda da yapmaman gibi.
Lideri, önderi kanalizasyon suyu ile abdest alsa bunu din edinecek tarzda kör itaat ile teslimiyet eleştirildiğinde, bu eleştiri kınanıyor ise kınayıcı İslam'dan çoktan vaz geçmiş demektir.
--
Yanlış olduğunu düşündüğüm bir hususa dair fikir beyan etmem yanlışı yapana dair hissiyatımı ifade etmez. Sevdiğim yanlış yaptığımda onu sevdiğim için yanlış bende doğru oluyorsa, veya sevmediğim doğru yaptığında onu sevmediğim için o doğru bende yanlış muamelesi görüyor ise bu benim adam olamadığımın göstergesidir. Mailis Nalars Sarpust Yazıtları
--
Büyük beklentileri olanların, beklentileri gerçekleşmediğinde hayal kırıklıkları da büyük olur.
Bendenizin yeni sistemden ve yürütücülerinden son 15 yılı referans aldığımda farklı bir beklentim yok. Ne yaptılarsa onu yapmaya devam edeceklerdir.
Ve sonra bir 10 20 sene ömrümüz var ise görürüz ki daha farklı bir sisteme evrilecektir idari yapı. İşte o zaman belki ciddi bir zihniyet değişimi söz konusu olur.
Dostunu, yandaşını, görüşünce olanı, menfaat ortaklığı içinde olduğunu kollama dini bu ülkede yok olmadan, adalet hakim olmayacaktır.
Olur inşallah. En kötüleri geride bırakmış, daha iyiye yol alıyoruzdur inşallah temennisi ile...
--
Bir yanlışı diğer bir yanlışla temizleyemezsiniz!
Siyasete bulaşmış baro yanlıştır, siyasete bulaşmayı meşrulaştıran çoklu baro daha da yanlıştır! Barolar sadece meslek kuruluşlarıdır ve öyle kalmalıdırlar...Bir Meslektaşımın tespiti imza ile paylaşmak istedim.
Avukatlar tabii ki siyaset ile meşgul olmak isteyebilirler, bu, her meslek erbabının olduğu gibi, onların da haklarıdır, ancak meslek teşkilatı çatısı altında olamaz bu. Meslek birliklerinin tek bir işlevleri vardır, o da, mesleğe ve m eslek mensuplarına hizmet etmektir.
--
Kendi razı olacağı bir hayatı yaşamayanın, Allah'ın ondan razı olmasını beklemesi küstahlıktır. Mailis Nalars
--
--
Politika öyle iğrenç bir şey oluyor ki bazen akıl tutulması yaşatıyor. Mesela aman hükmüm daim olsun delisi yaptığı bazılarına benden sonra diye bir şey olamaz kafası ile tanrısıni kıyamete bile zorlatabiliyor.
Hep hükmetme deliliği işte bu.
--
Bir insanın en kıymetli varlığı muhakeme kabiliyetidir ve onu sürekli geliştirme ve zinde tutma adına yapacağı idmanlar insanın en akılcı amelidir. Mailis Nalars Sarpust Yazıtları