İsmail ARSLAN

Ahlak Anlatılası değil, yaşanasıdır

İsmail ARSLAN

Ölmüş anneleri adına tahakkuk edilen vergiyi, idare, babalarına ihbarname ile tebliğ ediyor. Bana ne yapabiliriz diye soran mirasçıya, bu ihbarnamenin hiç bir hukuki kıymeti yok, ölüye ait borç, ölenin mirasçılarına miras payları nispetinde şahsileştirilerek, onlara ihbarname ile tebliğ edilmeli ki ortada hukuki bir vakıa oluşsun ve dava hakkı ancak böyle doğabilir cevabını veriyorum. Zira kişi ölünce hukuk dünyasında dava ehliyeti de sona ermiş oluyor. Onun adına düzenlenmiş bir ihbarnamenin iptali için onun mirasçıları dava açamazlar, ehliyet şartı yokluğundan dava reddolunur. Bu cevabı vergi idaresi memuruna aktarıyor danışan. Diyor ki sayın memur! O avukat yanlış bilgi vermiş size. Hiç bir şey bildiği yok.
Ey devlet diyorum ben de, bu işler öyle parti pırtı referelileri kadrolara doldurmakla olmuyor. Liyakat lütfen liyakat.
--
Anadolu toprağı en büyük kaynaktır. Bu toprakta ne yetiştirilirse ilaçtır. Tüm dünyayı besleyebilecek ölçekte üretim yapılabilecek nadide bir varlıktır ve Türkiye yokluk darlık çekiyorsa hala, bu işin altında başka işler vardır.
Bir çocuk bir yerlerde babasının verdiği soğan cücüğü ile mutlu olurken başka bir yerde verilen kabarık harçlığa burun büker. Mutluluk esasen paranoyadır.
--
Devam ediyordur herhalde...
Medeniyetler ittifakı projesi ile eş zamanlı dinler arası diyalog gayretleri gösteriyor ki Fetö iliklerine işlemiş tanımı yetmiyor, paçalarından da sızıyor. Bu daha dün yaşandı. Falan tarihten sonrasını ayırıyoruz demek ideal birlikteliği olgusunu iptal etmiyor. İdeal ne derseniz büyük yahudi krallığının ortaya çıkarılması. Bir müslüman buna çalışmaz derseniz, bunun müslümanların faydasına olduğu kanaati bunu meşrulaştırır o insanda. Ahir zamanda hakiki iseviler ile müslümanlar omuz omuza dünyaya hükmedecekler diye inanan taife Isa'nın gökten inerek bu krallığın başına geçeceğini umuyor ve mehdinin zuhuru da bu aşamada ya. Kafası karışıklar hey hey...
--
İdeolojilerini dinleştirenler ile dinlerini ideolojileştirenler çarpışırken bir nesil türedi. İki tarafa da eyvallahları yok. Onları hesaba katmamak hesapsızlık. Mailis Nalars
--
Birini tanımanın en sağlıklı yöntemi, onun, başka biri hakkındaki yargısına kulak kesilmektir. O, başkada aslında kendini anlatır. Beğeni, nefret, sevgi, öfke, kin, husumet, sempati, ilgi vb. derken, neyi var neyi yok her bir şeyini ortaya saçar...
 
Rüyalar beklenti, korku, ümit, arzu, niyet belirteçleridir. İyi bir analizci rüyasını anlatanın her bir haline muttali olur.
--
"8 aylık hamile" bir kadın avukata bıçakla saldırıp ağır yaralayanların serbest bırakıldığı bir ülkede can güvenliğinden ve devlet otoritesinden de söz edilemez..
Hakim/savcıya laf edenin tutuklandığı ülkemizde , hamile bir kadını bıçakla yaralayanlar nasıl serbest kalabiliyor ?.. Hakim/savcılar baskı altında mı kalıyor... Aynı saldırı, hakim/savcıya yapılsaydı anında tutuklanmaz mıydı ?
Mardin Barosundan 8 aylık hamile Av. Özlem Dündar ve eşi 17.09.2019 tarihinde , görevlerinden dolayı bıçaklı saldırıya uğramışlardır.
Mardin Barosuna ve saldırıya uğrayan meslektaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletir, yaralı meslektaşlarımıza bir an önce acil şifalar dileriz.
Daha sonra avukat meslektaşların gayretleri ile saldırganlar tutuklanmış olsalar da, sıcağı sıcağına serbest kalmaları gerçeği karşısında bu pek bir anlam ifade etmiyor doğrusu.
--
Bir de "konuşursam, çok kişinin siyasi hayatı biter" şantajcıları türedi ülkede. Zibidiler, bununla mevki, rant kotarma işine girmişler. Konuşsana, şu bir atımlık mermini, hakikatli birisi isen, milletin menfaatine kullansana. E tabi enayi mi bunu diyenler? Bununla menfaatlanmak dururken, ne millet menfaati imiş, cart curt
--
Ağız tadımız en ciddi savunma mekanizmamızdır. Ağız tadımızı yitirirsek, var olmamızın anlamı kalmıyor ve beynimiz ölüm sürecini başlatmak için hormonları yönlendiriyor. Bu çok ciddi bir durum tespitidir. Dikkate alınması gereken tıbbi bilgilerin en önemlisidir. Mailis Nalars Sarpust Yazıtları mö 3423
--
En tepeden en dibe bütün kurumlarımızın temel problemi denetim, medeni ahlak ve liyakata mesafeliliktir. Bağımsız bir denetim zorunluluktan da olsa medeni ahlakı kabule sevk eder. Ahlak ise liyakat sahiplerinin mütemmim cüz'üdür. Toplumumuzu ileri götürecek tek yol, denetlenebilir, ahlaki temelleri saglam, liyakat esaslı müesseseleri hayata geçirebilmektir.
Ahlak, anlatı tekniği ile öğrenilesi bir mevzu değildir. Uygulama ile algılanan, tatbikat ile melekeleşen bir ilmi haldir. Yok öyle sınıfta ahlak dersi garabeti, hele bir de yazılı sınavı ile başarı tespiti. Sınıfa öğretmen girince ayağ kalkmak ahlaki bir ölçüt değildir. Öğrenciye dersi aşk ile anlatmak ahlâkidir ve böylesi hocaya hürmet de öylece.
 

Yorumlar 4

Yazarın Diğer Yazıları