İsmail ARSLAN

Adil sosyal devlet olmak mı

İsmail ARSLAN

Devletin sosyal adil devlet olabilmesi için yolu daha çok uzun:
Bendeniz % 81 engelli raporu sahibiyim, raporda %61 felç kökenli engel durumu ve %20 epilepsi teşhisi var. Devlet mevcut durumda bendenize özel tertibatlı araç alırsam ötv muafiyetinden yararlanırsın diyor, lakin epilepsi sebebi ile ehliyet de vermiyor. Hoş şu an eski ehliyetim iptal edilmiş değil, lakin ben bu halinle araç kullanamam. Devletin kanunu değil, vicdanım mani bu duruma. Devlet, engel oranın 90 üstü olursa aracı senin kullanmana gerek olmadan ötv istisnasından seni yararlandırırım diyor. E iyi de sevgili devlet!
Senin daha çok ekmek yemen lazım! Yok öyle kendi kendini şişirip, ben sosyal hukuk devletiyim martavallarına aldanacak enayi! Ayıp sana ve de yazık. Bu arada bu kafanın muhalefet iktidar partileri ilgisi yok, hangisi o koltuklara gömülse aynı şirretliğe bürünüyor. Anayasalarında insan haklarına dayalı devlet demiyor, saygılı devlet diyor kendini vasfederken. Saygı bizim topraklarda çok bir şey ifade etmez malum.
--
Engelli yurttaşlarımın sanal dünya platformlarındaki bazı paylaşımlarını görünce iyi ki Allah lütuf sahibi de memlekete yağmur yağıyor diyorum. Öyle absürt hak ihlalleri ile muhatap olanlar var ki bir ah ile tüm ülkenin helak olması mümkün olabilir. Ey devlet! Aklını başına devşir ve engellilere engel çıkartan mevzuatını ve memurlarını hizaya sok. Buradan paylaşmayacağım, ama çok ihlal var maalesef. Neyin ihlali diye soran olmaz da yine de ifade edeyim. Yaşamı yaşanılası yaşama ihlalleri.
--
Şark'ın en ciddi açmazı, yitiği ne var ise, hepsinin Garp'ta ortaya çıkması. Adalet, insana saygı, bereket Şark'ın yitiği, Garb'ın variyeti. Neden böyle oldu sorusu yasak olsa da, olan bu olunca bir anlam ifade etmiyor.
--
Bir ülkenin siyasi önderleri kişisel kaprisleri, öfke ve kinleri ile birbirlerine ağır ifadelerle hitap etmeye başladıklarında ya o ülkenin, ya da siyasilerinin fişini çekme vakti gelmiş demektir. Mailis Nalars
Allahtan bu tespit ülkemizi bağlamıyor, zira bizimkilerde kapris, öfke ve kin asla söz konusu olamaz, söylenenlerin hepsi dava içindir.
--
İnsan denen cins, maksadını unuttuğu kuralın maskarası olma uzmanıdır. Mailis Nalars Sarpust Yazıtları mö 3454
--
Hepimiz doğduğumuzda popomuza şaplak yedik, hakikat sadece bu. Mailis Nalars Sarpust Yazıtları
--
Vicdan Törpüsü
Özünde
Bütün mesele
 
Kim gitmiş
O zaten
Hiç gelmemiş
Algısı
Bu afra tafra ne
Ardından döktüğün gözyaşına
Buruk, yangın sevda şarkına
Bir çift sözüm var
Gideni kim gönderdi
O mu gitti
İç'in mi
Onu iteledi
Ağlayışın ona mı
Oyuncağını kaybeden
Çocukça mı
Eğer o seni terk etmişse
Kendince bir neden ile
Seni yok sayanı
Var sayarak sen
Kime ziyandasın
Bir düşünsen
Ya da o
Senin kaprisinden yana
Bir tavırla
Uçmuşsa
Baharına
Aferin ona
Ayıplama
Kendini de suçlama
İnsan böyle
Ne etse
Kendine
Bumerang
Misalince
 
Böyleyiz
Hem severiz
Hem iteleriz
Sonra
Ağlarız da
Göbek de atarız
Sevmenin öznesi her zaman
Sadece biziz
 
Şehveti aşka
Yamayıp
Sevdanın adını batırmakta da mahiriz
 
İhtirastan böğürmemiz
Bununla da övünmemiz
Aslında
Tam da insanca
 
Şehveti aşk sanma huyu
Üç kuruşluk zevki ömür boyu
Sürdürme kuruntusu
Bizi açlığa
Ve yalnızlığa
Mahkum ettiğinde
Bunu hazmetmeyi de
Becerebilenleriz
 
Vicdana
Törpücü
Biraz da
Ruh gücü
 
Lazım olur
Kim bilir
Belki ihtiyaç sahibi
Biri okur diye
MÖ 3421
Mailis Nalars
 

Yazarın Diğer Yazıları