İsmail ARSLAN

Abartmak

İsmail ARSLAN

Abartmada üstümüze asla olamaz.
Bu son haftasonu yasağı tamamen keyfi oldu kanımca. İlk yasak duyurulduğunda, bundan sonra her haftasonu tarzı bir sınıflama olmuş muydu? Olmamıştı ve 1 Haziran itibarıyla normale dönüş uygulaması kararı öncesi, son bir yasak daha sıkıştırmanın anlamı nedir?
Bu virüs ile mücadelede atılması gereken adım, genel taramaya geçmek ve tespit edilen vakaların temas takibi olmalı idi.
Genel taramadan ısrarla kaçınmanın ceremesini üç dört kahine yıkmak mümkün olamayacaktır. 1 Temmuzda biter, olmadı Eylülde sonlanırcıların hepsi, yarın sessizliğe bürünür, siz açıkta kalırsınız sayın En Yetkili. 
Allah esirgesin, bulaştırmayın bu illeti amin Kıymetli okuyucular, farkındasınızdır, çoğumuz bu virüs ile muhatap olmuş hiç kimseyi tanımıyoruz bile. Bu çok ciddi bir başarının sonucu. Emeği geçen başta sağlık çalışanları olmak üzere, süreci yönetenlere, kurallara uyanlara şahsım ve ailem adına kalbi teşekkürlerimizi sunarız bir vatandaş ve aile reisi olarak. Allah hastalarımıza şifa versin, vefat edenlere rahmet eylesin, bu illetten yurdumuzu ve dünyayı bir an önce kurtarsı. Amin.
--

İnsanın sadece cinsinin sahip olduğu ve onu sair canlı cinslerinden farklı kılan, nefret ettiği ve övündüğü, reddettiği ve sahiplendiği, onun ile onurlandığı ve aşağılandığı büyük bir defosu var. 
Doğrusu tüm dünyayı kan gölüne çevirmesinin ve üç kuruşluk hayatını hem kendine hem gayrına zehir etmesinin yegane sebebi de bu defodur.  Defo olduğunu her fırsatta dillendirmesine rağmen tabiatı icabı asla vazgeçemediği bu defo,
hırs ve haset duygusundan başkası değildir.
Hırs ve haset ayrı kavramlar gibi algılanılmasına rağmen özü itibarıyla tek yumurta ikizleri gibi menşei aynı olan duygulardır. 
Fazlaya göz dikmek... Elde etme temayülü...
"Onda var, bende neden yok", "ondaki de benim olmalı"
Variyetteki şişmanlık da cılızlık da sadece bundandır; tüm nifakın sebebi de budur.
Felsefenin tafsilatlı tarifinde başarılı olduğu, lakin tahribatına mani olamadığı bu defo, kazındıkça daha gür biten kıl gibi, insan üredikçe, daha da güçlenmede ve nihayetinde er ya da geç insanı  yok etmede insan tarihine kapak olma kabiliyetini haiz tek vasıftır.
İnsan, nesli kesilen dinazorlar gibi, dış etkenler sebebi ile değil, özünde var olan hırs ve haset kazanında eriyip bitecek; bu net...
Ancak infak kabiliyetine malik olabilirse; o başka...
Zira nifakı kesebilecek sadece infaktır. Nifak Arapça "nun" harfi ile başlar. "Nun" harfinin tepesine keskin bir kılıç gibi "elif" indirildiğinde "infak" kelimesi ortaya çıkar.
Karşılıksızlık.
Beklentili olmamak...
Hırs ve haset defosunun tahribatı ile başa çıkabilecek sadece budur; başka değil.
--
İki tür karakucak güreşçisi vardır. Birinci türde olanda var olan kibir Kaf Dağı'nda yoktur. Rakibini yenebileceği anladığı anda, yenme niyetini tehir eder ve onu ezer. Öyle bir ezer ki, rakip artık güreşten bile bezer. Yavaş yavaş, derin derin... Onun kendini geliştirmesine, iyi bir pehlivan olmasına asla izin vermez. Kemiklerindeki iliği bitirir. Rakibinin bir daha değil karşısına, çayıra bile çıkmasına mecali olmaz. 
Bir de pehlivan gibi pehlivan vardır. Genç, atak, hevesli pehlivanı karşısında gördüğünde onun zayıflıklarını ona açık eder ve yol yordam gösterir ona. Ezmez, yense de...
Bu sebepten güreşte puan ve süre olayını destekliyorum. Böylesi abudik zibidilikleri başından engelleyen bir sistemdir bu...
İşte hal i pür melalimiz de budur.
 

Yorumlar 27

Yazarın Diğer Yazıları