İsmail ARSLAN

15 Temmuz aslında nedir?

İsmail ARSLAN

15 Temmuz ABD mandasının kırılma anı, ama daha çok yolumuz var.

İktidar için manda ile iş tutanlardan da kurtulmak lazım daha!
Ve sağ, sol, alevi, sünni ayrışmalarından tamamen sıyrılmış, derdi, ülküsü, davası sadece bu milletin selameti olan bir iktidara evrilmedikçe yapı daha çok sürünürüz bu hengamede!
Bir kısım elbette istisnadır, lakin bizim millet 15 Temmuzu çoktan unuttu, ne oldu da bu olabildi sorgusunu, naftalinleyerek, rafa kaldırdı.
Önder,  lider, şeyh ne diyorsa vardır bir hikmeticilik artarak devam etmede, ilkeler, muhakeme sümenaltı muamelesi görmekte.
Allah muhafaza ki bundan çok endişe ediyorum. Bu mevzunun devamı hamleler mehdi ve halife ayağı ile yine hortlatılabilir zira. Birileri gelsin bizi kurtarsıncılık gizli şirktir.
*
Zamane müslümanların en ciddi problemi ikinci bir Ömer beklentisi içinde olup, Ömer ne etti, niye etti, neden onun gibisini bekleriz sorularına beyinlerini kapatmalarıdır.
Hazreti Ömer mekasıdı önceledi. Kuralları gayeler noktasında irdeledi ve ilkeleri idareye hakim kıldı 
Yeni bir Ömer beklentisi saçmalıktır, ama Ömer'i Ömer kılan ilkeler apaçık ortadadır. Ilkeleri göz ardı edip, bir Ömer gelsin bizi kurtarsıncılık kanaatimce şirke bir kapı aralamaktır.
*
Kangren olmuş kolu kesen mi, onu okşayan mı merhametlidir sorusu gibi saçma bir yaklaşım  da şudur: İdarenin hatasını savunan mı, hatayı tespit ile idareyi ikaz eden mi makul olanı yapmaktadır.
Tamam idareden nefsi için beklentisi olan, onu yere göğe sığdırmayabilir, bu anlaşılabilir bir durumdur, ama idarenin temsiliyetinin asli gayesinin idrakında olan için, nefsine tatmin peşinde olmak idrak ile tefsir olunabilir mi?
Bazen işte o muhalif sözlerin bu kadar basit bir izahı vardır.
*
Gazze şu an dün olduğu gibi yine perişan!
İslam dünyası yine aynı, ot gibi!
Emperyalistler daha semizlemiş ve daha cesur!
Söz tesirsiz ve anlamsız!
*
Kendime ait bilgilendirme 
1970 Kayseri doğumluyum. İlkokulu Gaziosmanpaşa İlkokulunda okudum. Kayseri Merkez İHl sonrası, Ankara üniversitesi Hukuk fakültesini kazandım, ama haylazlık ve tembellik sebebi ile okuyamadım, atıldım. Askerliğim terörün yoğun olduğu bir dönemde Sarıkamış ve Kiğı'da yaptım. 
Askerlik sonrası Konya'ya yerleştim. Gözyaşı Geceler programının gösterim organizasyonunu yaptım. 2006 2009 arası Konya'nın manevi mimarlarından Halit Zıvlak Hocamızın kurduğu ve aktif hizmet verdiği Furkan Eğitim Derneğinde, onunla birlikte öğrencilere hizmet verdikten sonra, Kayseri İlim Yayma Cemiyetinde sorumlu müdür olarak 2013 senesine kadar hizmete devam ettim. 2009 yılında rahmetli Yazıcıoğlu'nun çıkmasına vesile olduğu öğrenci affı ile 88'de kazanıp okuyamadığım Ankara Ün Hukuk Fakültesine, sınavlarımı vererek ikinci sınıftan başladım. 2013 yılından itibaren Erciyes YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş. 'nde vergi hukuku alanında Üstadlarla çalışmaya başladım ve halen de hukuk müşavirleri olarak aktif şekilde onlarla çalışmaya devam ediyorum.
2014 Haziran ayında sağ tarafımdan kısmi felç geçirdim. Okulumdan mezun olmam için vermem gereken son sınava felçli girdim (beynimin sol lobunun hücrelerinin büyük kısmı ölmüş olmasına karşın, bir yaradılış ihsanı olarak, normalde sol lobda olması beklenen konuşma, hafıza ve muhakeme melekelerimin sağ lobda olması sebebiyle, hareket kısıtlaması ile, doktorlarımın tanımlamasıyla yaşayan bir mucize olarak)  Kayseri Barosunda taze felçli olarak stajımı yaptım. 2018 yılında SGK emeklisi oldum ve toplamda 9 yıldır aktif şekilde, genelde vergi hukuku alanında serbest avukat olarak, % 81 engelli halde çalışmaya devam etmekteyim. Bir ara Kayseri'de dostum Ali Bebütoğlu ile aynı büroda hizmet vermekteydik, büromu homeoffice olarak değiştirdim, ama tüm hukuk davalarını takip edebiliriz. 
Kayseri doğumluyum, ama Şarkışlalıyım, dahası 93 muhaciri bir Karapapak Türküyüm. Vanlıların eniştesiyim, 4 kız babasıyım, .
Hayat devam ediyorsa yaş, statü, sağlık durumu önemli değil, okumak istiyorsanız okunasıdır hukuk, ancak bir alanda uzmanlaşmak ve başarılı olabilmek, mesleği hakkını vererek yapabilmek, ancak usta çırak ilişkisine, azme ve çok ciddi inanca, çalışmaya ihtiyaç duyuyor. Bendeniz vergi alanında çalışıyorum ve ustalarla bir aradayız. Ustalar olmasa cesaret edilebilecek bir alan değil vergi hukuku. Prensip olarak da asla haksız dava almamayı, işte o ustalardan talim ettim. Davasında haksız olana asla yardımcı olmuyoruz. Hakkı zayi edileni de en zor şartlarda dahi savunuyoruz. İştigal ettiğim alan bu hususta haklı ve haksızı mahkeme önüne gelmeden görebilmemizi sağlayan özel bir alan.
Bazıları madem siz savunmuyorsunuz, hükmü de verin, devlet yorulmasın diyorlar. Lakin ben haksızlığı gördüğüm an, çalıştığım alan olan vergi hukukunda davayı almama hakkımı kullanıyorum ki izah ettim bu, bu alana özgü bir husus, fark edersiniz mevzuyu uzmanlaşır iseniz ve tercih size ait, ben savunmuyorum sadece diyorum.
"
Bir engel ile hayatı sürdürmenin nasıl bir şey olduğunu esasta başka bir engelli somut olarak algılayabilir, ancak unutulmamalı ki herkes aslında bir engelli adayıdır. 10 sene önce sağ tarafımı da kullanabilirken bu günlerimi anlayabilmem mümkün değildi. Şimdi ise hiç hareket edemeyenleri bile daha iyi anlıyorum. Sosyal hayat içinde gördüğünüz engellilere yaşamı kolaylaştırıcı olun, zorlaştırıcı değil.

Yazarın Diğer Yazıları