Halil MANUŞ

YAN Kİ ÜŞÜMESİN YÜREĞİN ÜZERİNE

Halil MANUŞ

“Yüreğimin derdine, hüznüne, sesine ve sevdasına ses veren herkese…”
 
Böyle başlıyor ve şiirlerini herkese ithaf ediyor şair.
Şair dedik ya, yazdıkları elbette şiir olacak. Ancak şiirini okumaya başlamadan önce şiirin tarifini yaparak başlamış yazmaya
 
“Gece karanlığına çakılan kibrit, zindana süzülen ışık demeti...” diye tanımlamaya başlıyor şiiri devamında “esrar ülkelerini fethe çıkan ve mucize sözlerle fetheden sırlar ordusu...” diye sürdürüyor tanımını.
Yetersiz buluyor olmalı ki sıralıyor peş peşe:
 
“Şiir; insanın kendisi, özü, mayası...
Şiir, hayat; gerçek hayat, sahtelerine inat...
Şiir varsa var hayat, huzur, güzellik, merhamet, yemyeşil tabiat, yağan yağmurdaki berraklık ve bereket...
Şiir, gönlün ve yüreğin sesi...”
 
Kitap Gazi Kitabevinden çıkmış. 244 sahife ve içinde 144 şiir var.
Şair genelde serbest şiirler yazıyor ancak hece ölçülü şiirleri de en az serbest şiirleri kadar güçlü. “Sekizinci Gencin Şiiri” başlıklı serbest şiirinde:
 
“Gecenin kör karanlığına saplanan
Mısralarım var
Hasreti on ikiden vuran.
Duyar mısın bilmem mısralarla
Haykırdığım sessiz feryadımı?” diye sitem ederken,
 
“Anlatılmaz Gibi” hece ölçülü şiirinde kendini anlatmakta bizlere.
 
Bir sevda durmadan büyür içimde
Yârin hasretiyle yanan biriyim
Farklı şekil ve bambaşka biçimde
Dertte dermana kanan biriyim
 
Bağrım yanık benim hasretten yana
Güfteler bilirim, hüzün tonunda
Bunca gama sazım nasıl dayana
Kerem’i sazıyla anan biriyim
 
Ölüm kol gezer nefretin elinde
Dağlar engel, su bahane önünde
Kayalar ardından bakar Şirin de
Ferhat’ı içimde sanan biriyim
 
Leyla’yı okur, Leyla’yı yazarım
Ben gönlümün Leyla’sında gezerim
Canana, ölmeden mezar kazarım
Mecnun’dan da özge yanan biriyim…
 
Şair şiirlerinde tema olarak hüzün ve sevda konularını işlemiş, bunu neden işlediğini de
“Şiire hüzün yakışır bir de sevda… Biliyorum/Hüzün ve sevdadan başka ne varsa siliyorum” diye belirtmiş.
 
Elbette şair bizler gibi bir insan, yaşadığı bir çevresi tanıştığı insanlar var. Kişi şair olunca her fırsatı şiire malzeme yapabiliyor. “Eskimeyenlere”  Başlıklı şiiri de buna bir örnek:
 
Yürekleri kocaman insanlar tanıdım
Takvim yaprakları sayılmadan evvel
Ben okumuş çocuk onlar cahildi güya
Her birinin dilinde mazi adlı kitap vardı
Her biri yüreğinde bir derya saklardı
 
Yukardan beri tanıtımını yapmaya çalıştığımız “Yan ki Üşümesin Yüreğin” kitabı Şair Sabri Salman’ın ilk şiir kitabı. Kendi ifadesiyle “…görüp ona gönül verişinden itibaren yazdığı şiirlerini topladığı” kitabıdır.
 
Şairin Yürekleri kocaman insanlar tanıdım dediği gibi, şiirlerini okuyunca sizlerde yüreği kocaman bir şair tanıyacaksınız.
 
Edebiyat dünyamıza Hoş geldin Sabri Salman


 
 
 
 

Yazarın Diğer Yazıları