İnternette haberlere göz gezdirirken TRT Haber sitesinde bir haber ilgimi çekti. Habere girişte şöyle yazıyordu
“Gümüşhane’ye 18 kilometre uzaklıkta bulunan Dörtkonak köyünde yaşayan Ali Kemal Turhan, köyde artık kullanılmayan eski eşyaları atmaya kıyamayınca baba evinin bir odasını müzeye çevirerek burada sergilemeye başladı.”
Haber fotoğraflar ile desteklenmiş, bazı ziyaretçilerin görüşleri alınmıştı.
Haberi okumam bittiğinde aklıma Boğazlıyan geldi. Merak edip Boğazlıyan’da da böyle bir müze var mı diye araştırdığımda Sayın Mustafa Topaloğlu’nun Yozgat Gazetesinde yazdığı bir yazı ile karşılaştım. Merakım daha da artmaya başladı. Çünkü Sayın Topaloğlu yazısında “Boğazlıyan’a bir kent müzesi çok şey kazandırır. Bir çekim merkezi olur kent müzesi. Eski bir cezaevinin müze olması Boğazlıyan’a değer katar.” Diyordu.
Bu sefer Boğazlıyan Cezaevini araştırmaya başladım. Gerçekten yeni bir cezaevi yapılmış, benim bildiğim cezaevinin kapısına kilit vurulup kapatılmış.
Aklıma “Bir kütüphane bin hapishane kapatır” sözü geliverdi. Bu hapishane kütüphane yapılmak için kapatılmamış olsa da, kapandıktan sonra böyle bir hizmet için açılması düşünülemez mi?
İsterseniz Sayın Topaloğlu’nun görüş ve tekliflerine bir bakalım. Diyor ki: “Malum olduğu üzere Boğazlıyan eski cezaevi binası boş. Bu binanın tadilat yapılarak Boğazlıyan Kent Müzesi olması bizim arzumuz. Boğazlıyan Belediyesi, Şeker Fabrikası, Ticaret ve Sanayi Odası, Ziraat Odası, siyasi partiler ve diğer sivil toplum kuruluşları el ele verirse Boğazlıyan Kent Müzesi’ne kavuşur. Yer hazır. Un var, şeker var, yağ var. Geriye helva yapmak kalıyor. Milletvekilimiz Bekir Bozdağ’ın Adalet Bakanı olması bizim için büyük şans. Eski ceza evi binasının Boğazlıyan Belediyesi’ne devri kolay olacaktır. Boğazlıyan Kent Müzesi, Boğazlıyan’ın ve çevre köylerin ortak hafızası olur. Kültür değerlerimiz kayıp olup unutulmaktan kurtulur. Bu hayırlı hizmet için kolları sıvama zamanıdır.”
Sayın Topaloğlu çok güzel düşünmüş, ilgililere ulaşmış, yazıp bizleri aydınlatmaya çalışmış. Öncelikle bu güzel düşünceleri ve çabası için kendilerine teşekkür ederim.
Şimdi düşünelim ve soralım, Gümüşhane’nin bir köyünde açılan Kent Müzesi, Boğazlıyan’a açılamaz mı? Açılsa kötü mü olur?
Açılır elbette, hem de çok güzel olur. Belki sade Müze değil yukarda bahsettiğim bir de kütüphane, bir kıraathane(kitap okunan, çay içilen, gazete okunan) de olabilir.
Peki , ne beklenmektedir, neden bunu açmak için etkili ve yetkililer bir çaba göstermemektedir. “Projelerimiz içinde var” sözü ile her şey halledilmiş mi olmaktadır?
Son söz olarak diyebiliriz ki;
Şimdi değil ise ne zaman?