Ramazan’ın huzur dolu son günlerinden dijital çağın sorumluluğuna bir bakış
İçinde bulunduğumuz Ramazan ayının mübarek iklimi, sadece ibadetlerimizi değil, aynı zamanda düşünce dünyamızı da derinleştiriyor. Kalbimizde yenilenme, hayatımızda sadeleşme ve kulluk şuurunu tazeleme arzusu artıyor. Bu ruh hâli içinde, çağımızın en belirgin özelliği olan teknolojiyi nasıl değerlendirdiğimiz sorusu da ayrı bir önem kazanıyor.
Hayatımızın her alanına nüfuz eden dijital dönüşüm, artık sadece bir kolaylık değil; bir sorumluluk alanı hâline gelmiştir. Müslümanın hayatında teknoloji nasıl yer bulmalı? Bilgisayar, akıllı telefon, internet, yapay zekâ ve sosyal medya gibi araçlar bize neler kazandırıyor, neleri kaybettiriyor?
Bu sorulara ışık tutmaya çalıştığımız bu yazıda, teknolojiyi bir Müslüman için yalnızca bir araç değil, aynı zamanda bir tebliğ vasıtası, bir ibadet destekçisi ve bir ilim kaynağı olarak ele alıyoruz.
Günlük Yaşamda Dijital Asistanlar ve İbadet
Namaz, oruç, zikir, ilim… Bir Müslümanın günlük hayatı ibadetle iç içe. Ancak bu yoğun tempo içinde unutmalar, gecikmeler ve öncelik sapmaları yaşanabiliyor. Tam bu noktada dijital araçlar, sadece hayatı kolaylaştırmakla kalmıyor; aynı zamanda ibadet bilincini destekleyen yardımcılar haline geliyor.
Telefonlarımızdaki takvim ve hatırlatıcılar, ezan uygulamaları, zekât hesaplayıcılar, hatim planlayıcılar… Hepsi birer dijital asistan gibi hizmet ediyor. Ama asıl mesele, bu araçları niyetle, bilinçle ve kulluk gayesiyle kullanmakta.
İnternetin Bir Tebliğ Aracı Olarak Kullanımı
Şöyle düşünmek mümkündür: Eğer internet, Asr-ı Saadet’te mevcut olsaydı, Allah Resûlü’nün (s.a.v.) bu imkânı tebliğde en hikmetli şekilde değerlendireceği söylenebilir.
Bu ihtimal dahi, bugün bizlere ciddi bir sorumluluğu hatırlatıyor: İnternet elimizdeyken biz onu hangi amaçlarla kullanıyoruz?
Sosyal medya, YouTube, bloglar, e-mail bültenleri, canlı yayınlar, mesajlaşma grupları… Bunlar sadece paylaşım değil, tebliğ araçları da olabilir. Kalbe dokunan bir söz, sadelikle anlatılmış bir hakikat, modern dilde yapılmış bir dua paylaşımı… Her biri bir insanın kalbinde iman tohumları yeşertebilir.
Sosyal Medya: Fitne mi, Fırsat mı?
Sosyal medya, çağımızın en etkili ve en riskli alanlarından biri. Bir yandan zaman israfı, kıyas kültürü, ifşa ve fitne aracı olabilirken; diğer yandan umut, bilgi, tebliğ ve dua vesilesi de olabilir.
Mesele şu: Sosyal medya bizi mi yönetiyor, biz mi onu yönetiyoruz?
Paylaştığımız her şey, imanımıza ve ahlâkımıza uygun mu? Dilimiz kırıcı mı, onarıcı mı? Hesabımız sıradan bir profil mi yoksa dijital bir kürsü mü?
Online Fetva ve Danışma Platformları
İlim sormak, danışmak, doğruya ulaşmak… Bugün bu ihtiyaçlar dijital ortama taşınmış durumda. Online fetva platformları, e-mail ile danışma hatları, WhatsApp grupları, Instagram canlı yayınları ve daha fazlası…
Ancak bu kolaylık, beraberinde bir sorumluluk da getiriyor: Kaynak güvenilir mi? Cevap ehil bir ağızdan mı geliyor?
Her bilgiye itibar edilmez. Bu nedenle dijital danışma platformlarını kullanırken dikkatli olmak, asıl kaynağı ve âlimi aramak gerekir.
Yapay Zekâ ve Dinî Öğrenme
Yapay zekâ artık dinî eğitimde de kullanılmaya başlandı. Kur’an öğretimi, dua ezberletme, fıkıh sorularına kaynaklı cevap verme gibi alanlarda yapay zekâ destekli uygulamalar hızla gelişiyor.
Fakat unutulmamalıdır ki: Yapay zekâ bir âlim değil, bir araçtır.
Onun sunduğu bilgiler rehber olabilir ama nihai otorite olamaz. İlim ehlinin yerini hiçbir şey tutmaz. Ancak doğru kullanıldığında, yapay zekâ öğrenme sürecimizi kolaylaştıran güçlü bir destek olabilir.
Sonuç: Kalpten Kalbe Dijital Bir Yolculuk
Ramazan’ın huzur dolu son günlerinde şunu yeniden hatırlayalım: Her nimet bir imtihandır.
Teknoloji de bu çağın büyük nimeti ve büyük sınavı. Bizler bu imkânları, Allah’ın rızasına uygun şekilde kullanmakla mükellefiz.
Dijital dünya bir meydan… Herkes orada. Peki biz neyle varız?
Bir video, bir cümle, bir mesaj belki de bir kalbi imanla buluşturacak. Öyleyse kalbimizi, niyetimizi ve dilimizi bu yolda güzelleştirelim.
Rabbimiz, dijital çağda da izzetli, ahlâklı ve tebliğ şuuruyla yaşayan kullarından eylesin bizleri.
Ramazan-ı Şerif’in bereketi, ekranlarımızdan kalplerimize aksın…