Bazı meseleler dost meclislerinde konuşulur, halka karşı pek konuşulmaz. Konuşalım, Necmettin Erbakan üzerine yeterince susulduğunu düşünüyorum. Burada komployu değil sadece teorileri konuşacağız. Parti tarafgirliği ile değil, bir şehre kartal nasıl bakıyorsa öyle konuşalım.
Rahmetli Necmettin Erbakan düşmanlarının dahi onayladığı bir zekaya sahipti. Şimdi yazacağım teorileri kimileri es geçecek. Acizane tavsiyem üzerine biraz eğilin derim. Bu arada bunların birer teori olduğunu ve bir beyin fırtınası halinde yazıldığını söylemek isterim. Dua-yı aff ile başlıyorum. İşte Erbakan teorileri:
1)Rahmetli Necmettin Erbakan, 28 Şubat’ın büyük etkisiyle müslümanların susturulduğunu ve bundan böyle aynı şekilde siyasete devam ederse arkasının daha sert geleceğini gördü. Siyasi yasaklı bir sürü vekil vardı. Yeni bir parti kurma fikri ve partiyi yenilikçi/gelenekçi diye ayırma fikri Erbakan’a aittir.
2)Tayyip Erdoğan liderliğinde yeni parti kurulmasının startını Necmettin Erbakan verdi. Halkın Erdoğan’a olan teveccühünü iyi okumuş ve bu okuma üzerinden gayet dikkatli bir sınav vermiştir.
3)Ak Parti’nin kuruluş argümanları Erbakan’a aittir. “Biz Milli Görüş gömleğini çıkardık” diyen irade bizzat Milli Görüş çizgisinin yoluna devam edebilmek için Ak Parti’ye öngördüğü şiardır.
4)Erbakan Ak Parti’ye o kadar sert bir muhalefet yapmıştır ki bunu ne komünistler, ne ulusalcılar, ne solcular becerebilmiştir. Erbakan, her yaptığı muhalefetle Ak Parti’nin oyunu daha çok artırmış ve bunu bilinçli olarak yapmıştır. Partisine oy veren milyonlarca insana, darbecilerin anlamaya dahi erişemeyeceği bir ustalıkla Ak Parti’ye oy vermeleri yönünde telkinde bulunmuştur.
5)Erbakan isteseydi partinin başına Abdullah Gül çoktan geçerdi. Ancak onun akıbeti de siyasi yasaklılardan farklı olmazdı. Halbuki, Gül bugün Cumhurbaşkanı oldu. Fazilet Partisi’nin başına geçseydi Türkiye’nin son on yıllık tarihini çok farklı okurduk.
6)Abdullah Gül’e ikbal yolunu açan Erbakan, 28 Şubat 1997 postmodern darbesinin ardından gelebilecek 2002-2007 gibi darbeleri engellemiş, paratoner olarak Ak Parti’yi öngörmüştür. Yoksa şimdi 2007 darbesini kınıyoruz gibi ifadeler kullanabilirdik.
7)Numan Kurtulmuş, şayet Saadet Partisi’nin başında kalsaydı %7-8 civarında ciddi bir oy alırdı. Bu oylar Ak Parti’nin seçmeninden gelir ve Ak Parti yine tek başına ancak gücü azalmış olarak iktidara gelirdi. Necmettin Erbakan, dahiyane bir şekilde, oğlunun listelere giremediğini bahane ederek Kurtulmuş’a yol vermiştir. Dikkat! Numan Kurtulmuş bugün Ak Parti’de siyaset yapmaktadır.
8) Erbakan’ın çok kızdığı Tayyip Erdoğan, üç kez tek başına iktidara geldi. Fazilet Partisi liderliğine soyunan ve kazanamayan Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı oldu. Saadet Partisi ile yolları ayrılan Numan Kurtulmuş Ak Parti’ye yumuşak geçiş yaptı. Özellikle darbeci güruh bu kişileri Erbakan’ın engellediğini sandı. Oysa Necmettin Erbakan, darbecilerin bakışını kendine çekmiş; sahaya usta olma yolunda ilerleyen kalfalarını sürmüştür. Bugün darbeciler dahi eski “irtica ve İslami terör” argümanlarını bırakma yoluna girmiştir. Erbakan’ın en büyük rakipleri DYP, DSP ve Yılmaz’ın ANAP’ı tarihten silindi.
9)28 Şubat Darbesinin kaybedeni olarak görülen Erbakan sanıldığı kadar güçsüz değildi. O zamanki siyasi yasaklılardan biri, o listeleri de içlerinden birilerinin hazırladığını bir gün otururken söyledi. Bu son madde bir teori değil, gerçektir. İsimler bende kalsın. Gazetecilik hakkımı kullanıyorum.
Rahmetli Erbakan, arkasından bunca yazdığımız için ahirette inşaallah bize “gulu gulu dansı yapma”demez. Kendisini rahmetle anıyorum. Amacımız “deşifre”değil, bir hakkı teslim etme yolunda acizane bir tavırdır.