Develi halkı bütün aşkı ile meydanları doldurmaya devam ediyor. Tabii ki bütün ilçelerde bu aşk ve şevk var; lakin Develi’yi gözümle görme fırsatı buldum.
Geçtiğimiz günlerde Develi’deydim.
Develi Belediye Başkanı Mehmet Cabbar ile buluştuk.
Bizi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Ali Orhan Bey karşıladı. Sağolsun Develi’ye gelene kadar defalarca arayıp bizimle ilgilendi.
Başkan Cabbar gerçekten genç ve atak, bir o kadar da karizmatik.. Onun yanında kendinizi rahat hissediyorsunuz.
Meydana nöbet tutmaya gitmeden evvel biraz sohbet ettik.
15 Temmuz Gecesi Develi’de neler yaşandığını ve kendisinin neler yaptığını sorduğumda şunları anlattı: “Saat 21-22 civarı darbe kalkışması olduğunu öğrendim. Hemen Develi Meydanı’na gittim. Saatler ilerledikçe kalabalık artmaya başladı. Hem onlara durumu anlattık hem de koordinasyonu sağladık. O sırada birisi yanıma geldi. Kendisi sivil polis olduğunu söyleyip bana Cumhurbaşkanı’ndan bir mesaj getirdiğini ve baş başa görüşmek istediğini söyledi. Olayın sıcaklığı ile ne olduğunu tam anlayamadım. Ancak ciddi bir şey olabileceğini düşünerek yanına doğru hamle yaptım. Meğerse şahsın mesajı falan yokmuş. Arkadaşlarını dediğine göre kendisi polismiş ve bize orada bir kumpas kurmak istemiş. Tam yanına yaklaşırken ilçe başkanımız kolumdan tuttu ve beni yalnız göndermeyeceğini söyledi. Kalabalıktan bir genç ise Başkanımızı yalnız bırakmayıp deyip şahsın üzerine yürüdü. O şahıs daha sonra karakola götürüldü. Sabaha kadar nöbetimizi tuttuk, Cumhurbaşkanımızdan ikinci bir talimat gelene kadar her gece buradayız”
Evet, Başkan’a ayrıca geçmiş olsun diyoruz. Kendisi günlerdir nöbet alanında! Üstelik alana güzel bir platform kurulmuş, gece yarısı vatandaşlara çorbalar dağıtılıyor. En güzeli de programın başında platform çocuklara bırakılıyor. Onlar da vatan aşkının ne demek olduğunu iliklerine kadar yaşıyorlar.
Develi’nin planlı-programlı nöbet organizasyonları için tüm yetkilileri tebrik ederim.
Ayrıca diğer bütün ilçelerimize nöbet alanları kurduran, oralarda halkla bütünleşen tüm belediye başkanlarımıza, kaymakamlarımıza ve emniyet güçlerimize de teşekkürler ediyoruz. Oralarda neler olduğunu da fırsat buldukça dile getireceğiz.
KAYSERİ TİCARET ODASI, MAHMUT HİÇYILMAZ’IN VERDİĞİ MÜCADELE!
Biliyorsunuz 15 Temmuz sonrası birçok kurumda paralel temizlik başladı. Bu tabii ki önemli bir şey! Fakat Kayseri Ticaret Odası(KTO)’nda bu temizlik aylar öncesinden yapıldı. Ben şahit olduğumu yazmakla yükümlüyüm.
KTO Başkanı Mahmut Hiçyılmaz; o dönem ismi paralel yapıyla anılan ve emniyetin operasyonu sonucu tutuklanan kişilere “KTO’yu yıpratıyorsunuz. Hakkınızdaki suçlamalardan kurtulana dek lütfen istifa ediniz” diye net bir şekilde ve büyük bir cesaretle talepte bulunmuştu.
Hatta kendisi ekranlara çıkmış, hakkındaki iddialara tek tek cevap vermişti.
Herkesin köşe bucak kaçtığı, kendi içlerindeki paralel mensuplarını görmezden geldiği zamanlarda Mahmut Hiçyılmaz sağına soluna bakmadan direkt temizliğe girişmişti. Bu mücadele kıymetlidir.
Şayet bu bir imtihansa 15 Temmuz sonrası zaten herkes bu imtihandan geçiyor. Ancak en güzeli, Sayın Hiçyılmaz’ın yaptığı gibi taa en baştan bu işi bitirmekti!
Yine de meselenin üstüne giden herkese muvaffakiyetler diliyoruz.
