Hacı YAKIŞIKLI

CHP Kayseri teşkilatı da PKK'ya destek mi çıkıyor?

Hacı YAKIŞIKLI

 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; “PKK’lılara da DHKP-C’lilere de ziyarete gittik” diyerek milletin tepkisine sebep oldu. Üstüne bir de şehit cenazelerine gitmesi insanların sabrını taşırdı.

Elbette mermi atmak, yumurta atmak olayları tasvip edilemez; ancak fiziksel şiddet dışında protesto haktır. Ne olursa olsun, kim olursa olsun; fiziksel şiddete başvuran protestoları kabul etmiyorum.

Kılıçdaroğlu belki bu sözleriyle yanlış anlaşılmış da olabilir. Yani esasında “Biz cezaevlerini bir heyet halinde ziyaret ettik ve durumu görmek için PKK’lılara da baktık” demek istemiş olabilir. Ancak vatandaş böyle anlamadı, çünkü Kılıçdaroğlu ne demek istediğini tam açıklamadı.

Hal böyle olunca da vatandaş Kılıçdaroğlu’nun son durumuna bakarak konuşmasını yorumladı. Neydi son durum?

Yıllarca “Dokunulmazlıklar kalksın” diye propaganda yapan CHP; gerçekten dokunulmazlıklar kalkmak üzere iken “HAYIR” oyu kullandı. Tebrikler! Demek ki en baştan beri bu konuda yalan söyleyip halkı kandırmışsınız. Doğru mu yanlış mı? Siz söyleyin!

“KAYSERİ İL TEŞKİLATI DA KILIÇDAROĞLU’NUN İZİNDE”

CHP Kayseri İl Teşkilatı genel başkanlarına destek için Ankara’ya gitmişler. İl Başkanı Feyzullah Keskin; “Cumhuriyet’e yönelik saldırılara karşı birlikte hareket edeceğiz” demiş. Allah aşkına, Sayın İl Başkanı; bırakın bu kafayı artık! “Cumhuriyet’e saldırı” nerede hani? Varsa bir saldırı o da PKK’dan geliyor, genel başkanınız ise PKK’nın sözcüsü HDP ile kol kola!

Şehit yakınlarının gösterdiği haklı tepkileri ise “Organize edilmiş kişilerin gösterdiği tepki” diye nitelemek; halkı bilmemektir, cumhuru ve cumhuriyeti bilmemektir!

Partinin adında “Cumhuriyet” geçince halkçı olunmuyor!

“ENSAR VAKFI KAYSERİ BAŞKANI NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?”

Ensar Vakfı, Türkiye’nin güzide kurumlarından birisi; ancak son zamanlarda ismi hiç kimsenin tasvip edemeyeceği olaylar üzerinden kirletilmeye çalışılıyor. Daha doğrusu Ensar Vakfı üzerinden, mevcut devlet politikaları çürütülmeye çalışılıyor. Güzide bir vakfımızın şubelerinin de böylesi bir ortamda çok daha dikkatli olması lazım; özellikle vakıf yöneticilerinin hareketlerine, sözlerine dikkat etmesi gerek!

Ancak Kayseri’de bulunan Ensar Vakfı Şubesi’nin bazı siyasi söylemlerde aşırıya kaçtığını ve başka kurumları; olayları sorup soruşturmadan eleştirdiğini görüyoruz. Bu tür şubeler Genel Merkezlerine de istemeyerek de olsa zarar verirler!

Kendileri de bir vakıf şubesi olmasına rağmen tutmuşlar bir İslami mekânı hem de Kayseri’nin en sevilen mekânlarından birisi olan Seyyid Burhanettin üzerinden vurmaya kalkıyorlar! Ensar Vakfı Kayseri Şube Başkanı’na göre türbedeki iç duvarda bir sıva dökülmüş! Oysa işin esası öyle değilmiş! Aslında sıva dökülme yok; buranın restarosyonu için “iç duvarı görmek maksatlı” bir parça buradan alınmış. Ensar Vakfı Kayseri Şube Başkanı ise gidip yetkililerle görüşeceğine, acele bir şekilde sosyal medya sitesinden bu durumu paylaşıp insanlara “çerçi oldunuz” diye bir de hakaret etmiş!

Oysa bir vakıf başkanına yakışan hareket bu mudur? Bir kişi de çıkıp kendisine “Sen vakıf başkanlığı yapamıyorsun, çerçi oldun, çaycı oldun” derse bu eleştiri mi olur yoksa kendisi için bir hakaret mi olur? Bunun yerine yetkililerin yanına gidip; “Böyle bir durum var. Orada sıva dökülmüş veya parça alınmış, bu durumdan haberiniz var mı? Gerekirse Ensar Vakfı olarak size yardımcı olalım” demesi gerekmez mi? Bir Vakıf Başkanı’nın, üstelik Ensar Vakfı Kayseri Şube Başkanı’nın bu tarz söylemlerde bulunması başta camiaya zarar verir. Ufak şeyleri alenen ortaya döküp “bağırmak” yerine, yetkililerle görüşüp onlara yol göstermek vakıfçılıktır! Sözünün ağırlığı olmayan, söz verip de tutmayan, kendisi yapmadığı işleri başkasından bekleyenleri “vakıfçı” olarak derneklerde görevlendirmeyeceksin!

Yorumlar 22

Yazarın Diğer Yazıları